Barry Sanders – Naif Ruhlar (2025)

‘Naif Ruhlar’, modern toplumun bireye karşı kayıtsızlığını derinlemesine inceliyor.

Sanayi Devrimi ile başlayan ve günümüze kadar süregelen bu süreçte, insanın merkezde olduğu bir dünyadan, bireyin giderek yalnızlaştığı ve yabancılaştığı bir dünyaya geçişi ele alıyor.

Yazar, bu dönüşümün temel nedenlerinden birinin, insanlara gösterilen ilginin azalması olduğunu savunuyor.

Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan üretim süreçlerinde insan, makineleşmenin bir parçası haline gelmiş ve bu durum, insanın kendi değerini sorgulamasına yol açmıştır. Aynı zamanda, bilgi çağının getirmiş olduğu hızlı yaşam temposu ve sürekli bilgi bombardımanı, bireylerin kendilerine dönme ve içsel dünyalarıyla bağlantı kurma fırsatını kısıtlamıştır.

Sanders, modern toplumda yaşanan bu yabancılaşmanın, insanın en temel duygularını ve değerlerini kaybetmesine neden olduğunu vurguluyor. Ölüm ve hayat gibi evrensel konulara karşı duyulan kaygıların azalması, empatinin zayıflaması ve bireyselliğin aşırı derecede ön plana çıkması, insanlığın ortak bir değerler sistemine sahip olmasını zorlaştırmaktadır.

Yazar, bu durumun sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara da yol açtığını belirtiyor. İnsanların birbirleriyle olan bağlarının zayıflaması, toplumsal dokuyu zayıflatmakta ve toplumların daha kırılgan hale gelmesine neden olmaktadır.

Sanders, kitabında sadece sorunları ortaya koymakla kalmayıp, aynı zamanda çözüm önerileri de sunuyor. Yazar, bireylerin kendilerini yeniden keşfetmeleri, içsel dünyalarına dönmeleri ve insanlarla daha anlamlı ilişkiler kurmaları gerektiğini savunuyor. Ayrıca, toplumların da bireylere daha fazla değer vermesi ve insan merkezli bir yaşam biçimini benimsemesi gerektiğini vurguluyor.

‘Naif Ruhlar’, modern dünyanın en önemli sorunlarından biri olan yabancılaşmayı derinlemesine inceleyen ve bu konuda düşündürücü tespitlerde bulunan önemli bir eser. Kitap, hem bireylere hem de toplumlar için bir ayna tutarak, kendimizi ve çevremizi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

  • Künye: Barry Sanders – Naif Ruhlar: İnsanın Yok Oluşu, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 400 sayfa, 2025

Richard Sennett – İnşa Etmek ve Yaşamak (2025)

Richard Sennett, ‘İnşa Etmek ve Yaşamak’ adlı eserinde, kent ve insan arasındaki ilişkiyi derinlemesine inceliyor.

Daha önceki çalışmalarında kentsel toplumsal tarih üzerine yoğunlaşan Sennett, bu kitabında kent planlamasına yönelik felsefi ve etik bir yaklaşım sunuyor.

Sennett’e göre, “yapı” fiziksel kentsel çevreyi, yani binaları, sokakları ve altyapıyı ifade ederken, “konut” ise insanların bu fiziksel çevreyi yaşanılan mekanlara dönüştürerek yarattığı toplumsal bir alanı ifade eder.

Yazar, bu iki kavramı birbirinden ayırarak kent hayatının farklı boyutlarına odaklanıyor.

Kitapta, Sennett;

  • Kentsel yaşamın tarihsel süreci: Kentlerin nasıl oluştuğu, değiştiği ve dönüştüğü üzerine bir inceleme sunar.
  • Kent planlamasının sorunları: Modern kent planlamasının bireyi ve toplumu nasıl etkilediği, yaratılan sorunlar ve çözüm önerileri üzerine tartışır.
  • Açık kent kavramı: Katılımcı ve esnek kent planlaması üzerine bir model sunar.
  • Kent ve insan arasındaki ilişki: Kentlerin insan psikolojisi ve sosyal ilişkiler üzerindeki etkilerini inceler.

