Élise Massicard – Mahalleyi Yönetmek (2023)

Osmanlı Devleti zamanından bu yana yerel yönetimin en alt düzeyini oluşturmakla birlikte şekil değiştirerek de olsa varlığını hâlâ koruyan muhtarlık, en uzun ömürlü kurumlardan biri olarak yurttaş ile devlet arasında aracılık rolünü devam ettiriyor.

Élise Massicard’a göre, muhtar gündelik hayat ile iktidarın kesiştiği noktada yer alıyor, yurttaşların denetlenmesini sağlıyor ve devletin erişilebilir bir makam olduğu duygusunu yaratıyor.

Bu sayede kimi zaman devletin memuru kimi zaman da yurttaşın savunucusu rolünü üstleniyor.

Kapsamlı bir saha çalışmasına dayanan ‘Mahalleyi Yönetmek’, muhtarların muğlak konumlarını, hangi rolleri üstlendiklerini, nasıl çalıştıklarını, usulleri kimi zaman devlet kimi zaman da mahalle sakinleri lehine nasıl esnettiklerini, daha genel olarak da devlet ile yurttaş arasındaki ilişkilerin biçimlenişini araştırıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Bu çalışma muhtarlık uygulamalarının, tutarlı ve merkezî bir devlet imajını nasıl aynı zamanda hem zedeleyip hem de desteklediğini, söz konusu imajın kendisinin de yurttaşların ve memurların uygulamalarını zorlayıp şekillendirdiğini inceliyor. Dolayısıyla kitabın sorduğu soru, Türk Devleti’nin güçlü olup olmadığına ilişkin değil, söz konusu karşılaşmalar çerçevesinde kurulan ve etkili olan ilişkilerde devletin günlük olarak nasıl üretildiğine ve yaşandığına ilişkindir.”

  • Künye: Élise Massicard – Mahalleyi Yönetmek: Muhtarlar Üzerinden Türkiye’de Devlet-Toplum İlişkileri, çeviren: Olcay Kunal, İletişim Yayınları, siyaset, 373 sayfa, 2023

Germain Duclos – Benlik Saygısı (2016)

Benlik saygısının ne olduğu ve ne zaman edinilmeye başlandığını zengin ayrıntılarla ortaya koyan, anne babalar için bir rehber.

‘Benlik Saygısı’, çocuklara bağımsızlıklarını kazanmaları ve geleceğe umutla bakmalarını sağlayacak gerekli yönetsel ve eğitsel tutumları öğrenmeye çalışan yetişkinler için bir başucu kitabı.

  • Künye: Germain Duclos – Benlik Saygısı: Yaşam İçin Bir Pasaport, çeviren: Olcay Kunal, Yapı Kredi Yayınları

Alain Touraine – Toplumların Sonu (2018)

Ekonomik krizler toplumsal dokuyu zedelerken nasıl bir siyasi ve etik yaklaşımla bunun üstesinden gelebiliriz?

Toplumbilimci Alain Touraine, krizlerin ertesinde yaşanan toplumsal çöküşü Avrupa’yı, özellikle de Fransa’yı merkeze alarak irdeliyor.

Touraine, bugün politikadan yoksun, toplumsuzlaşmış bir dünya ekonomisinin, ancak yeni aktörler kendilerini kesin bir biçimde ortaya koyarlarsa, birtakım öncelikli eylem ve hedefler belirlenirse ve toplumsal yaşamın pek çok noktasında yeniden olasılığa ve eyleme geçme becerisine duyulan belli bir güven olgunlaşırsa, yaşadığımız kaosun ve şiddetin aşılabileceğini belirtiyor.

Touraine, hem ekonomik, hem siyasal hem de kültürel alana egemen olmuş küresel kapitalizme karşı harekete geçerken, ilk olarak başvurmamız gerekenin toplumda adalet ruhu olmadığını, birer özne olarak, evrensel hakların sahipleri olarak kendi kendimizin bilinci olduğunu söyleyerek şöyle diyor:

“Söz konusu evrensel haklar özgürlüğümüze dayanır, bizi en yüksek düzeyde, aynı zamanda da en bireysel düzeyde tüm bağımlılıklara karşı savunmak için yasaların bile üzerindedir.”

Yazar hem tarihsel hem de sosyolojik bir perspektifle, bunun olanaklarını tartışıyor.

  • Künye: Alain Touraine – Toplumların Sonu, çeviren: Olcay Kunal, Yapı Kredi Yayınları, sosyoloji, 484 sayfa, 2018

Kolektif – Diktatörlerin Çocukları (2018)

Stalin’in kızı Svetlana, Mussolini’nin kızı Edda, Franco’nun kızı Carmen, Hafız Esad’ın oğlu Beşşar Esad ve Mao’nun kızı Li Na…

Gazeteci ve tarihçilerin kaleme aldığı yazılardan oluşan bu kitap, her şeyden önce tartışılır bir isimler barındırsa da, tarihteki büyük diktatörlerin çocuklarını, onların kaderlerini anlatıyor.

Çalışma, hem harika bir tarihi kayıt hem de diktatör çocuğu olmanın nasıl büyük bedeller ödemek anlamına geldiğini açık seçik ortaya koymasıyla önemli.

Kitapta yukarıdaki isimlerin yanı sıra Çavuşesku, Kaddafi, Duvalier, Hüsnü Mübarek, Saddam Hüseyin, Mobutu, Kim İl-sung, Bokassa, Pinochet, Castro, Lukaşenko ve Rıza Pehlevi’nin çocuklarının hikâyeleri de anlatılıyor.

  • Künye: Kolektif – Diktatörlerin Çocukları, hazırlayan: Claude Quétel ve Jean-Christophe Brisard, çeviren: Olcay Kunal, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 276 sayfa, 2018

Hubert Reeves – Gökyüzü ve Yaşama İlişkin Yazılar (2008)

Astrofizikçi Hubert Reeves’in ‘Gökyüzü ve Yaşama İlişkin Yazılar’ı, dünya-evren-insan ilişkisini duyarlı ve duru bir dille anlatıyor.

Reeves’in kitabında öne çıkan vurgu, insanların endüstriyel üretim etkinliklerinin ve açgözlülüklerinin, çevreye ve diğer canlı türlerine verdiği büyük zararlar.

Dünyanın sonsuz olmadığını söyleyen Reeves, insanların çılgınlıkları sonucunda, ozon tabakasının delinmesi, sera etkisi ve kutup buzullarının erimesi konularını anlatıyor.

Evrende yalnız olup olmadığımız konusunu da irdeleyen Reeves ayrıca, daha önceki iklim değişikliklerinden ve insanların yaptıklarından dolayı yok olan canlı türlerini de anlatıyor.

  • Künye: Hubert Reeves – Gökyüzü ve Yaşama İlişkin Yazılar, çeviren: Olcay Kunal, Yapı Kredi Yayınları, bilim, 139 sayfa