Kolektif – Temasın İmkânları (2023)

Dünyada son dönemde iyice yoğunlaşan güvenlik toplumu arayışı, internetin yaygınlaşıp etkinleşmesi, neoliberalizmin bedeni açık bir kaynak haline getirmesi ya da sağ popülizmin veya ekolojik yıkımın tetiklediği endişe ve korkular, duygulanımın gördüğü entelektüel ilgide önemli rol oynayan güncel gelişmelerden birkaçı.

Duygulanım teorisi, bedenlerin sabit konumlanmış göründüğü zamanlarda dahi aralarında aktarım, bağlantı, işbirliği hallerinin olduğunu görmemizi sağlar: Değmek, değer üretmek ve dayan(ış)mak üç ayrı durum değil, aynı sosyalliklerin birbirine içkin üç ayrı biçimi olarak anlaşılabilir.

‘Temasın İmkânları’, bu hallerin birbirleriyle nasıl konuştuğunu örneklemeyi amaçlıyor.

Kitabın ilk bölümünde bedenler arasındaki “değmek” ilişkisi ölü bedenler adına yerine getirilen “son görev”, engellilere yardım eden asistan köpekler ve dokuma türünde üretilmiş sanat eserleri üzerinden anlatılıyor.

Değmek deneyiminin değer üretme zinciri haline geldiği ilişkisellikler üzerinde yoğunlaşan ikinci bölümde ise tüp bebek kliniklerine yumurtalarını satan kadınların deneyimleri, ekolojik gıda hareketi ve göçmen ev işçileri konu alınıyor.

Son bölümde ise birbirlerine değerken aynı zamanda değer aktarımında da bulunan sosyalliklerin topluluk üretme kapasiteleri, 2000’li yıllardaki feminist dergiler ve bir futbol kulübünün taraftar topluluğu üzerinden aktarılıyor.

Duygulanım alanında Türkiye’de sosyoloji/antropoloji disiplinleri bağlamında yayımlanan ilk derleme olan bu kitap, yeni bir kuramsal yaklaşım vasıtasıyla daha dayanışmacı bir dünyayı var etmek için yeni sorular sormayı ve kimi bilindik sorulara yeni cevaplar vermeyi hedefliyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Alperen Gençosmanoğlu, Aslı Zengin, Ayşe Akalın, Birkan Taş, Burcu Mutlu, Bürge Abiral, Derya Acuner, Nükhet Sirman ve Yonca Cingöz.

  • Künye: Kolektif – Temasın İmkânları: Değmek, Değer Üretmek, Dayanışmak, hazırlayan: Ayşe Akalın, Metis Yayınları, inceleme, 308 sayfa, 2023

Kolektif – Türkiye’de Feminist Yöntem (2020)

Kadın odaklı bir araştırma yöntemi olan ve 1980’li yıllardan itibaren ortaya çıkan feminist yöntem, bilimde erkek egemen anlayışı ve bununla ilişkili olarak modern yöntemlerdeki egemen ön kabulleri eleştirmesiyle öne çıkar.

Fakat daha da önemlisi feminist yöntem, araştırma sürecinde çok yönlü bakışı ve analizi temel almasıyla, aslında olması gereken yöntemi işaret eder.

Bu derlemede bir araya getirilen metinler ise, feminist yöntemi hem kuramsal düzeyde hem de Türkiye’deki uygulamaları bağlamında tartışıyor.

Kitap iki kısımdan oluşuyor.

İlkinde, 1980’lerden itibaren geliştirilen feminist yöntem tartışmaları sırasında oluşturulmuş temel kavramları açan İngilizce metinlerin çevirileri yer alıyor.

Kitabın ikinci kısmındaysa, feminist yöntem sorunsalını kuram ve yöntemin iç içe geçtiği bir yaklaşımla ele alan yazılar yer alıyor.

Bu kısmın araştırmacılar ve özellikle de sosyal bilimciler için asıl önemi, farklı deneyimler ve farklı çalışma nesnelerinin farklı sorunlar yarattığını ve araştırmacıların da bu sorunların üstesinden gelebilmek için birbirinden farklı ve yaratıcı çözümler ürettiğini gözler önüne sermesi.

Çalışmanın feminist yöntem sorunsalına en önemli katkısı ise, bizzat araştırmacının konumu ile ilgili tartışmalara yeni bakış açısı getirmesi.

Zira yazarlar, çeşitli biçimlerde yalnızca araştırmacının nötr kalması gerektiği mitini yıkmakla kalmıyor, nötr kalınmadığında ortaya ne gibi sorunlar çıkacağını da ayrıntılı bir şekilde gösteriyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler de şöyle: Atilla Barutçu, Ayla Deniz, Emine Erdoğan, Ezgi Burgan, Gülay Toksöz, Leyla Bektaş-Ata, Mehtap Öztürk, Nehir Gündoğdu, Nükhet Sirman, Sandra Harding, Sara Carpenter, Shahrzad Mojab, Sibel Yardımcı ve Uma Narayan.

  • Künye: Kolektif – Türkiye’de Feminist Yöntem, hazırlayan: Emine Erdoğan ve Nehir Gündoğdu, Metis Yayınları, feminizm, 344 sayfa, 2020