Sennett, kitabında farklı kültürlerden örnekler vererek, kentlerin nasıl inşa edildiğinin ve kullanıldığının kültürel ve sosyal bağlamlarla yakından ilişkili olduğunu vurgular. Özellikle Şangay örneğiyle, hızlı kentleşme sürecinin insanları nasıl etkilediğini ve toplumsal dokuyu nasıl değiştirdiğini analiz eder.

‘İnşa Etmek ve Yaşamak’, sadece kent planlamacıları için değil, aynı zamanda sosyologlar, antropologlar, mimarlar ve kent hayatına ilgi duyan herkes için önemli bir kaynak niteliğindedir. Sennett, bu kitabıyla kentleri daha yaşanabilir ve adil mekanlar haline getirmek için yeni perspektifler sunuyor.

Kitabın temel noktaları:

Kentler sadece fiziksel yapılar değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel dokuya sahip canlı organizmalardır.

Kent planlaması, sadece estetik kaygılarla değil, aynı zamanda insan ihtiyaçları ve sosyal adalet ilkeleri göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Katılımcı ve esnek kent planlaması, daha yaşanabilir kentler yaratmanın anahtarıdır.

Kentler, insanların kimliklerini inşa ettiği ve toplumsal ilişkiler kurduğu mekanlardır.

  • Künye: Richard Sennett – İnşa Etmek ve Yaşamak: Şehir Etiği, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, sosyoloji, 352 sayfa, 2025

Lewis Mumford – Teknoloji ve Uygarlık (2024)

Teknolojik değişimin insani boyutlarını inceleyen herhangi bir araştırmacı eninde sonunda Lewis Mumford’la karşılaşacaktır.

Mumford, konuyla ilgili çığır açıcı, ileri görüşlü yaklaşımlarıyla, modern materyal kültürün merkezindeki temel inanışlar ve etik ikilemler üzerinde düşünmemize yardımcı olacak geniş bir entelektüel kaynak sunar.

Bu konudaki kitaplarından ilki olan ‘Teknoloji ve Uygarlık’, yirminci yüzyılın başlarındaki akademik geleneklere açıkça meydan okudu ve teknoloji merkezli yaşamın doğurduğu beklentiler hakkında onlarca yıldır süren canlı tartışmalara zemin hazırladı.

Mumford bizi her biri paradigma niteliğinde bir dizi büyüleyici bölümden geçirirken makineye dair “büyük anlatıyı” sunar.

Makineyi, teknolojiyi, teknolojinin insan ruhu üzerindeki etkisini, yarattığı insan tipini, ortaya çıkardığı toplumsal sınıfları, bu sınıfların birbiriyle ilişkisini belki de eşi benzeri görülmemiş bir netlikle gözler önüne serer.

Kent planlamasından kültür ve sanat tarihine, teknolojiden toplumsal eleştiriye uzanan geniş bir alanda çalışmış olan Amerikalı düşünür Lewis Mumford’un başyapıtlarından biri olan ‘Teknoloji ve Uygarlık’, okuyucuyu kendi modern varoluşunun gerçeklerini, kökenlerini, çelişkilerini, yanlışlarını, doğrularını ve teknolojiyle ilişkisini irdelemeye davet ediyor.

  • Künye: Lewis Mumford – Teknoloji ve Uygarlık, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 480 sayfa, 2024

Timothy Brennan – Aklımdaki Diyarlar (2023)

Edward Said, “Şarkiyatçılık” teriminin dile eleştirel bir anlamda girmesiyle sonuçlanan ve onun, postkolonyal çalışmaların kurucu babası olarak görülmesine yol açan çok etkili kitabı ‘Şarkiyatçılık’ ile tanınır.

