Toplumsal cinsiyet, yaygın bilinenin aksine feodalizmden ziyade kapitalizmin bir yapısal öğesidir.
Bunu bütün netliğiyle ortaya koyan Sheila Margaret Pelizzon’un çalışması, modern çağın ürettiği ataerkinin kadını nasıl ev kölesine dönüştürdüğünü gösteriyor.
Genel kanıya göre, ataerki kurumu feodalizmden kalma bir zihniyete aittir ve modern çağın başlamasıyla kadınlar özgürleşmiştir.
Pelizzon, Ortaçağ’da ve erken modern çağda Batı Avrupa’da kadının evlilik, aile, miras, çalışma hayatı ve kamusal alandaki konumunda meydana gelen değişimi inceleyerek bu tezin doğruluğunu araştırıyor.
Yazar, bundan çok daha farklı bir sonuca ulaşarak, toplumsal cinsiyet sorunuyla kapitalizm sorununun gerçekte nasıl iç içe geçtiğini gösteriyor.
Modern çağın ürettiği ataerkinin, kadını aile ve toplum içinde tâbi bir konuma ittiğini belirten Pelizzon, ataerkinin, erkeklerin kapitalist düzene desteğini sağladığını, kadını ucuz işgücüne dönüştürdüğünü ve böylece sermaye birikimine destek olduğunu ispatlıyor.
Kitap bu yönüyle, kadınların evden çıkıp üretime katılmakla tâbi olma sorunlarının çözüleceği yolundaki görüşü de zayıflatıyor.
Kadının toplumsal konumunu tarihsel maddeci yöntemi ustaca kullanarak inceleyen Pelizzon’un çalışması, Ortaçağ ve erken modern Avrupa tarihçilerinin, tarihle ilgilenen sosyologların, çalışma ilişkilerini inceleyen tarihçilerin, toplumsal cinsiyet araştırmacılarının ve bütün tarih meraklılarının ilgisini çekecek türden.
- Künye: Sheila Margaret Pelizzon – Kadının Konumu Nasıl Değişti?: Feodalizmden Kapitalizme, çeviren: İhsan Ercan Sadi ve Cem Somel, İmge Kitabevi, inceleme, 448 sayfa, 2020