Zygmunt Bauman – Akışkan Hayat (2018)

Savaşlar, kitlesel göçler, çevresel tahribatlar…

Hayatın büyük krizlerle boğuştuğu bugün, ayrı ayrı bireyler olarak nasıl bir küresel sorumluluk alabiliriz?

Zygmunt Bauman, tam da çaresizliğimizin doruğa ulaştığı bu dönemde ne gibi çıkış yolları yaratabileceğimiz üzerine düşünüyor.

Bauman “Akışkan hayat”ı, kısaca, sürekli belirsiz koşullarda yaşanan kararsız, riskli bir hayat olarak tanımlıyor.

Akışkan bir toplumda, eylemin koşulları ve bunlara karşılık versin diye tasarlanmış stratejilerin hızla eskidiğini, aktörler bunları düzgünce öğrenecek fırsatı dahi bulamadan köhnediğini söyleyen Bauman’a göre, geçmişte başarıyla hayata geçirilmiş stratejilere ve taktiksel hamlelere dayanmak amacıyla deneyimlerden dersler çıkarmanın, bundan dolayı hatalıdır.

Kitaptan birkaç alıntı:

“‘Akışkan modernlik’, içinde üyelerinin davranışlarını alışkanlıklara ve rutinlere dönüştürme fırsatı dahi bulamadan hızla değiştirdiği bir toplumdur. Hayatın ve toplumun akışkanlığı birbirini besler ve pekiştirir. Akışkan yaşam, aynı akışkan modern toplum gibi uzun süre biçimini veya rotasını koruyamaz.”

“Akışkan bir modern toplumda, bireysel başarılar katılaşıp kalıcı varlıklara dönüşemez çünkü kısa sürede varlıklar yükümlülüklere, beceriler engellere dönüşüverir.”

“Akışkan modern toplumda, atık imha endüstrisi, akışkan yaşamın ekonomisi içinde belirleyici konumları ele geçirir. Bu toplumun bekası ve üyelerinin refahı, hangi ürünlerin atılacağını hızla belirlemeye ve atıkların hızlı, etkin bir şekilde imha edilmesine bağlıdır. Bu toplumda evrensel kullan-at ilkesinden muaf kalabilecek hiçbir şey yoktur ve hiçbir şey onun kollarından kurtulamaz.”

“Akışkan modern toplumda yaşam, gerçek hayatta oynanan kötü ve sinsi bir sandalye kapmaca oyunudur. Yarışın esas ödülü, yok edilenlerin saflarına atılmaktan (geçici surette) kurtulmak ve atıkların arasına konmaktan kaçınmaktır. Ve rekabetin küreselleşmesiyle birlikte, koşu artık küresel bir pistte yapılmak zorundadır.”

“Merkezcil ve merkezkaç, yerçekimsel ve itici güçler; huzursuz olanları yerine tutmak ve hoşnutsuzluğun huzursuzluğa dönüşmesini engellemek üzere bir araya gelirler. Karşılarına yığılan zorlukları yenmeye çalışacak kadar öfkeli ve çaresiz olanlar yasadışı ilan edilme ve toplumdan dışlanma riskini alırlar. Cesaretlerinin bedelini de bedensel ıstıraplar ve fiziksel travmalarla öderler.”

  • Künye: Zygmunt Bauman – Akışkan Hayat, çeviren: Akın Emre Pilgir, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 208 sayfa, 2018

Yayınlayan

dipnotski

İletişim: info@dipnotski.com

Bir cevap yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.