Said’e göre Doğu-Batı ayrımı, asla temel ve aşılmaz bir boşluk konumunda değildi.

Aslında ‘Şarkiyatçılık’ı tam da bu iddiaya karşı çıkmak için yazmıştı.

Bölünme, ona göre daha ziyade jeostratejikti.

Avrupa, Doğu’ya hâkim olmak için önce ana meseleye hâkim olması gerektiğini hissetmiş ve bilgi güç olduğu için, bu hâkimiyet Şark’ın özünü, onun gerçek içsel karakterini belirleme biçimini almıştı.

Bu yaklaşım, Avrupa’nın üstlendiği bir projeydi; kaynakları, küresel tasarımları ve Doğu’ya coğrafi yakınlığı vardı ve Doğu, sırf bu nedenle “öteki” olarak tasvir edilmeliydi.

Timothy Brennan’ın yazdığı biyografi Edward Said’in yazar, akademisyen, ünlü bir entelektüel ve siyasi aktivist olarak çeşitli kimliklerini belli bir bağlam çerçevesinde değerlendirerek Said’in yaklaşımlarını detaylı bir analiz halinde ortaya koyuyor.

Bu kitapta 20. yüzyılın en etkili entelektüellerinden biri olan Edward Said’in gelişiminin ve fikirlerinin rotası çizilirken okura da Doğu-Batı çatışması açısından kapsamlı bir bakış açısı kazanma imkânı sunuluyor.

  • Künye: Timothy Brennan – Aklımdaki Diyarlar: Edward Said’in Hayatı, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, biyografi, 512 sayfa, 2023

Andrew H. Knoll – Dünya’nın Kısa Tarihi (2023)

Dünyaca tanınan jeolog Andrew H. Knoll, gezegenimizin 4,6 milyar yıllık geçmişinin soyağacını çıkardığı; özenle hazırlanmış, kolay anlaşılan bir Dünya biyografisiyle okurlarının karşısına çıkıyor.

Yirmi birinci yüzyılın iklim değişikliğini ana izleğine alan kitap, geçmişte nerede olduğumuza ve şu an nereye gittiğimize dair gerçekçi bir bakış sunuyor.

Ayaklarınızın altındaki zemini ne kadar iyi tanıyorsunuz?

Büyük olasılıkla, durduğunuz yer bir zamanlar çalkantılı bir lav denizinin altında pişiyor, yükselen bir buz tabakası tarafından eziliyor, yakındaki bir meteor çarpmasıyla sarsılıyor ya da belki zehirli gazlar tarafından boğuluyor, okyanusun altında boğuluyor, bir dağ sırasının tepesine tünemiş, ya da korkunç canavarlar tarafından dolaşıyor.

Muhtemelen yukarıdakilerin çoğu, hatta hepsi.

Ana gezegenimizin ve yüzeyine yayılan organizmaların hikayesi, gişe rekorları kıran herhangi bir Hollywood filminden çok daha muhteşem ve çok satan bir gerilim filmine rakip olabilecek kadar olay örgüsüyle dolu.

Ancak son zamanlarda tüm gizemi tutarlı bir anlatı halinde birleştirmeye başladık.

Knoll, on yıllardır süren saha araştırmalarından ve en son bilime dair en güncel anlayışından yararlanarak, ana gezegenimizin 4,6 milyar yıllık destansı hikayesini anlatan, Dünya’nın titiz ama anlaşılabilir bir biyografisini sunuyor.

  • Künye: Andrew H. Knoll – Dünya’nın Kısa Tarihi, çeviren: Aydın Çavdar, Düşbaz Kitaplar, tarih, 224 sayfa, 2023

Adam Phillips – Değişmeyi İstemek Üzerine (2023)

Psikanalitik teorinin önemli isimlerinden Adam Phillips’in ‘Değişmeyi İstemek Üzerine’ adlı kitabı, hayatlarımızı değiştirmeye yönelik evrensel dürtüyü odağına alıyor.

