Augusto Boal – Ezilenlerin Tiyatrosu ve Diğer Politik Poetikalar (2025)

Augusto Boal’ın ‘Ezilenlerin Tiyatrosu ve Diğer Politik Poetikalar’ (‘Teatro del Oprimido y otras poéticas políticas’) adlı kitabı, tiyatronun toplumsal değişim için bir araç olarak nasıl kullanılabileceğini inceleyen önemli bir eserdir. Boal, bu kitabında Ezilenlerin Tiyatrosu’nun temel prensiplerini ve uygulamalarını detaylı bir şekilde açıklar.

Kitapta ele alınan ana temalar şunlardır:

  • Ezilenlerin Tiyatrosu’nun Temel İlkeleri: Boal, tiyatronun pasif bir izleme etkinliği olmaktan çıkarılıp, aktif bir katılım ve değişim aracı haline getirilmesi gerektiğini savunur. Bu bağlamda, seyircilerin oyuna dahil olduğu ve kendi sorunlarını araştırdığı interaktif tiyatro teknikleri geliştirmiştir.
  • Forum Tiyatrosu: Bu teknik, seyircilerin bir oyundaki baskıcı bir durumu değiştirmek için sahneye çıkıp müdahale etmelerini içerir. Seyirciler, karakterlerin yerine geçerek alternatif çözümler önerir ve uygular.
  • Görünmez Tiyatro: Bu teknikte, tiyatrocular gerçek hayattaki mekanlarda (örneğin, bir otobüs veya restoran) önceden hazırlanmış senaryoları oynarlar. Amaç, insanların tepkilerini gözlemlemek ve toplumsal sorunlara dikkat çekmektir.
  • İmgeler Tiyatrosu: Bu teknik, insanların fiziksel imgeler ve heykeller aracılığıyla duygularını ve düşüncelerini ifade etmelerini sağlar. Katılımcılar, kendi bedenlerini kullanarak soyut kavramları somutlaştırır ve böylece iletişim kurar.
  • Politik Poetikalar: Boal, tiyatronun sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda politik bir eylem biçimi olduğunu vurgular. Tiyatro, baskıya karşı mücadele etmek, toplumsal farkındalık yaratmak ve değişim için harekete geçmek için güçlü bir araçtır.

‘Ezilenlerin Tiyatrosu ve Diğer Politik Poetikalar’, tiyatronun toplumsal değişimdeki potansiyelini keşfetmek isteyen herkes için önemli bir kaynaktır. Boal’ın bu eseri, tiyatronun sadece sahnedeki bir gösteri olmadığını, aynı zamanda hayatın içinde bir eylem biçimi olduğunu gösterir.

  • Künye: Augusto Boal – Ezilenlerin Tiyatrosu ve Diğer Politik Poetikalar, çeviren: Necdet Hasgül, Habitus Kitap, tiyatro, 240 sayfa, 2025

Kolektif – En Uzak Sahilin Kıyısında (2021)

Bugün yaşadığımız felaketi tarihsel koşullarıyla irdelerken alternatif bir yaşamın koşulları üzerine de düşünen iyi bir derleme.

Çalışma, geleceğe dair umutla düşünmek için bugünü iyi kavramamız gerektiği gerçeğinden yola çıkıyor.

‘En Uzak Sahilin Kıyısında: Yeni Bir Yaşam Kurabilir miyiz?’ bir felaket kitabı değil.

Ama bir ütopya da değil.

Bugünü tarihsel koşullarıyla birlikte anlamanın geleceği kurmak için elzem olduğunu savunan çok sesli bir kitap.

Çalışma, pandeminin yarattığı sağlık krizi üzerinden açtığı tartışma, neoliberal toplumların kırıIganlıklarını ortaya koyarken geleceğin muhtemel su, gıda, iklim ve benzeri çevre felaketlerinin toplumsal çerçevesini ortaya koyuyor.

Üstelik bunu yaparken bir yandan da başka bir yaşamın somut izleklerini tartışıyor.

Her biri alanında bilimsel çalışmalarıyla tanınan yazarların kaleminden toplumsal bir sorumlulukla çıkan derleme, geleceğe dair umutla bakmamıza olanak sağlayacak, çözüm önerilerine ilham olacak türden.

Kitaba yazılarıyla katılan isimler ise şöyle: Gökhan Demir, Cihan Özpınar, Cemil Yıldızcan, Ali Yalçın Göymen, Özgür Narin, Ali Rıza Güngen, Arif Arslan, Stefo Benlisoy, Foti Benlisoy, Nilay Etiler, Selma Değirmenci, Özlem Saadet Işıl, T. Gül Köksal, Melda Yaman ve Uraz Aydın.

