Arno Gruen – Normalliğin Deliliği (2024)

Psikanalist yazar Arno Gruen ‘Normalliğin Deliliği’nde toplumun, Sigmund Freud’un insanın doğuştan yıkım ve şiddete eğilimli olduğu iddiasına dair yaygın inancını alt üst ediyor.

Kitap, kötülüğün kökeninde öznefretin ve çocuklukta başlayan kendine ihanetin yattığını iddia ediyor.

Güçlülerin “sevgisi ve onayı” için bağımsızlığımızdan vazgeçtiğimizde, derin bir korkudan doğan sahte bir benlik yaratıyoruz ve modern toplumun “gerçekçilik” olarak benimsediği bu çılgınlığı çoğunlukla fark etmiyoruz.

Gruen bu tehlikeli uyum ve gizli isyan döngüsünü çarpıcı vaka çalışmaları, Nazizm’den Reaganizm’e uzanan sosyolojik örnekler ve edebi eserler üzerinden gözler önüne seriyor.

Peki, bu döngüden nasıl kurtulabiliriz?

Gruen’e göre çözüm isyanda değil gerçek bir kişisel bağımsızlık geliştirmekte yatıyor.

Bağımsızlık kolay elde edilmese de yokluğunun hem bireyler hem de toplum için yıkıcı sonuçlar doğurduğunu vurguluyor.

Gruen şefkat ve kararlılıkla, normallik olarak kabul edilen çılgınlığı gözler önüne seriyor.

Bu kitap, liderler ve takipçiler, uyumlular ve isyankârlar ve daha şefkatli bir dünya arayan herkes için.

  • Künye: Arno Gruen – Normalliğin Deliliği (Hastalık Olarak Gerçekçilik: İnsandaki Yıkıcılık Üzerine Bir Kuram), çeviren: İlknur İgan, Kolektif Kitap, psikanaliz, 272 sayfa, 2024

Jenny Erpenbeck – Gidiyor, Gitti, Gitmiş (2018)

Avrupa’ya göçmen olarak gitmiş on Afrikalı, Almanya’da kendi küçük dünyasında, küçücük dertleriyle boğuşan bir adamın hayatını dönüştürür.

Sıcak bir yaz günü, on Afrikalı göçmen, Berlin’de Kırmızı Belediye Binası’nın önünde toplanarak açlık grevi yapacaklarını açıklar.

Göçmenlerin tek bir talebi vardır: İnsan yerine konmak.

O esnada emekli profesör Richard da, kendi hayatıyla ilgili yanıtlarını bir türlü bulamadığı sorularla boğuşmaktadır.

Profesörün yolu, işgal eylemi yapan bu Afrikalı mültecilerle kesişir.

Richard, kısa süren bir bocalamanın ardından bu göçmenlerin arasına katılmaya karar verir.

Yaşlı profesörün hayatında bu deneyim, ilk kez kozasının dışına çıktığı ve başka dünyalara, başka hakikatlere adım atacağı bir sürece dönüşecektir.

Jenny Erpenbeck’in güzel romanı, bu karşılaşmanın nasıl büyük dönüşümlere gebe olduğunu anlatırken Avrupa toplumunun göçmenlik konusundaki ikiyüzlü tutumunu da çarpıcı bir biçimde tasvir ediyor.

  • Künye: Jenny Erpenbeck – Gidiyor, Gitti, Gitmiş, çeviren: İlknur İgan, Can Yayınları, roman, 328 sayfa, 2018

Alex Capus – Munzinger Paşa (2008)

Alex Capus ‘Munzinger Paşa’da, Osmanlı tarihinde de önemli bir figür olan özgün bir karakterin dünyasına iniyor.

Werner Munzinger, 19. yüzyılda yaşamış bir seyyah ve kâşif.

Aynı zamanda dilbilimci, tüccar ve siyaset adamı da olan Munzinger, Kızıldeniz’in çeşitli bölgelerine keşif gezileri düzenlemiş, Afrika topraklarında araştırmalar yapmış, Habeşistan’da dolaşmış, 1872’de “paşa” unvanıyla Doğu Sudan valisi olmuş, hatta savaşlara dahi karışmış bir Batılı.

Daha önce kaleme aldığı tarihsel romanlarıyla da hatırlanacak Capus bu kitabında da, çok kişilikli ve ziyadesiyle enerjik Munzinger’in serüven dolu hayatını hikâye ediyor.

Künye: Alex Capus – Munzinger Paşa, çeviren: İlknur İgan, Can Yayınları, roman, 191 sayfa