İzak Babel – Odessa Öyküleri (2011)

  • ODESSA ÖYKÜLERİ, İzak Babel, çeviren: Ergin Altay, Can Yayınları, öykü, 374 sayfa

 

‘Odessa Öyküleri’, Rus Yahudisi yazar İzak Babel’in toplu öykülerinin ilk cildi. Burada, Babel’in erken dönem öyküleri, doğduğu Odessa’ya dönüşünde kaleme aldığı öyküleri ve 1925-1938 arasında kaleme aldığı ve çocukluğu ile gençliğinden izler taşıyan otobiyografik öyküleri yer alıyor. Kitap bu yönüyle, Babel’in kısa öykü alanındaki yetkinliğini gözler önüne seriyor. Babel, hem ilk dönem öykülerindeki naif hem de olgunluk dönemindeki daha karmaşık ve parlak öykülerinde, Rus sosyal yaşamının kendine has yönlerini, ustaca gözlemlerle anlatıyor ve fahişelik, ergen hamileliği ve kürtaj gibi yaşadığı toplumda tabu kabul edilen konuları işliyor.

Şiir Erkök Yılmaz – Eşekarısı (2011)

  • EŞEKARISI, Şiir Erkök Yılmaz, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 501 sayfa

 

‘Eşekarısı’, Şiir Erkök Yılmaz’ın şu ana kadar yayımlanmış tüm öykü kitaplarını bir araya getiriyor. Yılmaz, burada yer alan ‘Hop Eden Şey’ adlı kitabındaki diyaloglar üzerine kurduğu öykülerinde, insan ilişkilerini yalın ve sıcak bir üslupla anlatıyor; ‘Çiçek Yiyen İnek’teki öykülerinde de, hayatın içinde sorgulanmadan kabul edilen şeyleri ele alıyor. Yazar, yine bu kitaba alınan öykü kitabı ‘İncir Çekirdeği Yanığı’nda da, kimi zaman gerçeküstü kimi zaman da somut hikâyelerle hayatı sorgulamaya koyulmuştu. Elimizdeki kitapta, Yılmaz’ın söz konusu kitaplarının yanı sıra, ‘Uyuyamamak’ ve ‘Enayi Bir Aşk’ adlı öykü çalışmaları da bulunuyor.

Evrim Yağbasan – Kötü Hatıra Fotoğrafçısı (2011)

  • KÖTÜ HATIRA FOTOĞRAFÇISI, Evrim Yağbasan, Ayizi Kitap, öykü, 128 sayfa

 

‘Kötü Hatıra Fotoğrafçısı’, Evrim Yağbasan’ın ilk kitabı. Kendisini kutluyoruz. Yağbasan öykülerinde, gerçekle hayal arasında gidip gelen ve kimi zaman da iç içe geçen hayatları anlatıyor. Yazarın öykülerinde öne çıkan bir yönün de, iç ses tekniğine sıklıkla başvurulmasıdır diyebiliriz. Yağbasan, kitaba adını veren öyküsünde, takıntılı bir hayat yaşayan kadın karakterinin, aniden değişen hayatını anlatıyor. Kendisini, “bir rakam sapığı” olarak tanımlayan kahramanımız için tanıdığı insanlar, mahallesi, adımları; yani hayatının tümü rakamlardan ibarettir. Mahalleye bir fotoğrafçının gelmesiyle, genç kadının rakamlardan müteşekkil hayatı altüst olacaktır.

Gabriel Garcia Marquez – Mavi Köpeğin Gözleri (2011)

  • MAVİ KÖPEĞİN GÖZLERİ, Gabriel Garcia Marquez, çeviren: Emrah İmre, Can Yayınları, öykü, 124 sayfa

 

‘Mavi Köpeğin Gözleri’, ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez’in on iki öyküsünü bir araya getiriyor. Bu kitap, ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ gibi, dünya edebiyat tarihinin en önemli yapıtlarından birine imza atmış Marquez’in ilk dönem eserlerini bir araya getirmesiyle önemli. Zira Marquez’in 1947-1955 yılları arasında kaleme aldığı bu öykülerin, yazarla adeta bütünleşmiş büyülü gerçekçilik tarzının nüvelerini oluşturduğu da söylenebilir. Yatalak genç bir adam, kedisinin bedenine girmek isteyen bir kadın, ikizinin yokluğuna tahammül edemeyen kardeş ve kurbanını bekleyen ölüm meleği, Marquez’in öykülerinde karşımıza çıkan karakterlerden birkaçı.

Thomas Mann – Değişen Kafalar (2011)

  • DEĞİŞEN KAFALAR, Thomas Mann, çeviren: Kasım Eğit ve Yadigar Eğit, Can Yayınları, roman, 124 sayfa

Thomas Mann ‘Değişen Kafalar’da, güçlü bir dostluğun, aşkın acımasız sınavından geçişini hikâye ediyor. 12. yüzyıldan kalma bir Hint efsanesinden esinlenen Mann’in romanı, farklı kastlardan gelen çelimsiz Şridaman ile yakışıklı Nanda arasındaki sarsılmaz dostlukla açılıyor. Birbirlerini düşkünlük derecesinde seven ikili, günün birinde güzeller güzeli Sita’yla karşılaşacak; gençlerden Şridaman da, bu genç kadınla evlenecektir. Kısa bir süre sonra üç kişi, beraber bir yolculuğa çıkar. Fakat bu yolculuk, üç kişilik bir aşka doğru yol almaya başlayacaktır. Bu tehlikeli ilişki, karakterlerin dostluğunu ve aşklarını sınavdan geçirecektir.

