Han Fei Zi – Hükmetme Sanatı (2024)

M.Ö. 3. yüzyılda yaşamış Çinli düşünür Han Fei Zi’nin siyasal düşünceler tarihi içindeki önemi, yakın zamanlarda fark edildi.

Şimdi onun ‘Hükmetme Sanatı’, Machiavelli’nin Prens’i ve La Boétie’nin ‘Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev’i gibi klasiklerle aynı kefeye konuyor.

“Antik çağların Machiavellisi…”

Çağdaş siyaset düşünce tarihinde Han Fei Zi için kullanılan lakap, bu.

O da, büyük İtalyan düşünür gibi, siyaseti anlamak için olgulardan, eylemlerden hareket edilmesi gerektiğini belirtir ve ahlâkı, ahlâki değerleri siyasal alandan dışlar.

Ayrıca siyasal iktidar olgusunu düşüncelerinin odak noktasına yerleştirir, özellikle de tek adam iktidarının nasıl işlediğini ve varlığını nasıl sürdürdüğünü açıkça gözler önüne serer.

Bu bakımdan Han Fei Zi, en az Machiavelli kadar, güncel bir düşünürdür.

Kitabın çevirmeni Mehmet Ali Ağaoğulları, Han Fei Zi için şöyle diyor:

“Çinli düşünür yazılarını yalnızca hükümdarlar için yazmıştı ve bunların halk tarafından, sıradan insanlar tarafından okunmasını istememişti. (…) Han Fei Zi’nin korktuğu başına gelmiş bulunuyor. Çünkü günümüzde herkesin kitabına ulaşma imkânı var, yeter ki okunsun. Okunduğu zaman da, her okurun, kişiselleşmiş bir iktidarın halkı boyun eğmeye yönlendirmek ve kendini onaylatıp kurduğu düzeni sürdürmek için ne gibi yöntemlere, araçlara başvurduğunu görüp anlamaması mümkün değil.”

  • Künye: Han Fei Zi – Hükmetme Sanatı: Seçilmiş Yazılar, çeviren: Mehmet Ali Ağaoğulları, İletişim Yayınları, siyaset, 224 sayfa, 2024

Mehmet Ali Ağaoğulları – Fransız Devrimi’nde Siyasal Düşünceler ve Mücadeleler (2020)

Fransız Devrimi’nde öne çıkan siyasal düşünce ve mücadeleler üzerine çok iyi bir çalışma.

Mehmet Ali Ağaoğulları, ‘Fransız Devrimi’nde Siyasal Düşünceler ve Mücadeleler’ adlı çalışmasının ilk cildi olan bu kitabında, bu düşünceleri, Robespierre’den Marat’ya ve Mirabeau Kontu’na, dönemin önde gelen aktörlerinin fikir ve yorumlarını merkeze alarak irdeliyor.

Kitapta, halk egemenliği, insan hakları, düşünce özgürlüğü, kadınların durumu, kölecilik, dinsel yapı, cumhuriyet, savaş, feodalizme son verilmesi, XVI. Louis’nin kaçışı ve yakalanması, krallığın düşüşü, Jakoben iktidarın yapılanması, bu iktidara karşı çeşitli muhalefet hareketlerinin biçimlenmesi ve Devrimci Yönetim ile terörün uygulanması gibi konular derinlemesine ele alınıyor.

Ağaoğlu, bu tema ve olayları, sınıfsal ilişkileri de göz ardı etmeden aydınlatıyor.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Basın özgürlüğü ya bütüncül ve tanımlanmaz olmalıdır ya da yoktur… Kısacası, ya sınırsız basın özgürlüğünü kabul etmek ya da tüm özgürlüklerden vazgeçmek gerekir.” -Maximilien Robespierre

“Hiç kimse, en radikal düşünceleri için bile rahatsız edilmemelidir. Kadının darağacına çıkma hakkı vardır; aynı şekilde, yasayla kurulmuş kamusal düzene eylemleriyle zarar vermediği sürece Meclis kürsüsüne de çıkma hakkı olmalıdır.” -Olympe de Gouges

“Hoşgörüyü salık vermeye gelmiyorum. En sınırsız din özgürlüğü benim gözümde öylesine kutsal bir haktır ki, hoşgörü sözcüğü, kim tarafından dile getirilirse getirilsin, bana bir bakıma despotik olarak görünür; çünkü hoşgörü yetkisi olan bir otorite düşünce özgürlüğünü ihlal edebilir; hoşgörü gösterebileceği gibi göstermeyebilir de.” -Mirabeau Kontu

“Düşüncelerin iletişimini köstekleyerek engellemek, insanların insan olmalarını önlemek ve onları ilkel yaratıklar sınıfı içine hapsetmektir. Böyle bir davranışı uygulayanlar sadece tiranlardır.” -Jean-Paul Marat

“Bir insanı bir tür tanrı haline getiren ve yasaların güçlü olmasını onun varlığına bağlayan şu saçma sapan hurafeye körü körüne inanıldığı o eski zamanlarda yaşamıyoruz artık.” -Condorcet Markisi

  • Künye: Mehmet Ali Ağaoğulları – Fransız Devrimi’nde Siyasal Düşünceler ve Mücadeleler 1789-1794, Cilt 1: Özgürlüğün İcadı, Dipnot Yayınları, tarih, 344 sayfa, 2020