Hans-Georg Gadamer – Hegel’in Diyalektiği (2020)

 

Hans-Georg Gadamer, felsefi hermeneutiğin gelişiminde çok etkili olmuş, felsefede ve felsefe tarihinde diyaloğun önemini vurgulamış, bunu da özellikle Platon ve Aristoteles, ayrıca Hegel ve Heidegger felsefeleri bağlamında göstermiştir.

Gadamer bu kitabında bir araya getirilen makalelerinde ise, Hegel’in özgün diyalektik yöntemini çok yönlü bir bakışla irdeliyor.

Gadamer, diyalektik kavramının gelişimini Antik Yunan düşüncesinden modern düşünceye kadar izliyor ve bunu yaparken de, hermeneutik yöntemi ustaca kullanıyor.

Kitapta tartışılan kimi konular şöyle:

  • Yabancılaşma kavramının başlatıcısı olarak düşünülebilecek tersyüz edilmiş dünya,
  • Arzunun hareketinin ortaya koyulduğu öz-bilinç diyalektiği,
  • Mantığın en özgün formlarından olan Hegel mantığı,
  • Hegel’in Heidegger’in düşüncesiyle ilişkisi,
  • Kendine yabancılaşmanın belirtisi olarak yalıtılmışlık…

Gadamer’in çalışması, Hegel felsefesini daha iyi kavramak açısından çok özgün bir katkı sunuyor.

  • Künye: Hans-Georg Gadamer – Hegel’in Diyalektiği, derleyen: Güçlü Ateşoğlu, çeviren: Muazzez Uslu, Güçlü Ateşoğlu, Özlem Berk Albachten, Çetin Balanuye, Meryem Uçar, Murat Turan, Emrah Günok, Hasan Ünal Nalbantoğlu ve Deniz Soysal, Ayrıntı Yayınları, felsefe, 176 sayfa, 2020

Denis Dutton – Sanat İçgüdüsü (2017)

  • SANAT İÇGÜDÜSÜ, Denis Dutton, çeviren: Murat Turan, Ayrıntı Yayınları, sanat, 304 sayfa

Sanatı alışıldığı üzere belirsiz “yaratıcılık” veya “eğitim” kavramları yerine insanoğlunun evrim tarihinin hangi durağında olduğu bağlamında irdeleyen ufuk açıcı bir çalışma. Dutton bu ünlü yapıtında, sanatın kadim evrimsel kaynaklarını ve bunun günümüzün sanatsal zevk ve ilgilerini nasıl etkilediğini araştırıyor. Takvimler ve üzerindeki manzara resimleri, insanların tarihöncesinden kalma tercihlerine nasıl hitap eder? Sanatsal deneyimin özündeki zevk arayışı başka amaçlar için evrilmiş kadim içgüdülerin bir yan ürünü mü, yoksa kendi başına ayrı bir içgüdü mü? Sanat evrimsel bir adaptasyon mu? Bu ve buna benzer birçok önemli soruya yanıt arayan Dutton, okurunu, insandaki sanatsal yaratımın kaynaklarına bakmaya davet ediyor.