Don Barlow – Gaslighting (2025)

Don Barlow’un bu kitabı, narsistik istismar ve gaslighting gibi manipülatif davranışların bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini açıklıyor ve bu tür ilişkilerden kurtulma yollarına odaklanıyor. Yazar, gaslighting’i yani kişinin kendi algısından, hafızasından ve gerçeklik duygusundan şüpheye düşürülmesini, narsistik istismarın en güçlü silahlarından biri olarak tanımlıyor. Bu durumun kurbanlarda özgüven kaybı, yoğun kaygı, sürekli suçluluk ve çaresizlik duygusu yarattığını vurguluyor.

‘Gaslighting: Gerçeklik Algısını, Hafızayı, Güveni Sarsan Psikolojik Manipülasyon’ (‘Gaslighting & Narcissistic Abuse Recovery’), toksik ilişkilerin nasıl fark edileceğini, narsistik kişilik özelliklerinin nasıl tanınacağını ve bu ilişkilerden çıkış sürecinde hangi adımların izlenmesi gerektiğini ele alıyor. Yazar, manipülatif davranışların erken işaretlerine dikkat çekiyor ve kişinin kendini korumayı öğrenmesinin önemini vurguluyor. Özellikle sınır koyma becerisini geliştirmek, duygusal bağımlılıktan kurtulmak ve özgüveni yeniden inşa etmek kitabın merkezinde yer alıyor.

Barlow, iyileşme sürecinde profesyonel destek almanın yanı sıra, bireysel pratiklerle de ilerlemenin mümkün olduğunu belirtiyor. Mindfulness, günlük tutma, destek gruplarıyla bağ kurma ve sağlıklı ilişkiler inşa etme gibi yöntemleri öneriyor. İyileşmenin zaman alan ama mümkün olan bir süreç olduğunu hatırlatıyor.

Sonuç olarak eser, gaslighting ve narsistik istismar mağdurları için hem farkındalık kazandırıcı hem de iyileştirici bir rehber olarak öne çıkıyor. Bireyin yeniden kendi sesine kulak vermesi, sağlıklı sınırlar çizmesi ve güvenli ilişkiler kurması için pratik yollar sunuyor.

  • Künye: Don Barlow – Gaslighting: Gerçeklik Algısını, Hafızayı, Güveni Sarsan Psikolojik Manipülasyon, çeviren: Ülkü Parlak, Say Yayınları, psikoloji, 184 sayfa, 2025

Kate Abramson – Gaslighting (2025)

Gaslighting, yalnızca bireyler arası bir manipülasyon biçimi değil; aynı zamanda sosyal ilişkiler, iktidar yapıları ve normatif beklentilerle iç içe geçmiş bir baskı mekanizması olarak işliyor. Abramson bu kavramı yalnızca psikolojik değil, etik ve felsefi bir mesele olarak da ele alıyor. ‘Gaslighting: Gerçekliği Çarpıtmanın ve Manipülasyonun Karanlık Sanatı’ (‘A Philosopher Looks at Gaslighting’), gaslighting’in mağduru değil de failine odaklanarak bu eylemin ardında yatan niyetleri, güç ilişkilerini ve toplumsal bağlamları inceliyor. Failin amacı, mağdurun gerçeklik algısını sistematik şekilde bozmak ve kendi algılarını ona dayatmak oluyor.

Gaslighting’in fail tarafından nasıl planlı bir süreç hâline getirildiği ayrıntılı biçimde tartışılıyor. Bu süreçte kullanılan stratejiler arasında inkâr, alaya alma, abartma ya da önemsizleştirme gibi taktikler yer alıyor. Abramson, bu manipülasyonun sadece bireysel değil, aynı zamanda kültürel olarak da desteklenebileceğini gösteriyor. Özellikle ataerkil toplumlarda kadınların deneyimlerinin daha kolay göz ardı edilmesi, gaslighting’in etkisini artırıyor.

Kitap ayrıca gaslighting’in ahlaki boyutlarını da sorguluyor. Yazar, mağdurun özerkliğini yok eden bu eylemin ciddi bir etik ihlal olduğunu belirtiyor. Gaslighting yalnızca insanın kendiyle olan ilişkisini değil, başkalarıyla olan ilişkilerini de kökten sarsıyor. Abramson, bu yıkıcı manipülasyonu görünür kılarak hem felsefi hem de toplumsal sorumlulukları hatırlatıyor.

  • Künye: Kate Abramson – Gaslighting: Gerçekliği Çarpıtmanın ve Manipülasyonun Karanlık Sanatı, çeviren: Ömer Anlatan, Timaş Yayınları, inceleme, 224 sayfa, 2025