Tim Burton – İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü (2015)

  • İSTİRİDYE ÇOCUĞUN HÜZÜNLÜ ÖLÜMÜ, Tim Burton, çeviren: Artemis Günebakanlı, Altıkırkbeş Yayınları

istiridye-cocugun

‘İstiridye Çocuğunun Hüzünlü Ölümü’, ünlü yönetmen Tim Burton’un yirmi üç metnini bir araya getiriyor. Buna metin dememizin sebebi ise öykünün yanı sıra şiir türüne de yakın durmaları. Örneğin öyküler, Amerikan folk dize yapısıyla, kafiye ölçüsü gözetilerek yazılmış. Türkçe çeviri için de bu durumun esas alınmış. Bunun yanı sıra metin illüstrasyonlarla da olabildiğince desteklenerek, konunun anlatımı zenginleştirilmiş. Bu şiirsel öykülerin konularının çoğunlukla kederli, yitik ve umutsuz yönleriyle öne çıktığı ve yazarın yönetmenliğindeki gotik tarzla benzeştiği söylenebilir.

Erhan Pınarbaşı – Aynadaki Kadın (2007)

  • AYNADAKİ KADIN, Erhan Pınarbaşı, Yirmidört Yayınları, öykü, 120 sayfa

aynadaki-kadin

‘Aynadaki Kadın’, Erhan Pınarbaşı’nın on dört öyküsünü bir araya getiriyor. Buradaki öykülerin ortak özelliğinin, gündelik hayatın hengâmesinde çoğu zaman görmezden gelinen ayrıntılar olduğu söylenebilir. Bu ayrıntılar, öykü kahramanlarının veya anlatıcının iç dünyasını açığa çıkarmaları işlevini üstleniyor.  Öykülerin diğer bir özelliğiyse, kahramanları aracılığıyla bir Türkiye profili sunmalarıdır denebilir. Daha önce birçok ödül kazanmış, şiir kitapları da yayımlanmış Pınarbaşı’nın bu kitaptaki öyküleri, yetenekli bir genç kalemin metinleri olarak okunabilir.

Ümit Kaftancıoğlu – Dönemeç (2007)

  • DÖNEMEÇ, Ümit Kaftancıoğlu, Yalın Ses Yayınları, öykü, 207 sayfa

donemec

On dört öykünün bulunduğu ‘Dönemeç’, yazarı Ümit Kaftancıoğlu’na 1970 TRT Büyük Ödülü’nü kazandırmıştı. Bilindiği gibi, öğretmenlik, folklor araştırmacılığı, televizyon programcılığı ve edebiyat, Kaftancıoğlu’nun hakkını vererek çalıştığı üç alandı. Kitaba adını veren ‘Dönemeç’ isimli öykü, Türkiye’nin ücra bir köşesindeki Cılavuz Köy Enstitüsü’ne ulaşmaya çalışan öğrencilerin yaşadıklarını anlatıyor. Kaftancıoğlu’nun kitaptaki diğer öyküleri de, ağırlıklı olarak köy edebiyatına dâhil edilebilecek, solcu ve toplumcu yönleri ağır basan metinler. 11 Nisan 1980 günü uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Kaftancıoğlu’nun öykülerinin tekrar yayınlanması, her açıdan güzel bir haber.

Nejat Gülen – Heybeliada Öyküleri (2007)

  • HEYBELİADA ÖYKÜLERİ, Nejat Gülen, Adalı Yayınları, öykü, 166 sayfa

heybeliada-oykuleri

Nejat Gülen için, tamam bir Heybeliada aşığı demek abartı olmaz herhalde. Zira Heybeliada’da doğan Gülen, hep oralı kalmış. Bunun en büyük delili de, kendisinin Heybeliada hakkında yazdığı romanı, öyküleri, derlemeleri, tarih kitapları ve anıları gibi, çok sayıda çalışmasıdır. “Ada ile ilgili anı ve öyküleri yazmakta esas amacım Ada tutkumu, Ada aşkımı tatmin etmekten ibarettir. Bu yeni kitap da yine Adalara ve Adalılara olan kardeşçe sevgi ve saygılarımı yinelememe vesile olacaktır,” diyen Gülen’in öyküleri, birer tanıklık olmalarıyla da öne çıkıyor. Çiçekçi Filiba, Aristidi Fotiadis ve Yano gibi karakterlerle, adanın vazgeçilmezleri olan figürler, bu anı-öykülerin dikkat çekenleri.

Fahreddin Es’ad-i Gorgânî – Vîs ile Râmîn (2013)

  • VÎS İLE RÂMÎN, Fahreddin Es’ad-i Gorgânî, çeviren: Mehmet Kanar, Ayrıntı Yayınları, klasik metinler, 340 sayfa

VIS

Fahreddin Es’ad-i Gorgânî’nin Pehleviceden Farsçaya çevirisini 1054 yılında tamamladığı ‘Vîs ile Râmîn’, manzum bir aşk hikâyesi. Ele aldığı konuyu son derece cesur bir şekilde ortaya koymasıyla dikkat çeken hikâye, Şâh Mûbed’in karısı Vîs’in, şahın en küçük kardeşi Râmîn ile yaşadığı aşkı anlatıyor. Ağabeyinin eşine âşık olan Râmîn, büyük bir vicdan azabı yaşar ve Vîs’i unutmak için ağabeyinden bir istekte bulunur. İsteği, kendisini Mâhâbad, yani Medlerin eyaletine komutan yapmasıdır. Bu isteği kabul edilen Râmîn, uzak diyarlara gider. Fakat bu uzaklık bile onun Vîs’e karşı hissettiği duyguların önüne geçemeyecektir.