Değişimle ilgili eğilimlerimizi, değişmeyi isterken gerçekte ne yönde değiştiğimizi, ne ölçüde istediğimiz yönde değişebileceğimizi keşfe çıkan iyi bir çalışma.

Kitaptan bir alıntı:

“Daima değişiyoruz ve değişme şeklimizi seçmek, hatta tasarlamak istiyoruz. Değişim, siyaset veya terapi yoluyla, din veya spor yoluyla, üretkenlik veya büyüme yoluyla, ilişkiler veya ilişkilerden uzak durma yoluyla, sanat veya bilim yoluyla aranabilir. Değişimin bir arzu nesnesi olduğu aşikârdır, gerçi asıl istenen değişim, tercih edilen yönde gerçekleşecek bir değişimdir. Hayatlarımızın sürekli ileriye doğru giden bir hikâye olmasını istiyoruz. Ancak değişim, belirsiz bir arzu nesnesi olarak büyüleyici olduğu kadar dehşet verici de olabilir.

Kendimiz için isteyebileceğimiz değişim türlerini nasıl keşfedeceğiz? Ve eğer mümkünse, bu mevcut değişim biçimlerini diğer insanların bizi ikna etmeye hevesli olduğu değişimlerden nasıl ayırabiliriz?”

  • Künye: Adam Phillips – Değişmeyi İstemek Üzerine, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, psikanaliz, 144 sayfa, 2023

Adam Phillips – İlgi Arayışı (2023)

Her şey, neyi ilgi çekici bulduğumuza bağlıdır (tabii eğer ilgi çekici bulduğumuz bir şey varsa) neyi ilgi çekici bulmak üzere eğitildiğimize ve teşvik edildiğimize, ayrıca kendimize rağmen kendimizi neyle ilgilenir halde bulduğumuza bağlıdır.

İki anlamda da -yalnızca çocukken değil, hayatlarımız boyunca- kısmen dikkat çekme arayışındayız, bunun nedeni de ilgiyi ne için istediğimizin ve neye ilgi göstermek istediğimizin her zaman net olmamasıdır: Kendimizde ve kendimiz dışında neyin ilgiye muhtaç olduğu ve aradığımız ilgiyi bulduğumuzda bunun ne gibi sonuçlar doğurmasını umduğumuz konusu belirsizlikler içerir.

Adam Phillips ilgi çekici bulduğumuz şeylerin, dikkat çekme arayışımızın kimliğimizi ve yaşamlarımızı nasıl şekillendirdiğini anlatıyor.

İlginin, utanç duygusuyla, benlikle ve dikkat dağınıklığıyla arasındaki bağlantılara ışık tutuyor.

Yönlendirdiğimiz veya yönlendirmediğimiz ilgimizin kim olduğumuza veya kim olmadığımıza dair neler söylediğini gözler önüne seriyor.

  • Künye: Adam Phillips – İlgi Arayışı, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, psikanaliz, 128 sayfa, 2023

Ilya Budraitskis – Rusya’da Sol (2023)

Rusya’nın önde gelen siyasi yorumcularından biri olan Ilya Budraitskis, şu anda Rusya’da hüküm süren serbest piyasa ideolojisi ile postmodern milliyetçiliğin garip bileşimini irdeliyor ve Rus solunun Sovyet sonrası evrimini anlatıyor.

Kremlin’in jeopolitik fantezilerinin can alıcı noktalarının ve çelişkilerinin keskin bir dille anlatıldığı bu kitapta saldırgan Soğuk Savaş söylemlerinin yeniden canlandırılışına ve Putin rejiminin yönüne dair ipuçları aktarılıyor.

