Artun Ünsal – Bezgin Martı ve Çılgın Kelebek (2009)

‘Bezgin Martı ve Çılgın Kelebek’, Prof. Dr. Artun Ünsal’ın gazete ve dergi yazılarını okurlara sunuyor.

Yaşama dair ayrıntılar, İstanbul’dan insan manzaraları, Türkiye insanı, yemek kültürü, portreler ve Türkiye’nin muhtelif mekânlarına dair izlenimler, buradaki yazıların çerçevesini oluşturuyor.

“Türkiye son yıllarda çok değişti. Ne var ki kimi gözlem ve izlenimlerimin bugün de bir ölçüde geçerli olduğunu sanıyorum. Çünkü her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da alışkanlık ve davranışlar moda deyimiyle ezberler kolay değişmiyor. Gene de gelecek konusunda iyimserliğimi hiç yitirmedim.” diyen Ünsal, okuru, Türkiye’de nelerin değişip, nelerin aynı kaldığını gözlemlemeye davet ediyor.

  • Künye: Artun Ünsal – Bezgin Martı ve Çılgın Kelebek, Yapı Kredi Yayınları, deneme, 317 sayfa

Arturo Pérez-Reverte – Güneyin Kraliçesi (2009)

İspanyol yazar Arturo Pérez-Reverte, daha önce ‘Komutan Alatriste’ isimli macera romanlarıyla Türkiyeli okurların karşısına çıkmıştı.

Yazar ‘Güneyin Kraliçesi’nde ise, başkahramanı Teresa Mendoza’nın mafya örgütleriyle yaşadığı kovalamacayı hikâye ediyor.

Meksika’da yoksulluk içinde büyüyen Mendoza, uçağıyla kaçakçılık yapan Güero Davila’nın sevgilisi olur.

Bu ilişki, kadının hayatında olağanüstü bir dönemin başlangıcı olur.

Günün birinde Mendoza’nın sevgilisi, oyunu kurallarına göre oynamadığı için mafya tarafından öldürülür.

O andan itibaren güvende olmadığını fark eden Mendoza ile mafya arasında büyük bir kovalamaca yaşanacaktır.

  • Künye: Arturo Pérez-Reverte – Güneyin Kraliçesi, çeviren: Gülvevim Erhan, Yapı Kredi Yayınları, roman, 575 sayfa

Nora Şeni – Oryantalizm ve Hayırseverliğin İttifakı (2009)

Nora Şeni ‘Oryantalizm ve Hayırseverliğin İttifakı’nda, işadamlarının kurduğu hastane ve okullarla, 19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’na da damgasını vuracak “hayırseverlik” hareketinin gelişimini inceliyor.

1840 yılında Şam’da, şehrin Yahudi sakinlerini zan altında bırakan bir cinayet işlenir.

Üç filantrop ve üç oryantalist bilginin oluşturduğu bir delegasyon, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla görüşmek üzere Mısır’a doğru yola çıkar.

Bu olaydan sonra, yeni aktörlerin etken olduğu bir yardımlaşma sistemi benimsenecektir.

Şeni, söz konusu altı kişinin hayat öyküleri aracılığıyla, “hayırseverlik” konusunu tarihsel bağlamına oturtmaya çalışıyor.

  • Künye: Nora Şeni – Oryantalizm ve Hayırseverliğin İttifakı, çeviren: Elif Ertan, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 164 sayfa

Doğan Gündüz – Unutma Oyunu (2015)

Daha önce yayımladığı çocuk kitaplarıyla bildiğimiz Doğan Gündüz’den, çocukluğun incelikli ve düşsel dünyasında geçen üç yeni öykü.

Kitaba adını veren öykü ise, “unutma oyunu” oynayan dedesini taklit eden ve böylece onun dünyasının bilinmeyenlerini keşfeden bir çocuğun başından geçenlere dayanıyor.

  • Künye: Doğan Gündüz – Unutma Oyunu, resimleyen: Dilek Yördem Ceylan, Yapı Kredi Yayınları

Élisabeth Marou – Bil Bakalım Nerede? (2015)

Mont-Saint Michel nerede?

En büyük buz çölü nerededir?

Meraklı afacanlar için hazırlanan bu keyifli ansiklopedi, insan yaşamından bitkiler ve hayvanlara, anıtlardan doğadaki ilginç şeylere, çocukların sıklıkla sorduğu 200 sorunun yanıtını barındırıyor.

Hem de bir sürü çıkartma hediyesiyle.

  • Künye: Élisabeth Marou – Bil Bakalım Nerede?, çeviren: Orçun Türkay, Yapı Kredi Yayınları

Kolektif – Cézanne (2009)

Kaliteli bir baskıyla yayımlanan ‘Cézanne’, 19. yüzyılın en karmaşık ressamlarından Paul Cézanne’ın sanatına odaklanıyor.

1839’da Aix-en-Provence’ta doğan Cézanne, özellikle 20. yüzyıl başlarında Matisse, Picasso, Braque, Vlaminck ve Derain gibi avangard sanatçılar tarafından ciddiye alınmaya başlandı.

Oysa kariyeri boyunca geliştirdiği ve yapıtlarının hiçbirinde bütünlüklü olarak somutlaştırmadığı özgün sanatsal yöntemiyle Cézanne, yaşarken hak ettiği ilgiyi alamamıştı.