Ayşegül Çelik – Korku ve Arkadaşı (2013)

  • KORKU VE ARKADAŞI, Ayşegül Çelik, Can Yayınları, öykü, 108 sayfa

KORKU

Bir süre önce Muhsin Ertuğrul biyografisine imza atan Ayşegül Çelik, yeni bir baskıyla yayınlanan ilk kitabı ‘Korku ve Arkadaşı’nda, masal, efsane, mitoloji ve gerçeği harmanladığı kısa öykülerini sunuyor. Çelik’in dili kullanmadaki ustalığı da, öyküleri ilgi çekici kılan hususlardan bir diğeri. Yazar, kitaba adını veren öyküsünde de, iki delikanlı arasında yaşanan bir karasevda hikâyesi sunuyor. Masalsı ve şiirsel anlatımın yoğun bir biçimde kullanıldığı öykü, birbirinden hiç ayrılmayan iki aşığın, hayatın acımasız gerçekleriyle yüz yüze gelişlerini ve ardından trajik biçimde birbirlerinden kopuşlarını anlatıyor.

Philip Roth – Hoşça Kal, Columbus (2013)

  • HOŞÇA KAL, COLUMBUS, Philip Roth, çeviren: Ülkü Tamer ve Deniz Koç, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 282 sayfa

HOSCA

‘Hoşça Kal, Columbus’, Philip Roth’un öykülerinden bir seçki sunuyor. Yazarın burada, ‘Yahudilerin Dinden Dönüşü’, ‘İman Muhafızı’, ‘Epstein’, ‘İnsanı Söylediği Şarkıya Bakarak Tanıyamazsın’ ve ‘Fanatik Eli’ adlı öyküleri yer alıyor. Yazar, kitaba adını veren öyküsünde, iki gencin yakınlaşması üzerinden, Amerikan orta sınıfının nitelikli bir profilini oluşturuyor. Öykünün merkezinde, gençliklerinin ilk yıllarını sürmekte olan Neil Klugman ile Brenda Patimkin yer alıyor. Öykü, iki genç insanın statü, aşk, aile ve cinsellik konusundaki bocalamalarının yanı sıra, Klugman’ın Patimkin’in ailesine dair gözlemleriyle de dikkat çekiyor.

Şengül Can – Sarkaç (2013)

  • SARKAÇ, Şengül Can, Varlık Yayınları, öykü, 95 sayfa

SARKAC

Şengül Can ‘Sarkaç’ ile 2013 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü’nü kazandı. Kendisini kutluyoruz. Can burada yer alan öykülerinde, kendine has karanlık bir atmosfer yaratıyor. Bu öyküler, en çok ayrıksı karakterleriyle öne çıksa da, yazarın ustalıklı sözcük kullanımını ve inşa edilen atmosferleriyle de dikkat çekiyor. Sözcüklerin bizi sağaltmadığını, hatta bazen daha da hasta ettiğini düşünen Can, yoğun tasvirlere, uzun ayrıntılara girişmeden, kısa ve etkili cümlelerle öykülerini kuruyor. Yazar, kitaba adını veren öyküsünde ise, anlatıcısının annesi, kendisi ve hayatla kurduğu şiddet ve saplantı temelli ilişkiyi hikâye ediyor.

Juan Manuel Parada – İşgal ve Diğer Öyküler (2013)

  • İŞGAL VE DİĞER ÖYKÜLER, Juan Manuel Parada, çeviren: Berna Talun Üğüten, Alakarga Yayınları, öykü, 103 sayfa

ISGAL

‘İşgal ve Diğer Öyküler’, Venezuella edebiyatının genç isimlerinden Juan Manuel Parada’nın son öykülerinden oluşuyor. Öyküler, Parada’nın şiirsel üslubu ve karakterleri inşa etmedeki kabiliyetiyle öne çıkıyor ve kitabın ilk öyküsü olan ‘İşgal’, buna verebileceğimiz en iyi örnek. İsyana dönüşen bir köylü hareketini beş farklı karakterin gözünden aktaran öykü, orta sınıftan gelip isyana destek veren, ama çelişkileri nedeniyle kısa bir süre sonra teslim olan yazar Numas ile topraklarını kaybetmemek, daha insanca yaşamak uğruna ölümü bile göze alan köylüler Elias, Zapata, Calistra ve Rufino arasındaki gerilim üzerine inşa edilmiş.

Aleksandar Hemon (der.) – En İyi Avrupa Öyküleri (2013)

  • EN İYİ AVRUPA ÖYKÜLERİ, derleyen: Aleksandar Hemon, çeviren: D. Kemal Tarım, Hil Yayın, öykü, 180 sayfa

EN

‘En İyi Avrupa Öyküleri’, edebiyat alanına öykü çerçevesinden bakan ve derlemesi uzun bir zamandır Aleksandar Hemon tarafından üstlenilmiş ‘Best European Fiction’ adlı seçkinin Türkçe çevirisi. Kitaba birer öyküsüyle katılan yazarlar, Avrupa’nın büyük kentlerindeki gündelik hayatı, göçmenlerin Avrupa kültürüne yansımalarını ve modern Avrupalı bireyin kimi varoluş sorunlarını hikâye ediyor. Derlemeye katılan yazarlar ise, Žarko Kujundžiski, Lasha Bugadze, Paul Emond, Kirill Kobrin, Tomás Mac Síomóin, Miklós Vajda, şu an Almanya’da yaşayan Türkiye doğumlu yazar Zehra Çırak, Gundega Repše, Marie Redonnet ve Dan Lungu.