Kolektif – Dış Göçün Odağında Türkiye Kentleri (2024)

Kent ve göç hareketleri arasındaki ilişki, gündelik yaşamın tüm bileşenlerinde hissedilebilir hâldedir.

Türkiye kentlerinde de ekonomik, yönetsel, toplumsal ve mekânsal birçok boyut; göç yönetimi ile kesişimlere sahiptir.

Bu kitabın amacı, günümüzde gitgide daha geniş bir nüfusa ve mekâna karşılık gelen dış göç hareketlerinin kentlerdeki izini sürmektir.

Bu arayış; farklı ölçeklerde, Türkiye’nin farklı kentlerinde, geniş bir teorik çerçeveden beslenerek, çeşitli gündelik yaşam bileşenlerine odaklanarak gerçekleşti.

Araştırma sahası olarak; İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol kentlerin yanı sıra, Mersin, Gaziantep, Kayseri, Bursa, Manisa, Aydın, Denizli, Van gibi farklı kentlerin deneyimleri de bu kitapta yer aldı.

Yine pek çok farklı ülkeden göç eden kişilerin Türkiye kentlerindeki deneyimleri ses buldu.

Suriye, Afganistan, İran, Irak, Pakistan, Özbekistan, Ukrayna ve hatta Avrupa ve Afrika’dan göç etmiş kişi ve gruplara ulaşıldı.

Tekil bölümlerin art arda geldiği bir derleme olmanın ötesine geçebilecek, bölümlerinin birbiriyle konuşup, birbirini besleyerek bütünsel toplamın parçaları haline gelen bir kitap meydana geldi.

Mekânsal ayrışma, toplumsal roller, sosyal uyum ve göçmenlerin kentle kurduğu ilişkiler gibi konular üzerine yapılan değerlendirmeler, kitabı yalnızca akademik bir kaynak değil, aynı zamanda sosyal politikalar ve kentsel planlama için önemli bir referans haline getiriyor.

‘Dış Göçün Odağında Türkiye Kentleri’ kitabı, dış göç ve mekân ilişkisine dair yeni tartışmalara kapı aralayarak, göç ve kentsel dönüşüm üzerine çalışan araştırmacılar ve karar vericiler için bir rehber niteliğinde.

  • Künye: Kolektif – Dış Göçün Odağında Türkiye Kentleri: Kuram, Uygulama ve Mekânın Değişimi, editör: Sezen Savran Penbecioğlu, Atahan Demirkol, İdealKent Yayınları, kent çalışmaları, 343 sayfa, 2024

Sezen Savran Penbecioğlu – ‘Küçük Halep’ Büyük Umutlar (2022)

Bu kitap, 2011 yılından bu yana ulusal ve uluslararası düzlemde gündemde olan Suriye iç savaşı sonrası ortaya çıkan zorunlu göç meselesine, bir kent plancısının gözünden bakmanın getirdiği farklılıkları/ayrıcalıkları içeriyor.

Çalışma, göçün sadece yer değiştirme tabanlı siyasi bir olgu olmadığını, göç alan ve göç veren mekânlarda, toplumsal ve ekonomik yapılarda da etkileri olduğunu gösterirken bir yandan da göç edenin bulunduğu “yer”le birlikte geliştirdiği gündelik yaşam taktiklerini açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Dolayısıyla bu çalışma okuyucuya üç farklı bakış açısıyla Suriye göçü hakkında okuma yapma olanağı sunuyor: İlki, göçü uluslararası mülteci akını meselesi üzerinden okumak.

Çalışmanın uluslararası göç meselesi konusunda bilgi birikimi sağlayan bir yanı var.

İkincisi, Suriyelilerin bulundukları kentlerdeki yer seçim süreçleri, kentsel yaşam pratikleri, gündelik yaşamlarını sürdürme taktikleri üzerine okuma yapmak.

Özellikle büyük kentlerde yaşayan ve hayatını devam ettirmeye çalışan Suriyelilerin mekânsal yığılma alanları ve bir arada yaşama eğilimlerinin yarattığı mekânsal ayrışma düzeyleri ve bir anlamda “kentsel adacık”lar yaratma eğilimleri kolaylıkla izlenebiliyor.

Kitabın okuyucuya sunduğu üçüncü ve son okuma ise mültecilerin yaşadıkları/yaşamak zorunda kaldıkları “mekânlar” ve bu mekânlarla kurdukları ilişkiler üzerine: Başka bir ifadeyle tıpkı göçmenlerin “görünmezliği” gibi yaşadıkları mekânların da görünmezliğini duyumsamak üzerine…

İşte bu çalışma, kentin merkezine oldukça yakın ancak kentin sunduğu imkânlar açısından sınırlıkları bulunan mekânlarla, bu alanda yaşayan grupları görünür kılma çabasını içeriyor.

  • Künye: Sezen Savran Penbecioğlu – ‘Küçük Halep’ Büyük Umutlar, İdealKent Yayınları, inceleme, 228 sayfa, 2022