Emine Ceylan -Kış Yolculuğu (2007)

  • KIŞ YOLCULUĞU, Emine Ceylan, Norgunk Yayıncılık, öykü, 160 sayfa

Emine Ceylan ‘Kış Yolculuğu’ adlı kitabında kasaba ile kenti ayıran-birleştiren çizgi üzerine kuruyor öykülerini. Böylelikle kahramanlarını 360 derecelik bir bakış açısıyla gözlemleyebiliyor. Sabit kalanla hareket eden hep karşıtlaşıp duruyor Ceylan’ın öykülerinde, aralarından akıp giden de tereddüt ya da pişmanlık değil, hep o iki uçluluk duygusu, ikiye bölünmüşlük suskunluğu. Okurlar, yazarın kitabında, Kardeşi Nuri Bilge Ceylan’ın ilk uzun metrajlı filmi Kasaba’nın öyküsünü de bulacak. ‘Mısır Tarlası’na ulaşmadan önce tabiatı gönüllerince geçen iki kardeşin serüveni, sinema perdesinde ete kemiğe bürünmeden önce Emine Ceylan’ın yalın sözcüklerinde hayat bulmuştu.

Selim İleri – Yağmur Akşamları (2011)

  • YAĞMUR AKŞAMLARI, Selim İleri, Everest Yayınları, öykü, 151 sayfa

 

‘Yağmur Akşamları’, Türkiye edebiyatının üretken kalemlerinden Selim İleri’nin sekiz öyküsünü bir araya getiriyor. İleri burada yalnızlığı, yazmayı, geçip giden günleri, hüznü ve arkadaşlığı anlatıyor. Yazar kitapta yer alan ‘Son Sayı’ isimli öyküsünde de, yalnızca on beş sayı çıkabilmiş bir öykü dergisi üzerinden yazma edimini sorguluyor. Anlatıcı, bir arkadaşının çıkardığı öykü dergisinin son sayısını yayımlayacağını öğrenir. Bu trajik bilgiyle çerçevelenen öykü, anlatıcının kendi hayatına ve yazmayla kurduğu ilişkiye dair düşünceleri üzerinden ilerler. Leyla Erbil ve Tezer Özlü de, öykünün konukları olarak okuyucunun karşısına çıkıyor.

Bertolt Brecht – Bertolt Brecht’ten Öyküler (2011)

  • BERTOLT BRECHT’TEN ÖYKÜLER, çeviren: İlhami Hakverdioğlu, Hayal Yayınları, öykü, 87 sayfa

 

Epik tiyatronun kurucusu, şair ve oyun yazarı Bertolt Brecht, aynı zamanda öyküleriyle de dikkat çeken bir isim. İşte elimizdeki kitap, Brecht’in kısa öykülerinin yanı sıra, kıssadan hisselerini ve masallarını okurlara sunuyor. Para kazanma hırsıyla çakala dönüşen bir tüccar, otuz yaşından sonra kör olan bir adamın yaşadıkları, kibirli bir gencin mütevazı olmayı öğrenmesi, savaş yıllarında Rus askerine yardım eden köylü kadın, kral ve hizmetçisi arasındaki iktidar savaşı, düşünür Kreuner’in zorbalıkla mücadelesi, kendi hizmetinde çalışan doktorun onurunu sınayan halife ve bir çiftin sadakat sınavı buradaki öykülerden bazılarının konusu.

Hande Öğüt (haz.) – Kadın Öykülerinde Doğu (2011)

  • KADIN ÖYKÜLERİNDE DOĞU, hazırlayan: Hande Öğüt, Sel Yayıncılık, öykü, 276 sayfa

 

Doğu’nun, genel olarak dini ve mistisizmi işaret ettiği söylenir. Buna ek olarak Doğu, kadının en nefessiz bırakıldığı coğrafyalardan biri olarak da bilinir. İşte Hande Öğüt’ün hazırladığı bu kitap, otuz dört kadın yazarın Doğu’yu işledikleri öykülerinden oluşuyor. Doğulu kadınların yaşadığı büyük ezilmişlik, doğal olarak buradaki öykülerden çoğunun odak noktası. İnci Aral, Erendiz Atasü, Sezer Ateş Ayvaz, Nâlân Barbarosoğlu, Oya Baydar, Gaye Boralıoğlu, Ayşe Düzkan, Müge İplikçi, Sema Kaygusuz ve Nezihe Meriç gibi kadın yazarların öykülerini bir araya getiren kitap, Doğu’yu hem içeriden hem de farklı bir kültürel iklimden gelmiş olmanın yarattığı duygularla irdeleyen öykülerden oluşuyor. Kitap, toplumun acımasızlığı altında ezilen Şehriban’ın, Gulîzer’in, Lorîn’in, Xezal’ın ve Baveşin’in hikâyesini anlatıyor.

Orhan Duru – Boğultu (2011)

  • BOĞULTU, Orhan Duru, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 578 sayfa

 

‘Boğultu’, gezi ve köşe yazıları, deneme, çeviri ve tiyatro uyarlamalarından da bildiğimiz ve 2009’un başlarında aramızdan ayrılan Orhan Duru’nun toplu öykülerinin ikinci cildi. Duru’nun ilk öyküsü ‘Kadın ve İçki’ 1953’te yayımlanmıştı. Bazı eleştirmenler, daha sonra birçok öyküsü yayımlanan Duru’yu, kimi zaman gözlemci, kimi zaman güldürücü ve kimi zamansa bilim-kurgucu bir yazar olarak değerlendirdi. Yazarın toplu öykülerinin elimizdeki iki cildi, Duru’nun ‘Fırtına’, ‘Yeni ve Sert Öyküler’, ‘Düşümde ve Dışımda’, ‘Kazı’ ve ‘Küp’ gibi kitaplarını bir araya getiriyor. Bu cilt, Duru’nun ironi ustalığını yeniden hatırlamak için iyi bir fırsat.