Gülnur Acar Savran – Beden, Emek, Tarih (2020)

Gülnur Acar Savran’ın bu aralar temin edilemeyen ve yeni baskısıyla raflardaki yerini alan ‘Beden, Emek, Tarih’ adlı bu eseri, özellikle yapısalcılık sonrası dönemde ortaya çıkan yaklaşımların feminist teori ve politika üzerinde kurduğu hegemonik etkiyle hesaplaşmasıyla önemli.

Kitap esas olarak, kamusal/özel, eşitlik/farklılık, evrensel/yerel, üretim/yeniden üretim, değişim değeri/kullanım değeri gibi ikiliklerin aşılması için nasıl bir perspektif geliştirebileceğimizi tartışıyor.

Savran, hegemonik paradigmadaki bu ikiliklerin Aydınlanma düşüncesinin özgül yapısından kaynaklanan ikili karşıtlıklar olarak kavramlaştırıldığını ve bunların, salt söylemsel, ideolojik ya da pratik olarak kurulmuş düşünsel kurgular olduğunu belirtiyor.

Diyalektik kavrayış çerçevesinde, bu ikiliklerin zemininde patriarkal ve kapitalist ilişkiler evreninin yer aldığını gözler önüne seren Savran, bu ikilikleri aşmanın, onların ötesine geçmekle, ancak bu ikilikleri besleyen toplumsal evrenin sınırlarının dışına çıkmakla mümkün olabileceğini belirtiyor.

Kadınların ev emeğinin özgül niteliği, özel/kamusal ikiliğinin –Türkiye toplumunda hüküm sürmekte olan patriarka türünün özgüllüklerinden kaynaklanan– melez yapısı, feminist politikanın ayırıcı özelliklerinden birisi olan özel alanın politikasının sınırları ve imkânları kitap boyunca teorik bir irdelemenin temelini oluşturuyor.

“Kadın-erkek eşitliği mi, kadınların özgül kimliğinin olumlanması mı” tartışmasına da müdahil olan Savran, cinsel yönelimle ilgili biyolojist yaklaşımların ve cinsiyet/toplumsal cinsiyet ikiliğiyle ilgili inşacı teorilerin çıkmazlarını da ortaya koyuyor.

  • Künye: Gülnur Acar Savran – Beden, Emek, Tarih: Diyalektik Bir Feminizm İçin, Dipnot Yayınları, feminizm, 376 sayfa, 2020

Published by

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

Bir cevap yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.