Immanuel Kant’ın felsefe tarihinde önemli bir yere sahip olan ‘Prolegomena’ adlı eseri, metafizik biliminin sınırlarını ve imkanlarını soruşturan bir çalışma.
Kant, bu eserinde metafiziğin bilimsel bir disiplin olarak nasıl var olabileceğini ve hangi koşullarda geçerli bilgi üretebileceğini araştırır.
Kant, metafiziği deneyimin ötesindeki, soyut kavramlarla ilgilenen bir disiplin olarak tanımlar. Ancak, metafiziğin keyfi spekülasyonlardan ziyade bilimsel bir temel üzerine oturması gerektiğini savunur.
Kant’a göre, tüm bilgi deneyime dayanmaz. Bazı bilgimiz, deneyimden önce zihnimizde var olan a priori ilkeler sayesinde oluşur. Matematik ve mantık gibi alanlardaki bilgimiz, a priori bilginin en iyi örnekleridir.
Kant, özellikle sentetik a priori bilginin mümkün olup olmadığı sorusuyla ilgilenir. Sentetik a priori bilgi, hem deneyime dayanmayan hem de yeni bilgiler katan bir bilgi türüdür. Kant, matematik ve fizikteki bazı bilgilerin sentetik a priori olduğunu savunur.
Kant, metafizik biliminin sınırlarını belirlemek için “transandantal yöntem” adı verilen bir yöntem geliştirir. Bu yöntem sayesinde, aklın bilgi edinme yeteneklerinin sınırlarını ve metafiziğin hangi sorulara cevap verebileceğini belirlemeye çalışır.
‘Prolegomena’, Kant’ın daha önce yayımladığı ‘Saf Aklın Eleştirisi’ adlı eserinin daha anlaşılır bir özeti niteliğinde. Bu eser, Kant felsefesinin temel kavramlarını ve yöntemlerini daha geniş bir kitleye ulaştırmıştır.
Kant’ın metafizik üzerine yaptığı bu derin inceleme, bilim felsefesi ve epistemoloji alanlarında önemli tartışmalara yol açmıştır.
‘Prolegomena’, modern felsefenin temel sorularından biri olan “bilgi nedir?” sorusuna yanıt arayan en önemli eserlerden biridir.
- Künye: Immanuel Kant – Prolegomena: Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Dair Önsözler, çeviren: Hüseyin Yücel, Kabalcı Yayınları, felsefe, 208 sayfa, 2024

