Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre, bugün dünyada 65 milyon sığınmacı var.
Bu da dünyada her 100 kişiden birinin sığınmacı olduğu anlamına geliyor.
Peki, özellikle son yıllarda büyük bir soruna dönüşen sığınmacılık, Fransız Devrimi, Sanayi Devrimi veya dijital devrim gibi, dünyayı tümüyle dönüştürecek bir devrim potansiyeline sahip mi?
İşte bu kitap, tam da konuyu böyle bir perspektiften izlemesiyle büyük öneme haiz.
Dünyanın çeşitli köşelerinde çalışan yirmi altı Alman muhabirinin temasa geçebildikleri sığınmacılarla yaptıkları röportajlardan oluşan kitap, mülteci kamplarında bekletilen, yerleştikleri veya sığındıkları ülkeye uyum sağlamaya çalışan, kaçışları sırasında yakınlarını kaybetmiş veya sakatlanmış insanların iç burkan öykülerini bir araya getiriyor.
Kenya’dan Avustralya’ya, İsrail’den Etiyopya’ya kadar geniş bir coğrafyaya yayılan bu öyküleri kuşatan genel politik ve sosyolojik bağlamı da ihmal etmeyen çalışmayı benzerlerinden farklı ve özgün kılan diğer bir yön ise, Avrupa merkezli “mülteci krizi” söylemini yıkarak yerine değişimi merkeze alan, yenilikçi, duyarlı ve hümanist bir bakış açısı getirmeye çalışması.
Kitap, sığınmacılığın, tarihte örneği görülmüş büyük çaplı devrimlere benzer değişimler getireceğini savunuyor.
- Künye: Kolektif – Sığınmacı Devrimi: Son Göç Dalgası Dünyayı Nasıl Tümüyle Değiştirdi?, derleyen: Marc Engelhardt, çeviren: İlknur Aka, Yapı Kredi Yayınları, sosyoloji, 336 sayfa, 2020