Bu eser, “Sanat hakkında hüküm vermem gerektiğinde, resmimi alıp bir ağacın ya da bir çiçeğin, Tanrı’nın yarattığı bir nesnenin yanına koyarım. Ortada bir uyum yoksa sanat da yok demektir.” diyen öncü bir ismin sanatını irdeliyor.

  • Künye: Kolektif – Cézanne, çeviren: Cem İleri, Yapı Kredi Yayınları, sanat, 255 sayfa

Sait Faik Abasıyanık – Bütün Eserleri (2009)

‘Bütün Eserleri’nde, Sait Faik Abasıyanık’ın hayattayken yayımlanmış tüm kitaplarıyla birlikte dergi ve gazetelerde kalmış, kitaplaşmamış öykü, şiir, deneme, yazı ve röportajları yer alıyor.

Eser için bir araya getirilen kitapların, Abasıyanık hayattayken yapılmış son baskıları esas alınmış.

Yazarın ölümünden sonra kitaplaştırılmış ya da süreli yayınlarda kalmış öykü, deneme, röportaj ve yazıların ise süreli yayınlardaki biçimleri korunmuş.

Abasıyanık’ın bütün eserlerini tek ciltte bulabileceğimiz elimizdeki edisyon, kaliteli ve şık baskısıyla da koleksiyonlara yakışır cinsten.

Bir yazı ustasının büyük külliyatını tek ciltte görmek isteyenler için iyi bir fırsat.

  • Künye: Sait Faik Abasıyanık – Bütün Eserleri, Yapı Kredi Yayınları, edebiyat, 1779 sayfa

Sergen Çirkin – Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm (2019)

Sert ve zorlu bir iklime sahip Sibirya, yaklaşık 13 milyon kilometrelik yüzölçümüne sahip.

Arkeolog Sergen Çirkin’in eldeki çalışması ise, Sibirya coğrafyasının güney hattının arkeolojisi ve buna ek olarak bu bölgedeki kültür ve inançlar hakkında iyi bir rehber.

Çirkin burada, özellikle Şamanizm ve atalar kültü gibi inançları kapsamlı bir şekilde irdeliyor ve daha da önemlisi bunları, bölgeye dair arkeolojik bulgular ve etnografik verilerle zenginleştiriyor.

Tarih öncesinden modern çağa uzanan Şamanizmin nasıl bir inanç sistemi olduğu ve bu inanç sisteminin bugün Ural-Altay halklarının gündelik hayatları ve bilinçaltlarında nasıl yer ettiği hakkında aydınlanmak isteyenler kaçırmasın.

  • Künye: Sergen Çirkin – Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm, Yapı Kredi Yayınları, arkeoloji, 480 sayfa, 2019

Marc Augé – Unutma Biçimleri (2019)

Antropoloji ve edebiyatın iyi bir bireşimi olan bu kitap, mevcut yaşamımızdaki unutma biçimlerimiz üzerine düşünüyor.

Unutmanın, toplum için olduğu kadar birey için de bir zorunluluk olduğunu belirten Augé, içinde bulunulan zamanın, şu anın ve bekleyişin tadına varmak için unutmayı bilmek gerektiğini söylüyor.

Yazara göre, unutmak aynı zamanda bellek için de bir ihtiyaçtır.

Zira uzak geçmişe ulaşabilmek için yakın geçmişi unutmak gerekir.

Dünyanın farklı coğrafyalarında, gelişmiş toplumlar ile azgelişmiş toplumlardaki unutma biçimlerini karşılaştırmalı bir şekilde ele alması, kitabı özgün kılan hususların başında geliyor.

Kitapta, bellekte içkin olarak bulunan “unutma”dan Afrika kabilelerindeki ayin deneyimleri sonrası yaşanan “unutma” deneyimine kadar, insan zihninin bu ilginç özelliğinin izi sürülüyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Faşist, bellekten yoksundur. Hiçbir şeyden ders almaz. Başka bir deyişle hiçbir şeyi unutmaz, kendi takıntılarının kesintisiz şimdiki zamanında yaşamaya devam eder.”

  • Künye: Marc Augé – Unutma Biçimleri, çeviren: Mehmet Sert, Yapı Kredi Yayınları, antropoloji, 80 sayfa, 2019

Tarık Dursun K. – Gönlümün Bir Parçası (2009)

‘Karanfilli Hikâye’den sonra yayımlanan ‘Gönlümün Bir Parçası’, Tarık Dursun K.’nın toplu öykülerinin ikinci cildi.

Tarık Dursun K., ömrünü yazıya adamış üretken kalemlerden.

1955’te yayımlanan ilk kitabı ‘Hasangiller’i öyküler, romanlar, denemeler, çocuk kitapları, çeviriler ve senaryolardan oluşan birçok eser izledi.

Toplu öykülerden oluşan bu ciltte, Tarık Dursun K.’nın ‘İmbatla Dol Kalbim’, ‘Ona Sevdiğimi Söyle’, ‘Ömrüm, Ömrüm…’, ‘Aşk, Allahaısmarladık’, ‘Yaz Öpüşleri’, ‘Dulevi’ ve ‘Hepsi Hikâye’ adlı kitaplarını bir araya geliyor.

Yazarın öykücülüğünün son perdesi olan eserin, Tarık Dursun’u yeniden keşfetmek için harika bir fırsat olduğunu söyleyelim.

  • Künye: Tarık Dursun K. – Gönlümün Bir Parçası, Yapı Kredi Yayınlar, öykü, 757 sayfa