  • Künye: Kolektif – En Uzak Sahilin Kıyısında: Yeni Bir Yaşam Kurabilir miyiz?, editör: Ali Yalçın Göymen, Habitus Kitap, inceleme, 328 sayfa, 2021

Foti Benlisoy – Kapitalist Kıyamet: Sermaye mi Dünya mı? (2021)

Bu dünyayı yok edebilecek en büyük tehlike kapitalizmdir.

Foti Benlisoy, çağımızın devrimci pratiğinin, alıştıra alıştıra gelmekte olan bu kapitalist felaketi nasıl aşabileceğini tartışıyor.

“Dünyanın sonu” ya da “kıyamet”, eski zamanlarda İsrafil’in borusunu öttürmesiyle başlayıp bir defada olup bitecek tekil bir olaydı.

Şimdiyse “seküler” kıyamet, yani “bizim dünyamızın sonu”, ağır çekimde, alıştıra alıştıra gerçekleşiyor.

Bizim kıyametimiz, dünyanın bir felaketten bir başkasına sürüklendiği ekolojik çöküşün distopik dünyası.

Farklı biçimlere bürünen bir çoklu krizler, çoklu felaketler zamanı.

Zamana yayılan, farklı bağlam ve koşullarda farklı biçimlere bürünüp felaketli sonuçlar yaratan bir “eşitsiz ve bileşik kıyamet” devri.

Sermaye yıkmadan yaratamaz, “yaşayanları da ölüleri de öldürmeden” gelişemez, büyüyemez.

“Felaket kapitalizmi” sadece afetleri yeni bir kâr kapısı, bir fırsat olarak değerlendirmekle kalmaz, aynı zamanda bilfiil felaket üretir, felaketin ekonomik değeri üzerine bina olur.

Dolayısıyla felaket, “bir başka dünya” mücadelesinin merkezî bir alanı olmak zorunda.

Bu kıyamet çağında ismine yaraşır her komünizm artık “felaket komünizmi” olmak durumunda.

Günümüzün komünizmi ister istemez yaşanan yenilgilere ve daima eli kulağında olan felaketlere dair keskin bir duyguyla yüklü olacak.

Çağımızın devrimci pratiği, felaket ile normallik arasındaki yanıltıcı ayrıma dayanarak değil, kapitalist felaketin içinde, ona karşı ve onu aşmaya dönük olarak şekillenecek.

  • Künye: Foti Benlisoy – Kapitalist Kıyamet: Sermaye mi Dünya mı?, Habitus Kitap, siyaset, 344 sayfa, 2021

Kolektif – Tiyatroyla Düşünmek (2016)

Türkiye’de tiyatro çalışmalarına değerli katkılarda bulunmuş Zehra İpşiroğlu’na adanmış, alanlarında uzman yazarların katılımıyla tiyatroyu farklı yönleriyle irdeleyen bir eser.

Tiyatroya insan hakları, göçmen çalışmaları, kadın araştırmaları, sokak sanatları, edebiyat ve sosyal bilimler gibi farklı disiplinlerin gözünden bakmak için iyi bir fırsat.

  • Künye: Kolektif – Tiyatroyla Düşünmek, Habitus Kitap

Raşel Meseri – Kâğıtların Çığlığı (2016)

Can ve Işıl yeni maceralarında, çok eski zamanlardan kalan bir sırrı aydınlatmaya koyuluyor.

Kendilerini kimsenin ayak basmadığı bir kütüphanede bulan ikili, burada sıra dışı olaylara tanık oluyor.

Onlara bu maceralarında ise, kütüphanenin yöneticisi Kütüha, anneanne Nini, kütüphane çalışanı Çilli Perçem gibi sıra dışı karakterler eşlik edecektir.

  • Künye: Raşel Meseri – Kâğıtların Çığlığı, Habitus Kitap

Esen Çamurdan – Tanzimat Dönemi Türk Tiyatrosu (2015)

Osmanlı’da Batılılaşma çabasının hız kazanarak ülkenin geleceğine yön verdiği Tanzimat dönemindeki tiyatro çalışmalarının keyifle okunacak bir incelemesi.

Bu süreçte üretmiş beş yazarın on altı oyunu üzerinden dönemin tiyatro anlayışını irdeleyen çalışma, böylece Çağdaş Türk tiyatrosunun sorunlarının kökenlerine de iniyor.

  • Künye: Esen Çamurdan – Tanzimat Dönemi Türk Tiyatrosu, Habitus Kitap

Ali Yalçın Göymen – Devrim Fikri Üzerine (2018)

Devrim fikri nasıl ortaya çıkar?

Ali Yalçın Göymen’in bu özenli çalışması, bu ve bununla bağlantılı daha pek çok ufuk açıcı sorunun yanıtını tarihsel bir bakışla arıyor.

