Georges Sorel’in ‘Şiddet Üzerine Düşünceler’i, şiddetin etkileri ve sonuçları hakkında şu ana kadar yazılmış en devrimci metinlerdendir.
Özellikle neoliberalizmin her yeri, her şeyi talan ettiği bu dönemde yeniden ve yeniden okunması gereken bir kitap.
Sorel’in ‘Şiddet Üzerine Düşünceler’i 20. yüzyılın en tartışmalı, en dehşet verici ve en tehlikeli kitaplarından biri.
Ne sol ne de sağ Sorel’in çağrısını sahiplenir, kendisinden ilham alan devrimci hareketleri dahi korkutmuştur, ekseriya deccal muamelesi görür.
Sorel şiddet, mit, genel grev kavramları etrafında ördüğü kuramıyla, modern çağın kapitalist dekadansını ve burjuva toplumunun çıkışsızlığını yarmak ister.
Avrupa’da ebedi barışın konuşulduğu fin de siècle (yüzyıl sonu) ikliminde Sorel kana bulanacak bir yüzyılın haberini verir, işçi sınıfını barbarlığın geri dönüşüne hazırlar.
İngiliz romancı J.B. Priestley, altmışını geçmiş, Légion d’honneur’lü emekli bir mühendisin nasıl olup da böyle bir kitap yazdığı anlaşılırsa modern çağ da anlaşılmış olur der.
Neoliberalizmin, geçtiğimiz yüzyılın mücadelelerinin kazanımlarını tarumar edişinin ardından devrimci sendikalizmin bu kurucu metni yeniden okunmayı ve bu kez anlaşılmayı talep ediyor.
Cana Bostan’ın sunuşu, Jacques Julliard’un önsözü, Isaiah Berlin’in sonsözü ve Anahid Hazaryan’ın çevirisiyle.
- Künye: Georges Sorel – Şiddet Üzerine Düşünceler, çeviren: Anahid Hazaryan, Telemak Kitap, siyaset, 424 sayfa, 2022