Kolektif – Anaakım Çökerken Alternatif Medyanın Eleştirisi (2023)

AKP, 2002 yılında iktidar olduğundan beri Türkiye’deki medya alanını yeniden düzenlemeye başladı.

Bu yeniden düzenleme süreci 2011 yılından itibaren hızlandı ve radikalleşti.

90’ların İslamcı-muhafazakâr medyasının güçlendirildiği, ana akımda yer alan medya kuruluşlarının büyük oranda el değiştirdiği, bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin kitlesel olarak işten çıkartıldığı ve gazeteciliğe yönelik baskıların arttığı bu düzenleme süreci, keskin bir dönüşüme yol açtı.

Bu dönüşüm sürecinin sonunda medya alanı, “iktidar yanlısı” ve “muhalif” olarak adlandırılan iki temel kampa bölündü.

Yeni medya düzeninin çok küçük bir kısmını oluşturan ve “muhalif medya” olarak anılan medya kuruluşları, dönemin şartları ve maddi imkânsızlıklar nedeniyle, özelikle internetin olanaklarından yararlanmaya çalıştı.

Bu imkânsızlıkların mecbur kıldığı çabaların yarattığı paradoksal imkânlar alternatif medya, radikal medya, yurttaş gazeteciliği gibi medya modellerinin örneklerinin çoğalmasını sağladı.

Türkiye özelinde gazeteciliğin yaşadığı ekonomik ve siyasi kriz, yeni modellerin ve girişimlerin doğuşunu hızlandırdı.

Bu kitapta, 2010’lu yıllarda kapsamı ve etkisi artan alternatif gazetecilik arayışlarının, mesleki, etik, iktisadi ve politik eleştirisini hedefleyen yazılar bir araya getirildi.

Gazetecilik ve medya çalışmaları açısından özgül bir dönemi temsil eden bu yıllar, akademik eleştirinin konusu olmayı fazlasıyla hak ediyor.

Anaakım medyanın eleştirisi yapılırken, ana akımın çöküşüyle ortaya çıkan boşluğu doldurma misyonunu bir zorunluluk olarak üstlenen gelenekseliyle dijitaliyle alternatif medya alanının yeterince eleştirilmediği görülüyor.

İşte bu boşluğu dolduran eldeki çalışma, gazeteciliğin büyük bir kriz yaşadığı ve bu krizden çıkışın yollarını yeni yöntemler üzerinden bulmaya çalıştığı bu dönemin akademik bir eleştirisini yapıyor.

Kitapta,

  • Alternatif medya muhalif midir?
  • Gazeteci muhalif mi olmalı?
  • Ve alternatif medya neye alternatif? gibi soruların yanıtları aranıyor.

Kitap bunu yaparken, anaakım medya ve gazeteciliğin yanı sıra, alternatif kavramının kendisini de nesnel bir mesafeyle sorguluyor.

  • Künye: Kolektif – Anaakım Çökerken Alternatif Medyanın Eleştirisi, derleyen: Vahdet Mesut Ayan ve Emre Tansu Keten, um:ag Yayınları, medya, 200 sayfa, 2023

Orhan Tüleylioğlu – Kahramanmaraş Katliamı (2009)

Orhan Tüleylioğlu ‘Kahramanmaraş Katliamı’nda, 1978 yılının Aralık ayında yüzlerce kişinin ölümü ve binlerce kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Kahramanmaraş katliamına dava dosyası, gazete arşivleri, konuyla ilgili kitaplar, köşe yazıları, dergiler, belgeler ve tanıklıklarla ışık tutuyor.

Katliamın öncesi ve sonrasındaki gelişmelere geniş yer veren kitap, Uğur Mumcu’nun katliamla ilgili “Bu, planlı ve örgütlü bir saldırıdır.” dediği 25 Aralık 1978 tarihli makalesiyle başlıyor.

Tüleylioğlu’nun çalışması, 70’lerin ortalarından, 1980 yılının eylül ayına kadar faşizmin yoğun saldırılarıyla karşı karşıya kalan Türkiye’yi, bunun en korkunç duraklarından biri üzerinden anlatıyor.

  • Künye: Orhan Tüleylioğlu – Kahramanmaraş Katliamı, um:ag Yayınları, siyaset, 219 sayfa

Orhan Tüleylioğlu – Neden Öldürüldüler 3: Dipsiz Kuyu (2008)

Orhan Tüleylioğlu, ‘Neden Öldürüldüler?’ dizisinin üçüncü kitabı olan ‘Dipsiz Kuyu’da, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Musa Anter ve Uğur Mumcu cinayetlerini araştırıyor.

