Ernesto Laclau – Popülist Akıl Üzerine (2018)

“Toplumsal antagonizmaları ve kolektif kimlikleri kavramlaştırmak çok önemlidir ve ‘sınıf savaşı’ gibi kalıplaşmış, neredeyse anlamsız formüllerin ötesine geçme ihtiyacı, çok zorlayıcıdır.”

Ernesto Laclau’nun şimdi bizde üçüncü baskısına ulaşan ‘Popülist Akıl Üzerine’ adlı bu nitelikli çalışması, daha önce Chantal Mouffe ile birlikte kaleme aldıkları ‘Hegemonya ve Sosyalist Strateji’ kitabında geliştirdikleri Marksizm ve radikal demokrasi kuramını genişletmeyi amaçlıyor.

Temelde kolektif kimliklerin oluşumunun doğası ve mantığına odaklanan, bu bağlamda “Popülizm hangi toplumsal gerçek ya da durumun ifadesidir?” sorusunun yanıtını arayan Laclau, yaklaşımının, ya grubu,  toplumsal çözümlemenin temel birimi olarak kabul eden ya da bu birimi daha geniş işlevselci veya yapısalcı paradigmalara yerleştirmek suretiyle aşmaya çalışan sosyolojik perspektiflerin tatmin edicilikten uzak olmalarından kaynaklanıp geliştiğini belirtiyor.

Yazar, bu tarz toplumsal işlevselciliklerin öngördüğü mantığın, kimliklerin inşası sırasında devreye giren hareketlerin çeşitliliğini kavrayabilmek için fazlasıyla basit ve tekbiçimli olduğunu söylüyor.

Kitapta,

  • Eşdeğerlik, farklılık mantıkları, boş gösterenler, hegemonya, yüzer göstergeler, toplumsal heterojenlik, temsil ve demokrasi kavramlarını,
  • Popüler kimliklerin ortaya çıkış koşullarını gösteren tarihsel örnekleri,
  • Ve popüler kimliklerin inşasının sınırları gibi konular tartışılıyor.

Kitabın, biz Türkiyeli okurları da çok ilgilendiren bir boyutu var.

Laclau, Kemalizmin/Kemalist Devrim’in, Atatürk’ün Altı Oku’nun uzun sayılabilecek çözümlemelerine girişiyor ve ardından da hem Kemalizmin hem de Arjantin’deki Peronist Hareketin popülizme karşılık gelip gelmediğini tartışıyor.

  • Künye: Ernesto Laclau – Popülist Akıl Üzerine, çeviren: Nur Betül Çelik, Epos Yayınları, siyaset, 288 sayfa, 2018

Hüseyin Gazi Topdemir – Felsefe (2008)

Hüseyin Gazi Topdemir’in anlaşılabilir bir dille kaleme aldığı ‘Felsefe’, bu alanla henüz ilgilenmeye başlayanlar için rehber nitelikte.

Kitabın ilk bölümünde bir disiplin olarak felsefenin kapsamı ve sınırlarını tartışılıyor, temel disiplinleri tanıtılıyor, diğer disiplinlerle ilişkisi anlatılıyor ve sosyal bir bilim olarak önemi ve değeri üzerinde duruluyor.

Kitabın ikinci bölümünde, klasik ve modern felsefe akımları tanıtılıyor, başlıca özellikleri anlatılıyor; üçüncü bölümde, felsefe tarihinin değişik alanlarında etkili olmuş filozofların düşünceleri sunuluyor.

Kitabın son bölümünde ise, felsefe ve eğitim ilişkisi ile felsefenin eğitimdeki yeri ve önemi irdeleniyor.

  • Künye: Hüseyin Gazi Topdemir – Felsefe, Pegem Akademi Yayıncılık, felsefe, 272 sayfa

Sedat Yazıcı – Felsefeye Giriş (2014)

Felsefeye yeni yeni ilgi duymaya başlayanlar için, bu alanın temel konularını rahat anlaşılabilir bir üslupla sunan çok başarılı bir girizgâh.

