Bir Bulgar yazarın gözünden, 1930’lu yılların İstanbul’u üzerine muhteşem bir seyahatname.
“Balkanların Çehov’u” olarak tanımlanan ve dünyanın en ünlü masal ustalarından biri olarak kabul edilen Angel Karaliyçev, masal gibi bir İstanbul anlatısıyla karşımızda.
Karaliyçev burada, Balkapan Han’dan Ayasofya’ya giden gizli tüneli, güvercinlerin camisi olarak tanımladığı Bayezid Cami’sini, İstanbul’un kurucu sütunu dediği Çemberlitaş’ı, şehirdeki Bizans izlerini, Ayasofya’yı, Kapalı Çarşı’nın rengârenk halılarını, İstanbul’un Bulgar aileleri ve tüccarlarını, Galata Köprüsü’nü, Pera’yı ve İstanbul söz konusu olunca akla gelebilecek pek çok tarihi mekânı geziyor, ayrıca şehrin insanları, toplumsal yaşamı ve kültürü hakkında ilgi çekici ayrıntılar paylaşıyor.
Köylü bir ailenin çocuğu olan Karaliyçev, ilk masal çalışmalarını 1924 yılında ‘Çavdar’ adlı kitapta toplamış.
Bu ilk kitabını, birbirinden güzel başka kitapları izlemiş.
Sevgi, dostluk, kardeşlik, dayanışma, ekmeklerini alınlarının teriyle kazanan insanlar, doğanın sessiz güzelliği Karaliyçev’in masallarının temelini oluşturur.
- Künye: Angel Karaliyçev – Sofya’dan İstanbul’a: Genç Cumhuriyet’e Yolculuk, çeviren: Hüseyin Mevsim, Timaş Yayınları, seyahatname, 112 sayfa, 2021

