Paul Mason’ın ‘Apaydınlık Gelecek’i, her şeyden önce neoliberalizm üzerine usta işi bir çözümleme olmasıyla dikkat çekiyor.
Mason burada, ucu bucağı belirsiz teknolojinin, haddi hesabı olmayan denetimin, sonu gelmez gözetimin, büyük eşitsizliklerin egemen olduğu çağımızda, insanlığı savunmamızın gerekliliği ve zorunluluğu üzerine düşünüyor.
Çağımızın, alternatif sağına ve otoriter yönelimlerine getirdiği güçlü itirazlarla da öne çıkan kitap, otoriter güçlerin karşısında hem bireysel hem de kolektif olarak potansiyelimizin ne olduğunu da sorguluyor.
Mason,
- Neoliberal benliğin nasıl inşa edildiğini ve neden çuvalladığını,
- “Occupy” hareketlerinde, Arap Baharı’nda, Gezi’de nelerin başarıldığını ve bu mücadelelerde neyin eksik olduğunu,
- Yapay zekânın karşısında insanlığımızı nasıl koruyup geliştireceğimizi,
- Denetim toplumuna teslim olmadan insanlığın temel değerlerini nasıl koruyacağımızı,
- Marksizmin insan doğası teorisinin bugün için bize neler söyleyebileceğini,
- Kadınların uğradığı baskıların işçi sınıfına ne gibi roller biçtiğini,
- Ağ bağlantılı bireylerin kapitalizmi devirme olanaklarını,
- Ve yeni “sınıf” tartışmalarının Marksizmle nasıl ilişkilenebileceğini tartışıyor.
Duru anlatımıyla da öne çıkan kitap, sömürüsüz, eşit, özgür ve aydınlık bir geleceği kurmamız için neler yapmamız gerektiği üzerine bizi aydınlatıyor.
- Künye: Paul Mason – Apaydınlık Gelecek: İnsanın Köktenci Bir Savunusu, çeviren: Şükrü Alpagut, Yordam Kitap, siyaset, 432 sayfa, 2020