
❝Din bize Tanrı’yı sevdirebilir; ne var
ki bize insanı hor gördüren ve bizi
insanlıktan nefret ettiren ondan
daha güçlü bir şey yoktur.❞
Cezayirli yazar Boualem Sansal’ın bu cümleyle açılan ‘2084’ romanı, çarpıcı, kan dondurucu bir din distopyası.
Romanın başkahramanı Arabistanlı Ati, dine dayalı, totaliter, zorbalık ve tahakkümün tek yönetim biçimi olduğu rejimin soluk aldırmadığı bir ülkede yaşamaktadır.
Tarihin yok olduğu, kültürel farklılıkların tümüyle ortadan kaldırıldığı Arabistan’da Ati, bir süre sonra görünenin altındaki perdeyi aralamak için önüne geçilemez bir tutku hissetmeye başlar.
Ati, hayatın karşısına çıkardığı bambaşka gerçekliklerin izini sürecek ve bu esnada kendini büyük tehlikelerin ve çıkmazların ortasında bulacaktır.
George Orwell’ın ‘1984’ünün yüz yıl sonrasında geçen ‘2084’, dinin hayatımızı kâbusa çevirme konusunda ne kadar kullanışlı bir araç olabileceğini bize bir kez daha ve üstelik çarpıcı bir şekilde hatırlatıyor.
‘2084’, 2012’de Prix du Roman Arabe, 2011’de de Alman Barış Ödülü’ne layık görülen Boualem Sansal’ın yedinci, Türkçede yayımlanan ilk eseri.
Sansal’ın bu romanıyla, 2015 yılında Académie Française’in, Grand Prix du Roman ödülüne hak kazandığını da ayrıca belirtelim.
- Künye: Boualem Sansal – 2084: Dünyanın Sonu, çeviren: Şirin Etik, Ayrıntı Yayınları, roman, 224 sayfa, 2019