Nereye baksak, devletin bir suretini görürüz.
Yael Navaro da, Türkiye’nin 1990’lı yıllarını merkeze alarak, politik olanın kamusal alanda nasıl yeniden ve yeniden üretildiğini ortaya koyuyor.
Navaro’nun burada gözler önüne serdiği gibi, devlet kah Cumhuriyet’in temsili olan bir meydanın ortasında yükselen bir Atatürk heykelinde, kah polis memurlarının tehditlerinde, bir gazetecinin fotoğraf makinesinde, hatta gelip geçen yayaların bakışlarında, özetle hemen her yerde kendini gösterir.
“Temsilî ve simgesel meydanda devletin şu ya da bu yüzüne bürünmeyen en ufak bir yer bile yok,” diyen Navaro, kamusal yaşamı da böylece, kamunun siyaseti hem üretip hem yeniden şekillendirdiği belirsiz bir politik alan olarak tanımlıyor.
Kitap, 1990’lı yılların Türkiye’sinde, günlük hayatın olaylarının, bir haber, panik ve sansasyon kültürü içinde nasıl yansıtılıp büyütüldüğüne daha yakından bakmak için çok iyi fırsat.
- Künye: Yael Navaro – Devletin Suretleri: Türkiye’de Sekülarizm ve Kamusal Yaşam, çeviren: Mukadder Okuyan ve Işık Önal, Heretik Yayıncılık, sosyoloji, 360 sayfa, 2020