Göymen, devrimin tarihin hangi anlarında bir yıldız misali parladığını, hangi anlarında soluklaştığını sorgularken, tarihsel çelişkilerin toplumsal alandaki izdüşümlerini ve bunların daha sonra nasıl güçlü birer kıvılcıma dönüşerek devrimi tetiklediğini gözler önüne seriyor.

Öte yandan Göymen, devrim kavramını, yalnızca tahakküm biçimlerini aşmak şeklinde dar bir çerçevede değil, yabancılaşmayı kırarak özgürleşme yolları ortaya koymak anlamında genişletiyor.

  • Künye: Ali Yalçın Göymen – Devrim Fikri Üzerine, Habitus Kitap, siyaset, 160 sayfa, 2018

Y. Doğan Çetinkaya ve Foti Benlisoy – Gelecek 1917 (2018)

Her ne kadar kimileri tarafından epeyi gerilerde kaldı denilse de, 1917 Ekim Devrimi ufkumuzu genişletmeye devam ediyor.

Hele hele kapitalizmin kendi iç çelişkileri ve krizleriyle boğuştuğu, yoksulluğun yığınları esir aldığı, neoliberalizmin azgınlıkta sınır tanımadığı bugün, alternatif bir dünya kurmak yakıcı bir hal almış durumda.

İşte, Ekim Devrimi, bugünün karanlığında devrim ihtimalini hep diri tutmasıyla çok önemlidir ve bu düzen böyle sürdükçe de bu ihtimalin daha da yükseleceği kesindir.

Doğan Çetinkaya ve Foti Benlisoy’un elimizdeki önemli çalışması da, Sovyet deneyiminden başlayarak sosyalizmin dünya üzerindeki serüveninin geniş bir analizi eşliğinde 1917 Devrimi’nin bize bıraktığı mirası tartışıyor.

Ekim Devrimi’nin sınıftan kültüre ve devrime, bugün ve gelecekte bizi nasıl besleyeceği konusunda sıkı bir analiz arayanlar kitabı muhakkak okumalı.

  • Künye: Y. Doğan Çetinkaya ve Foti Benlisoy – Gelecek 1917: Tarih, Devrim, Kültür, Habitus Kitap, siyaset, 2018

Esen Çamurdan – Kendi Olmak veya Ol(a)mamak (2018)

Türkiye tiyatrosuna damga vurmuş eski, yeni birçok yazarın kendi olma veya olamama durumuna nasıl yaklaştığını irdeleyen iyi bir çalışma.

Esen Çamurdan, Türkiye tiyatrosuyla ilgili giriştiği her çalışmada, bir biçimde karşısına hep kendi ol(a)mama, başka bir deyişle dayatmacı toplumun bireyi bastırması sorununun çıktığını söylüyor.

Çamurdan, çalışması kapsamında kendi ol(a)mama sorunsalında birleşen yedi çağdaş yazarın on bir yapıtını tartışıyor ve bireysel ve toplumsal/kültürel/ahlaksal/tinsel düzlemde temel bir kendilik sorununa değindiklerini düşündüğü bu oyunların nitelikli bir resmini çiziyor.

Kitap, Türkiye tiyatrosunda bireysel kimlik sorununun nasıl ele alındığını daha iyi kavramak için iyi bir fırsat.

  • Künye: Esen Çamurdan – Kendi Olmak veya Ol(a)mamak: Türk Tiyatrosunda Bireysel Kimlik Sorunu, Habitus Kitap, tiyatro, 128 sayfa, 2018

Meral Harmancı McDermott – Bastırılanın Geri Dönüşü (2016)

Eril tarihin ısrarla görmezden geldiği kadınların izini süren, onları mahkûm edildikleri karanlıktan çıkaran değerli bir çalışma.

Meral Harmancı McDermott ‘Bastırılanın Geri Dönüşü’nde, Osmanlı’nın son yılları, Tanzimat ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış ve bugün neredeyse kimsenin bilmediği feminist kadın oyun yazarlarını anlatıyor.

Kadınların kendi tarihlerini oluşturabilmeleri açısından önemli bir kaynak vazifesi görecek çalışma, ele aldığı kadınları yalnızca üretimleriyle değil, aynı zamanda yaşadıkları çağın kendine has dinamikleri içinde de ele alıyor.

Yalnızca tiyatro çalışmaları alanında değil, feminist çalışmalar, kadın araştırmaları, kadın tarihi açısından da önemli bir kaynak.

  • Künye: Meral Harmancı McDermott – Bastırılanın Geri Dönüşü: Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Kadın Oyun Yazarlarında Toplumsal Cinsiyet, Habitus Kitap, tiyatro, 320 sayfa