Kolektif – Maraş Katliamı (2020)

Maraş’ta yaşananlar, korkunç bir katliamın çok ötesindeydi: yapılan, tam anlamıyla “pogrom” niteliğinde bir hunharlıktı.

Bu derleme de, Maraş Katliamı’nı farklı yönleriyle irdeliyor ve bu vahşeti hafızalardan sildirmeye yönelik girişimlere meydan okuyor.

Maraş Katliamı’yla gerçek anlamda bir yüzleşmeye çağıran kitabın çerçevesi, bu süreçte rol almış “namlı katiller”in çok ötesine uzanıyor.

Bir anlamda bu katliama zemin hazırlayan politik anlayışla hesaplaşmasıyla da dikkat çeken çalışma, katliamda doğrudan veya dolaylı payı bulunan “Cumhuriyetçi seçkinler”, “milliyetçi baronlar” ve “İslamcı müteşebbisler”e yönelik derinlemesine bir sorgulama yürütüyor.

Bilindiği gibi Maraş’ın “masum halkı”nın bir kesimi de, o süreçte komşusunun canına kastedip evini yağmalamıştı.

Kitap, söz konusu halkı da sorgulamaya dâhil ederek bir toplumsal sorumluluk çağrısı içeriyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Orhan Gazi Ertekin, Hamit Kapan, Derviş Koç, Saim Sağnak, Birgül Metin Sarıkaya, Seyit Sönmez, Halil Bozdoğan, Fevzi Saygılı, Mustafa Ertekin, Aydın Çubukçu, Hasan Şükrü Dal, Erhan Buldanlıoğlu, Tahsin Kozanoğlu ve İsmet Yüce.

  • Künye: Kolektif – Maraş Katliamı: Vahşet, Direniş ve İşkence, derleyen: Orhan Gazi Ertekin, Dipnot Yayınları, siyaset, 320 sayfa, 2020

Maurice Cornforth – Pozitivizme ve Pragmatizme Karşı Felsefeyi Savunmak (2006)

  • POZİTİVİZME VE PRAGMATİZME KARŞI FELSEFEYİ SAVUNMAK, Maurice Cornforth, çeviren: Tonguç Ok, Evrensel Yayınları, felsefe, 335 sayfa

İngiliz Marksist filozof Maurice Cornforth, ‘Pozitivizme ve Pragmatizme Karşı Felsefeyi Savunmak’ adlı eserinin en özgün yanı, öncelikle felsefeyi, farklı sınıf çıkarlarını temsil eden değişik akımlarıyla tanımak açısından sunduğu açılımdır diyebiliriz. Kitap özellikle, işçi sınıfının teorik mücadelesinin güncel ihtiyaçları bakımından büyük bir öneme sahip. Bilindiği gibi Marksizm, pozitivist bir ideoloji olarak daha önce muhtelif isimler tarafından eleştirilmişti. Cornforth ise, pozitivizmi “burjuva hareketinin net bir sınıf karakteri” olarak tanımlayıp, akımın, resmi egemen ideolojinin en temel dayanağı haline geldiğini ve pozitivizmle hesaplaşmanın rejimle hesaplaşmanın birebir siyasal ifadesi olduğunu vurguluyor. Kitapta, Aydın Çubukçu tarafından kaleme alınan, Cornforth’un tezlerini kapsamlı bir şekilde ele alan bir önsöz de yer alıyor.