Jean Duval (ed.) – Charles Bukowski ve Beat Kuşağı (2007)

Amerikan yeraltı edebiyatı, çok popüler ismi Charles Bukowski dışında, Beat Kuşağı edebiyatçılarla da adından bayağı söz ettirmişti.

İşte, ‘Charles Bukowski ve Beat Kuşağı’ isimli bu kitap, ele aldığı iki ayrı ekolü, Amerikan yeraltı edebiyatı çatısı altında bir araya getiriyor.

Kitap, iki ekol arasındaki benzerlik ve farklılıkları gösterirken, Beat’lerden Punk’a, Punk’tan Bukowski’ye, Amerikan yeraltı edebiyatını karşılaştırmalı bir analizine girişiyor.

Çalışma, beat sonrası punk döneme yakın bir isim olarak tanımlanan Bukowski dışında, Jack Kerouac, Allen Ginsberg, William S. Burroughs ve Ken Kesey gibi önemli isimlere de yer vermesiyle önemli.

  • Künye: Jean Duval (ed.) – Charles Bukowski ve Beat Kuşağı, çeviren: Artemis Günebakanlı, Altıkırkbeş Yayınları, inceleme, 120 sayfa

John Irving – Sudan Adam (2007)

  • SUDAN ADAM, John Irving, çeviren: Emin Yaşar Sınır, Merkez Kitaplar, roman, 420 sayfa

‘Sudan Adam’, çağdaş Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden John Irving’in ikinci romanı. Irving buradaki kahramanı Fred Trumper, başlıbaşına bir başarısızlık örneği olarak karşımıza çıkar. Arkadaşlarının ‘Bogus’, yani “sahte” lakabını uygun gördüğü Trumper yalancı, sorumsuz ve korkak olmasına tezat bir şekilde duyarlı, zeki ve yeteneklidir. Fakat iyi yönlerine rağmen, Trumper evlilik de dahil, neredeyse hayatının her alanında başarısızdır. ‘Sudan Adam’ asıl olarak, Trumper’in bu başarısızlığın doruğunda, kendisiyle yapmak zorunda kalacağı yüzleşmeyi hikâye ediyor. Kahramanımız ya hayatını eski bildik akışında bırakacak ya da köklü bir değişime gidecektir.

John Steinbeck – Ay Battı (2010)

  • AY BATTI, John Steinbeck, çeviren: Leyla Özcengiz, Remzi Kitabevi, roman, 118 sayfa

John Steinbeck ‘Ay Battı’da, Nazilerin Norveç’i işgalini ve halkın kuşatmaya karşı onurlu direnişini hikâye ediyor. Savaş yıllarında filme de alınan roman, yüzyıllardır barış içinde yaşayan, özgürlüğüne düşkün halkının kömür madeniyle geçimini sağladığı şirin bir Norveç kasabasının, başlarında Albay Lanser’in olduğu Nazi kuvvetlerince işgal edilişiyle başlar. Bu baskından sonra, kasabanın halkı özgürlüğünü koruyabilmek için ölümüne bir mücadeleye koyulacaktır. Kasabanın kömür madenlerini ele geçirmeye çalışan işgalcilere karşı, özgür bireylerin kişisel çabalarıyla başlayan direniş, kısa bir süre sonra kolektif bir eyleme dönüşecektir.

John Sandford – Av Kuralları (2006)

  • AV KURALLARI, John Sandford, çeviren: Boğaç Erkan, Ankira Yayıncılık, polisiye-gerilim, 362 sayfa

‘Av Kuralları’, John Stanford’un “Av” serisinin ilk kitabı. Sandford’un, “Av” serisinin daha sonra değişmez ismi olacak olan Lucas Davenport, bu romanda da ilk kez okuyucunun karşısına çıkıyor. Davenport, öldürdüğü her kadının üzerine notlar bırakan ve kendince cinayet kuralları belirleyen bir katilin peşine düşer. “Asla tanıdığın birisini öldürme. Asla bir motifin olmasın ve asla âşikar bir düzenle hareket etme…” gibi kurallar, Davenport’un peşine düştüğü deli fakat zeki katilin kendince belirlemiş olduğu av kurallarıdır. Asıl adı John Camp olan yazarın, daha önce gazetecilik de yapmış olduğunu ve 1989 yılında Pulitzer ödülü aldığını da belirtelim.

Saul Bellow – Kurban (2006)

  • KURBAN, Saul Bellow, çeviren: Perran Figen Özülkü, Okuyan Us Yayınları, roman, 313 sayfa

‘Kurban’, temelde, kahramanı Leventhal’in, ismini bile hatırlayamadığı, yıllar öncesinden gelen evsiz bir adamla zoraki kurduğu ilişkinin hayatını dönüştürmesini konu alıyor. Akıl hastanesinde ölen annesinden sonra, yetişkinlik zamanlarında babasını da kaybetmesiyle Leventhal, tamamıyla yalnız bir hayata gömülür. Fakat bu yalnızlık, başlarda tedirgin edici olmakla beraber, Leventhal’in kendince bir yaşam kurması, güvenli bir yer edinmesi düşünüldüğünde artık korkutucu değildir. Leventhal’in bu derli toplu dünyasını kaosa çevirense evsiz adam olacaktır. Adamın evsiz olması, Leventhal’i düşünmekten vazgeçtiği konularla yeniden karşı karşıya getirecektir.