Sürekli kriz haliyle boğuşan bugünün toplumu, artık çöpten başka bir şey üretemiyor.
Ömer Faruk da bu kitabında, çöp, sınırlar, duvarlar ve tek adamlık gibi temalardan yola çıkarak bugünkü dünyanın pek alışık olmadığımız gerçeklerini ifşa ediyor.
Faruk burada, hayata İkiz Kuleler’den, tapınaklardan, saraylardan, parlamentolardan, üniversitelerden ya da kışlalardan değil de; başlangıç ve sona, üretim ve tüketime, temiz ve kirliye, severek dokunmaya ve iğrenerek atılmaya yakından tanıklık eden vajina, penis ve anüs arasından, perineden bakmayı öneriyor.
Böylece, “aşağılama” ve “çöp”ün bize ait olduğu gerçeğini kabul edeceğimizi, içerisinde yaşadığımız için bahane de üretemeyeceğimizi belirtiyor.
Çünkü şimdiye kadar kulak verdiğimiz üretim, büyüme, tapınak, duvar, gökdelen, düzenli ordu içerisinden biçimlenen perspektif bizi “sonsuz kötülük”e ve “son”a taşıyor.
Artık aşağıladıklarımız, tükettiklerimiz ve çöp olarak yaftaladıklarımızı dikkate alarak, öngörülemeyenden söz ederek, ele geçirilemez bir “sır” edinmeye dikkat ederek düşünce ve pratik üretmemiz gerektiğinin altını çiziyor.
- Künye: Ömer Faruk – Bir Aşağılama Aracı Olarak Çöp, Yeni İnsan Yayınevi, inceleme, 256 sayfa, 2022