Budraitskis, Kruşçev’in Thaw döneminden Gorbaçov’un perestroykasına kadar alternatif bir Marksist ve sosyalist düşünce geleneğinin haritasını çıkarıyor, SSCB’nin muhalif solunun unutulmuş tarihini yeniden inşa ederek bu anlamda paha biçilmez bir katkı sunuyor.

Liberallerin hâkim olduğu entelijansiya içinde Sovyet döneminin bütünüyle kınanması ile Komünist Parti yönetimine yönelik kapsamlı bir nostalji arasındaki çıkmazdan potansiyel bir çıkış yolu sunuyor ve solun keşfetmesi için yeni yollar öneriyor.

  • Künye: Ilya Budraitskis – Rusya’da Sol: Muhalifler Arasındaki Muhalifler, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, siyaset, 240 sayfa, 2023

Pete Woodcock – Siyaset Teorisi (2021)

Tarihten bugüne siyaset teorisine yön vermiş temel siyasi öğretiler üzerine nitelikli bir çalışma.

Pete Woodcock, kapitalizmden sosyalizme, faşizmden komünizme pek çok siyasi öğretiyi ve Lock’tan Hobbes’a, Marx’tan Nietzsche’ye pek çok düşünürün fikirlerini tartışıyor.

  • Demokrasi en iyi yönetim şekli midir?
  • Özgür olmak ne anlama gelir?
  • İnsanlar her anlamda eşit olmalı mıdır?
  • Adil bir toplum yapısı nasıl ortaya çıkarılabilir?
  • Mülkiyet hakkının doğurduğu adaletsizlik giderilebilir mi?
  • Devlet yönetiminde etik yaklaşımlar göz ardı edilebilir mi?
  • İnsan doğuştan iyi midir, kötü müdür?
  • Kapitalizm, sosyalizm, faşizm nedir, kimlere hizmet eder?

Woodcock, siyaset teorisinin bu temel sorularını geçmişten günümüze dünya düşünce tarihine yön vermiş filozofların yaklaşımları çerçevesinde ele alıyor:

Sokrates’i, Platon’u, John Locke’u, Thomas Hobbes’u, Jean-Jacques Rousseau’yu, Nietzsche’yi ve daha nice büyük düşünürü birbirleriyle tartışmaya sokarak ve yaklaşımlarını temel unsurlarıyla aktararak bu soruların yanıtlarını ve siyasetin doğasını gözler önüne seriyor.

Siyaset teorisini ve dünyanın bugün bulunduğu durumu anlamak ve yorumlamak açısından geçmişten günümüze temel kabul edilen siyasi öğretiler, bu kitapta sade, anlaşılır ve çarpıcı biçimde okura sunuluyor.

  • Künye: Pete Woodcock – Yeni Başlayanlar İçin Siyaset Teorisi, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, siyaset, 320 sayfa, 2021

Graham Farmelo – Evren Sayılarla Konuşur (2021)

Matematik ve fizik arasında çiçek açan ilişkinin bütün kavrayışımızda nasıl büyük bir devrim yarattığı üzerine harikulade bir çalışma.

Graham Farmelo, son kırk yılda fizikte çığır açmış fikirlerin bizi gerçekliğin kalbinde yatan derin matematiğe götürdüğünü söylüyor.

Matematikle teorik fizik arasındaki hareketli dansın geçmişini ustalıkla serimleyen Farmelo, Newton’dan Einstein’a uzanarak matematik ve fizik arasındaki tarihsel ilişkiyi çarpıcı saptamalar eşliğinde görünür kılıyor.

Kitabı, bu iki alanın geçmişiyle veya bugünüyle ilgilenenler kadar, doğanın temel yasalarını keşfetmek isteyen bütün okurlara öneriyoruz.

  • Künye: Graham Farmelo – Evren Sayılarla Konuşur: Modern Matematik Tabiatın En Gizli Sırlarını Ortaya Çıkarıyor, çeviren: Aydın Çavdar, Ayrıntı Yayınları, bilim, 304 sayfa, 2021