Uğur Mumcu’nun bir yazısının başlığından adını alan ‘Dipsiz Kuyu’, söz konusu isimlerin cinayetlerinin arkasındaki karanlık noktaları; dava dosyaları, gazete arşivleri, konuyla ilgili kitaplar ve Mumcu’nun yazılarıyla gün ışığına çıkarıyor.

Kitapta bunun yanı sıra, öldürülen aydınların aileleri, yakınları ve dostlarının anlatımları da yer alıyor.

Tüleylioğlu’nun kapsamlı kitabı, okuru, fikirleri nedeniyle öldürülmüş aydınları yeniden hatırlamaya davet ediyor.

  • Künye: Orhan Tüleylioğlu – Neden Öldürüldüler?: Dipsiz Kuyu, um:ag Yayınları, siyaset, 447 sayfa

Yıldırım B. Doğan – Roman: Yazmak, Okumak (2014)

  • ROMAN: YAZMAK, OKUMAK, Yıldırım B. Doğan, um:ag Yayınları, edebiyat inceleme, 246 sayfa

Yıldırım B. Doğan çalışmasında, yazar adayları için kimi roman yazma teknikleri sunuyor. Doğan kitabında, yazılacak olan metnin nasıl olacağı, anlatı ve kurgunun oluşturulması, eleştirel okumanın önemi, romanı ortaya koyan varoluşsal gerekçeler, karakter inşa etmek, bireysel gerçeklik ve toplumsal gerçekliğin romandaki yansımaları, roman ve gerçeklik ilişkisi, roman için bilhassa temanın neden vazgeçilmez olduğu ve görkemli anlatı kişileri yaratmak gibi konuları ele alıyor. Yazar, bu konuları değerlendirirken, edebiyata ve romanın geleceğine dair yürütülen güncel tartışmalara da kendi cephesinden katkı sunuyor.

Orhan Tüleylioğlu – Neden Öldürüldüler? (2007)

  • NEDEN ÖLDÜRÜLDÜLER?, Orhan Tüleylioğlu, um:ag Yayınları, siyaset, 359 sayfa

neden-oldurulduler

Orhan Tüleylioğlu ‘Neden Öldürüldüler?’ dizisinin bu ikinci kitabında, ülkenin acı veren gerçeklerinden birine, Türkiye’de siyasî cinayetlere kurban gitmiş gazeteciler konusuna kaldığı yerden devam ediyor. ‘Bu Kan Kurumaz’ isimli kitapta, Koray Doğan, Orhan Yavuz, Bedri Karafakioğlu, Akın Özdemir, Abdi İpekçi, Ümit Doğanay, Ümit Kaftancıoğlu ve Sevinç Özgüner gibi öldürülen gazeteciler ile Bahçelievler katliamı ve Kanlı Pazar gibi önemli olaylar anlatılıyor. Muzaffer İlhan Erdost’un, gazeteci cinayetleriyle ilgili bir yazısının da bulunduğu kitap, Türkiye’de benzer durumların bir daha yaşanmaması adına, bizi, sadece mesleklerini icra ettikleri için öldürülen gazetecileri unutmamaya davet ediyor.

Işık Kansu (haz.) – Direnen Direniş (2013)

  • DİRENEN DİRENİŞ, hazırlayan: Işık Kansu, um:ag Yayınları, siyaset, 160 sayfa

DIRENEN

‘Direnen Direniş’, on ayrı yazarın Gezi Direnişi’ne dair çözümlemelerini barındırıyor. Kitapta direnme hakkı ve Gezi Direnişi, Gezi’deki kültürel farkların bir aradalığı ve yeni iletişim olanaklarının bu protestolardaki kullanım biçimleri, medyanın olaylar esnasındaki tutumunun ekonomi-politik çözümlemesi, Gezi’de ortaya konan özgün mizahın kaynakları, başta Erdoğan olmak üzere hükümetin protestoların ortaya çıkmasına neden olan tutumu ve Gezi üzerinden yaratılan komplo haberciliği gibi bazı konular tartışılıyor. Kitap, Necati Savaş’ın Gezi olaylarını başından sonuna kadar izlediği fotoğraflarını da barındırıyor.