Hannah Arendt ‘Kötülüğün Sıradanlığı’nda, Nazi Almanyası’nda Yahudilerin gettolara ve toplama kamplarına naklinden sorumlu Otto Adolf Eichmann’ın, Kudüs’teki yargı sürecini izliyor ve Eichmann’ın karakter özelliklerinin kendisinde düşündürdüklerini derinlemesine tartışıyor.
Arendt’in, kötülüğün sıradan hale gelmesini, Eichmann’ın kişiliği üzerinden izlemesi, okuru, normal veya sıradan görünen üzerine daha dikkatli düşünmeye davet ediyor.
Soykırımın mimarı olarak sunulan Eichmann’ın, sadist bir canavardan ziyade, normal bir insan olduğuna dikkat çeken yazar, düşünme ve muhakeme yetisinin ortadan kaybolmasıyla birlikte kötülüğün nasıl sıradanlaştığını gözler önüne seriyor.
- Künye: Hannah Arendt – Kötülüğün Sıradanlığı, çeviren: Özge Çelik, Metis Yayınları, sosyoloji, 315 sayfa