Yazıcı, “Felsefe nedir?” ve “Günümüzde felsefenin önemi nedir?” gibi temel sorulardan başlayarak varlık, bilgi, bilim, sosyal bilimler, ahlâk, siyaset, eğitim, hukuk ve insan hakları felsefelerini ayrıntılı bir bakışla irdeliyor.

  • Künye: Sedat Yazıcı – Felsefeye Giriş, Yeni İnsan Yayınevi

Michel Crubellier ve Pierre Pellegrin – Aristoteles: Filozof ve Bilme Meselesi (2017)

Aristoteles felsefeyi neden bu denli etkiledi?

Bunun sebebi yetişme biçimi miydi?

Kendine has düşünme sistemi miydi?

İkisi de Eski Yunan felsefesi uzmanı olan Michel Crubellier ile Pierre Pellegrin imzalı elimizdeki kitap da, Aristoteles’in dünyasına ve felsefesine daha yakından bakıyor.

Aristoteles’in hayatının dönüm noktalarını merkeze alarak ilerleyen kitap, bunu yaparken de, Aristoteles’in yetiştiği çevreyi, felsefesindeki belli başlı kırılmaları ve Aristoteles’in bıraktığı mirasın kapsamlı bir dökümünü yapıyor.

Crubellier ve Pellegrin’in çalışması, Aristoteles’in felsefesi aracılığıyla filozof olmak lve bilme meselesi gibi kadim tartışmalara da katkı sağlamakta.

Kitap yalnızca Aristoteles’i anlatmıyor, onun aracılığıyla felsefe tarihini derinden etkilemiş bir sistemi de açıklıyor.

  • Künye: Michel Crubellier ve Pierre Pellegrin – Aristoteles: Filozof ve Bilme Meselesi, çeviren: Burak Garen Beşiktaşlıyan, Yapı Kredi Yayınları, felsefe, 376 sayfa

Kolektif – Çağdaş Toplum Kuramından Portreler (2017)

Son yıllarda kavramsal ve kurumsal dönüşümlere dair giderek artan bir farkındalık ortaya çıktı.

Elimizdeki kitap da, son yirmi-otuz yılda toplumsal ve siyasal tartışmalara hâkim olan 35 düşünüre dair eleştirel tartışmalar içeriyor.

Bu figürlerin sosyolog, tarihçi, felsefeci, psikanalist ve siyaset kuramcılarına uzanan geniş bir alana yayılması ise, kitabın kapsamlı kılan başlıca husus.

Kitapta, Jürgen Habermas’tan Jacques Derrida’ya, Julia Kristeva’dan Fredric Jameson’a, Richard Rorty’den Luce Irigaray’a, Michel Foucault’dan Erving Goffman’a ve Edward Said’ten Zygmunt Bauman’a kadar birçok önemli ismin katkıları güncel tartışmalar da gözetilerek eleştirel bir perspektifle ele alınıyor.

Kitap, öznellik, psikanaliz, feminizm, modernite, postmodernite, küreselcilik, Marksizm, post-Marksizm, postkolonyalizm ve Queer kuramı gibi, toplum bilim alanını etkilemiş önemli kavram ve konuları da detaylı bir bakışla açıklıyor.

Çalışma, toplum bilimine yeni ilgi duymaya başlayan okurlar kadar, bu alandaki güncel tartışmaları takip etmek isteyenlere de fazlasıyla hitap edecek nitelikte.

Kitapta düşünceleri ele alınan isimler şunlar: Martin Heidegger, Georges Bataille, Maurice Merleau-Ponty, Herbert Marcuse, Theodor Adorno, Walter Benjamin, Jürgen Habermas, Erving Goffman, Peter Berger, Michel Foucault, Jean-François Lyotard, Jacques Lacan, Jacques Derrida, Roland Barthes, Julia Kristeva, Luce Irigaray, Jean Baudrillard, Gilles Deleuze, Félix Guattari, Paul Virilio, Henri Lefebvre, Paul Ricoeur, Niklas Luhmann, Charles Taylor, Richard Rorty, Nancy Chodorow, Anthony Giddens, Ulrich Beck, Pierre Bourdieu, Zygmunt Bauman, Donna J. Haraway, Fredric Jameson, Stuart Hall, Juliet Mitchell ve Edward Said.

