Jaume Cabré – İtiraf Ediyorum (2015)

Jaume Cabré’nin, Avrupa medeniyetini hem yarattığı güzellikler hem de kötülükleriyle ustaca resmettiği kült romanı.

Cabré benzersiz üslubuyla, romanın başkahramanı Adria’nın sevgilisine yazmaya başladığı ve bir süre sonra adeta bir günah çıkarmaya dönüşecek mektubu üzerinden ilerliyor.

Roman, Avrupa uygarlığının kusurlarının bir itirafı olarak okunabilir.

  • Künye: Jaume Cabré – İtiraf Ediyorum, çeviren: Suna Kılıç, Alef Yayınları

Federico Garcia Lorca – Konuşmalar (2009)

‘Konuşmalar’a, Federico Garcia Lorca’nın şiir, tiyatro, resim, müzik, halk şarkıları, ninniler hakkında görüşlerini yansıtan konuşmaları yer alıyor.

Lorca 1922-1935 arasında İspanya’nın ve Amerika’nın çeşitli şehirlerinde, İspanyol sanatının önemli kültürel değerlerini yeniden canlandırmak ve yaymak; şiirlerinde ve tiyatro eserlerinde ima ettiği estetik fikirlerini ifade etmek ve yaratım sürecini açıklamak için konferanslar verdi.

Zamansız ölümü birçok çalışmasını yarım bıraktığı gibi, bu konuşmaları derleyip yayına hazırlamasını da engelledi.

Fakat ölümünden sonra kardeşeri, dostları ve yayımcıları, geride bıraktığı her bir satırı kurtarıp okurlarına iletmeye çalıştı.

İşte bu derleme, böylesi bir çabanın ürünü olarak elimizde duruyor.

Derleme özellikle, Lorca’nın şiir konusundaki düşüncelerindeki değişimi detaylı bir biçimde göstermeleriyle ilgi çekiyor.

  • Künye: Federico Garcia Lorca – Konuşmalar, çeviren: Suna Kılıç, Alef Yayınları, deneme, 196 sayfa

Marco Tosatti ve Flavia Amabile – Musa Dağ Direnişi (2017)

Franz Werfel 1943’te yayımlanan ‘Musa Dağ’da Kırk Gün’ adlı ünlü romanında, Ermeni tehcirine karşı canları pahasına direnen bir avuç köylünün görkemli hikâyesini anlatmıştı.

Werfel’in romanı, bu süreci belgesel bir üslupla vermesinin yanı sıra, edebi dehası ve kabiliyetiyle de büyük beğeni toplamış ve halen zevkle okunmaya da devam ediyor.

Şimdi de iki İtalyan yazar, Marco Tosatti ve Flavia Amabile, tarihe geçmiş bu efsanevi direnişi bu sefer bizzat tanıkların da anlatımlarından yola çıkarak yeniden kaleme alıyor.

Tarih: 1915…

Yer: Hatay, Antakya’daki Musa Dağ’ın etekleri…

Sıkıntılı ve zorlu günlerin yaşandığı bu tarihte, Ermenilere tehcir emri gelmiştir.

Fakat Musa Dağ’ın eteklerine kurulu altı köy, bu emre itaat etmeyi reddeder.

Onlar, doğup büyüdükleri, atalarının topraklarından gitmek yerine, kalıp direnmeyi ve ne olursa olsun onurlarına sahip çıkmayı tercih eder.

Roman, bu tarihi direnişi, orada bulunmuş isimlerin tanıklıklarından yola çıkarak anlatırken, aynı zamanda bölgede yaşayan Ermenilerin gündelik hayatı, kültürü, ritüelleri, gelenekleri ve birbirleriyle ilişkileri hakkında belgesel niteliğinde ayrıntılar da sunuyor.

  • Künye: Marco Tosatti ve Flavia Amabile – Musa Dağ Direnişi, çeviren: Suna Kılıç, Aras Yayıncılık, roman, 176 sayfa

Giorgio Agamben – Çıplaklıklar (2017)

Giorgio Agamben’in olgunluk eseri olarak tanımlanan ‘Çıplaklıklar’, uzun zamandır Türkçeye kazandırılmayı bekliyordu.

Şimdi nihayet raflardaki yerini alan kitap, felsefe ve sanat alanına giren farklı konular üzerine düşünürün yorumlarını bir araya getiriyor.

Düşünür burada, Kafka’nın edebiyatında suç, yasa ve cezadan Kleist’in kendine has evrenine ve bireysel kimlikten biyometrik aygıta pek çok konuyu kendine has tarzıyla tartışıyor.

Şiirle felsefe arasında gidip gelen, gerçeklerin üzerindeki perdeyi aralamayı amaçlayan ‘Çıplaklıklar’ın, en çok da Kafka’nın özgün evreni, oradan güncel anlamda suçun aldığı biçimler üzerine yoğunlaşmasıyla ayrıca dikkat çekeceğini söylemeliyiz.

  • Künye: Giorgio Agamben – Çıplaklıklar, çeviren: Suna Kılıç, Alef Yayınları, felsefe, 144 sayfa