Postyapısalcı felsefeyi feminist teoriyle ilişkilendirdiği özgün çalışmalarıyla da bildiğimiz Rosi Braidotti, şimdi de feminizmi fark felsefesi çerçevesinde tartışıyor.
Braidotti kitabına, ’68 hareketinin kuramsal dünyasında kadın olmanın hallerini irdeleyerek başlıyor.
Düşünür, kitaba adını veren ikinci bölümde ise, kadınlığa dair kuramsal çerçeveyi genişletiyor.
Yazar burada, cinsel fark kuramı, bedenleşme ve içkinlik konularını yeniden yorumluyor.
Bu bağlamda Deleuze ve Irigaray’ın fikirlerini karşılaştırıp yorumlayan Braidotti, kayıp, başarısızlık, melankoli ve ontolojik eksiklik gibi kavramların politik ve kuramsal düzlemdeki egemenliğine karşı oluş, fark, tamlık, neşe, yaratıcılık gibi daha olumlu kavramları öne çıkarıyor.
Braidotti kitabının üçüncü bölümünde ise, farkların kapitalizm tarafından nasıl kuşatıldığını ve etkisizleştirildiğini tartışıyor.
Kapitalizmin, çoğulcu farkları tüketimcilik adına piyasalaştırıp “ötekilerin” yani farklılıkların varoluş, kültür ve söylemlerinin metalaştırılmasını teşvik ettiğini belirten Braidotti, buna karşı nasıl bir mücadele hattı ortaya koyabileceğimizi de tartışıyor.
- Künye: Rosi Braidotti – Kadın-Oluş: Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek, çeviren: Ece Durmuş ve Münevver Çelik, Otonom Yayıncılık, feminizm, 192 sayfa, 2019