Kitabın yazarları ise şöyle: Richard Polt, Michel Richardson, Nick Crossley, Douglas Kellner, Andrew Bowie, Graeme Gilloch, Patrick Baert, Ann Branaman, Bryan S. Turner, Stephen Katz, Victor Jeleniewski Seidler, Christina Howells, Kelly Oliver, Caroline Bainbridge, Mike Gane, Paul Patton, John Armitage, Rob Shields, Kathleen Blamey, Jakob Arnoldi, Francis Dupuis-Déri, Marcos Anvelovici, Geoffrey Gershenson, Michelle Williams, Anthony Elliott, Nick Stevenson, Bridget Fowler, Barry Smart, Joseph Schneider, Patricia Ticineto Clough, Sean Homer, Chris Rojek ve Sarah Wright.

  • Künye: Kolektif – Çağdaş Toplum Kuramından Portreler, derleyen: Anthony Elliott ve Bryan S. Turner, çeviren: Barış Özkul, İletişim Yayınları, sosyoloji, 566 sayfa

Judith Butler ve Athena Athanasiou – Mülksüzleşme (2017)

Feminist kuramcı Judith Butler, felsefi çalışmalarıyla ve özellikle de etik ve siyaset, feminizm, toplumsal cinsiyet, bedensellik, kuir aktivizm, normatif şiddet gibi alanlardaki önemli katkılarıyla bilinen, günümüzün önde gelen entelektüellerinden.

Feminist kuram ve radikal toplumsal düşünceye odaklanan Athena Athanasiou ise Luce Irigaray, Martin Heidegger ve Michel Foucault’nun yapıtlarına getirdiği özgün perspektiflerle bilinen bir isim.

İşte elimizdeki bu kitap, iki ismin 2009’da başlayıp toplantılarla, söyleşilerle ve mektuplarla süren uzun soluklu diyaloglarının neticesi.

Yunanistan’da SYRIZA’nın neoliberal politikalara karşı güçlü bir muhalefet ortaya koyduğu, aynı zamanda Mısır Devrimi’nin en yoğun günlerini yaşadığı bir döneme rastlayan bu diyaloga, söz konusu gelişmelerin rengini verdiğini de bilhassa belirtelim.

Çeşitli hareketlere, gösterilere ve eylemlere değinen yazarlar, kendi uzmanlık alanlarının yanı sıra Heidegger’in teknoloji eleştirisinden, Foucault’nun biyopolitika yaklaşımından, Irigaray’ın çalışmalarından ve hatta Yunan mitlerinden yola çıkarak,

  • Performatif siyasetin ne anlama geldiğini,
  • Yeni direniş imkânlarının neler olduğunu,
  • Siyasal hareketliliğin yeni biçimlerini,
  • Devlet ırkçılığını,
  • Ve kamusal yası, ayrıntılı bir şekilde tartışıyor.

Künye: Judith Butler ve Athena Athanasiou – Mülksüzleşme, çeviren: Başak Ertür, Metis Yayınları, felsefe, 200 sayfa

Arthur Asa Berger – Bir Postmodernist için Postmortem (2017)

Ettore Gnocchi, ünlü bir postmodern kuramcıdır.

Günün birinde Gnocchi, evinde verdiği bir akşam yemeği esnasında gizemli bir cinayete kurban gider.

Evde bulunanlar düşünüldüğünde cinayeti kimin işlediği tamı tamına bir muammadır.

Gnocchi’nin eşi, onu fikirlerini çalmakla suçlayan bir Rus dilbilimci, Gnocchi’nin metresi olduğu söylenen bir yüksek lisans öğrencisi, bir İngiliz romancı, kendisinden nefret eden eski bir öğrencisi…

Bu cinayeti çözme işini üstlenen Dedektif Solomon Hunter, şüphelileri tek tek ele almaya başlar.

Fakat her şeyden önce, dedektifin postmodernizmin ne olduğunu keşfetmesi gerekiyor.

Böylece kahramanımız kendini Baudrillard’dan Foucault’ya, Habermas’tan Deleuze’e uzanan, postmodern düşünceyi etkilemiş, ona yön vermiş önemli düşünürlerin fikirleriyle örülü felsefi bir yolculuğun içinde bulur.

Hunter’ın bu yolculuğunda varacağı durakta, gerçek katilin kim olduğu da ortaya çıkacaktır.

Daha önce ‘Durkheim Öldü’ adlı kitabıyla da hatırlanacak Arthur Asa Berger, yeni felsefi polisiye romanıyla okurlarının karşısında.

  • Künye: Arthur Asa Berger – Bir Postmodernist için Postmortem, çeviren: Damla Tanla Kurt, Heretik Yayıncılık, roman, 216 sayfa

Gerald Raunig – Bin Makine (2013)

  • BİN MAKİNE, Gerald Raunig, çeviren: Münevver Çelik, Otonom Yayıncılık, felsefe, 109 sayfa

BIN

Felsefeci ve sanat kuramcısı Gerald Raunig, ilgi çekici incelemesi ‘Bin Makine’de, makine kavramını bir toplumsal ilişki biçimi olarak ele alıyor ve makine kavramının hem kapitalizmin sürdürülmesini nasıl sağladığını hem de ne gibi direniş olanaklarını yarattığını irdeliyor. Çalışmanın omurgasını, Deleuze ve Guattari’nin formüle ettiği makine kavramını, Marksist geleneğin sağladığı arka planla yeniden dolaşıma sokmak oluşturuyor. Yazar incelemesinde, birbirinden oldukça farklı çağlarda gelişip serpilen bu iki teori arasında olası örtüşmeler ve sürekliliklere işaret ettiği gibi, ikisi arasındaki süreksizlikleri de vurguluyor.

Ender Helvacıoğlu ve Baha Okar (haz.) – Marksizmin Başyapıtları (2013)

MARKSIZMIN

İki cilt olarak tasarlanan ‘Marksizmin Başyapıtları’nın bu ilk cildi, 19. yüzyılda yazılmış belli başlı Marksist eserleri kapsayacak şekilde düzenlenmiş.

Kitapta, Karl Marx ve çalışma arkadaşı Friedrich Engels’e ait ‘1844 El Yazmaları’ndan ‘Alman İdeolojisi’ne, ‘Felsefenin Sefaleti’nden ‘Louis Bonaparte’ın 18. Brumaire’ine ve ‘Grundrisse’ten ‘Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’ya, Marksist külliyatın on yedi klasik eseri, Türkiye’nin alanında uzman isimlerince değerlendiriliyor.

Yazarlar, Marx’ın kuramını yeni bir bakışla ele alarak, Marksist yaklaşımın günümüz dünyasına ne gibi katkılar sunabileceğini irdeliyor.

  • Künye: Ender Helvacıoğlu ve Baha Okar (haz.) – Marksizmin Başyapıtları, Bilim ve Gelecek Kitaplığı, felsefe, 270 sayfa

Kolektif – Marksist Klasikleri Okuma Kılavuzu (2013)

  • MARKSİST KLASİKLERİ OKUMA KILAVUZU, kolektif, Yordam Kitap, felsefe, 543 sayfa

 MARKSIST

Aijaz Ahmad, Taner Timur, David McNally, Ellen Meiksins Wood, Haluk Gerger, Korkut Boratav, Nail Satlıgan ve Sungur Savran gibi alanında bilinen yerli ve yabancı yirmi yazarın katkıda bulunduğu ‘Marksist Klasikleri Okuma Kılavuzu’, temel Marksist metinler için nitelikli bir rehber. Marksizm’in kurucu ve geliştirici teorisyenleri Marx, Engels ve Lenin’in yirmi eserini kendi içinde değerlendiren ve bunlara nüanslı çözümlemeler getiren yazarlar, Marksizm’i öğrenmeye hangi eserlerden başlanmasının daha uygun olduğu, Marksist klasiklerin doğru okumalarının nasıl mümkün olabileceği konularında aydınlatıcı bilgiler veriyor.