Bülent Diken – Yeni Despotizm (2024)

Bülent Diken, ‘Yeni Despotizm: Eski Bir Canavarın Yeniden Canlandırılması’ adlı eserinde, günümüz dünyasında yükselen otoriter eğilimleri ve bu eğilimlerin tarihsel köklerini derinlemesine inceliyor.

Diken, bu kitabında modern demokrasilerin karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden biri olarak gördüğü yeni despotizmi, farklı coğrafyalarda ve farklı siyasi sistemlerde ortaya çıkan ortak özelliklerle ele alıyor.

Diken, yeni despotizmi, geleneksel otoriter rejimlerden farklılaşan, ancak demokratik kurumları içten çürüten bir yönetim biçimi olarak tanımlıyor. Yeni despotizmin temel özellikleri arasında kişi kültü, hukukun zayıflatılması, medya üzerindeki baskı, siyasi muhalefetin bastırılması ve popülist söylemler yer alıyor.

Diken, yeni despotizmin köklerini 20. yüzyıl totaliter rejimlerinde ve daha eski despotik yönetimlerde arıyor.

Ancak, yeni despotizmin, geçmişteki totaliter rejimlerden farklı olarak, demokratik araçları kullanarak iktidara geldiğini ve sürdürdüğünü vurguluyor.

Diken, küreselleşmenin, yeni despotizmin yükselişinde önemli bir rol oynadığını savunuyor

Globalleşmenin yarattığı ekonomik eşitsizlikler, kültürel değişimler ve siyasi belirsizlikler, popülist liderlerin yükselişine zemin hazırlıyor.

Diken, kitabında Türkiye’yi yeni despotizmin yükselişine örnek olarak gösteriyor.

Türkiye’de yaşanan siyasi değişimleri, hukukun zayıflatılmasını ve demokratik kurumların erozyonunu detaylı bir şekilde analiz ediyor.

Diken, günümüz dünyasının en önemli sorunlarından biri olan otoriter eğilimleri, tarihsel ve karşılaştırmalı bir perspektifle ele alarak önemli bir boşluğu dolduruyor.

Sonuç olarak ‘Yeni Despotizm: Eski Bir Canavarın Yeniden Canlandırılması’, günümüz dünyasının siyasi ve sosyal yapısını anlamak isteyen herkes için önemli bir kaynak.

Diken, kitabında, demokrasinin korunması ve güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri de tartışarak, okurlara önemli bir çağrıda bulunuyor.

  • Künye: Bülent Diken – Yeni Despotizm: Eski Bir Canavarın Yeniden Canlandırılması, çeviren: Ayşecan Ay, Metis Yayınları, siyaset, 2024

Lizzie O’Shea – Geleceğin Tarihleri (2021)

 

Dijital teknolojiyi kamu yararına kullanmak mümkün mü, nasıl?

Lizzie O’Shea, dijital alanı demokratikleştirmek için Paris Komünü deneyimi ile Karl Marx, Thomas Paine ve Frantz Fanon’un devrimci fikirlerinin bize nasıl ilham vereceğini tartışıyor.

‘Geleceğin Tarihleri’ bu yönüyle, okurunu dijital çağın pratik ve devrimci olanaklarını keşfetmeye davet eden çok önemli bir çalışma.

O’Shea, hem internetin bugün teknoloji devleri tarafından hangi amaçlarla kullanıldığını irdeliyor, hem de sanal âlemin bizi gözetlemesi, hakkımızda veri toplaması ve bu verilerle yalnızca pazarlamacılığın değil, devletlerin denetim tekniklerinin geliştirilmesi karşısında ne yapabileceğimizi tartışıyor.

Kitapta,

  • Tüketim ekseninde kurulmuş bir internetin hayatımızı nasıl nesneleştirdiği,
  • Güvenliğimizi sağlamak vaadiyle ortaya çıkan dijital gözetimin nasıl olup da güvenliğimiz önündeki en büyük engel haline geldiği,
  • İşbirliğine dayalı dijital teknolojinin özgürleştirici etkileri,
  • Bir kolektif çaba olarak dijital vatandaşlığın ne anlama geldiği,
  • Otomasyonun emeği özgürleştirme konusunda ne gibi potansiyellere sahip olduğu,
  • Ve bunun gibi önemli konular tartışılıyor.

Çalışma, dijital çağ üzerine derinlemesine düşünmek ve daha da önemlisi, kâr hırsından uzak kolektif bir internetin bize nasıl olanaklar sağlayabileceğine yakından bakmak için çok iyi fırsat.

  • Künye: Lizzie O’Shea – Geleceğin Tarihleri: Ada Lovelace, Tom Paine ve Paris Komünü Bize Dijital Teknoloji Hakkında Ne Öğretebilir?, çeviren: Ayşecan Ay, Metis Yayınları, siyaset, 344 sayfa, 2021

Ebru Thwaites Diken – Siyaset ve Dinin Gösterisi (2021)

Siyaset, din ve sinema birbirlerini nasıl sorunsallaştırıp yeniden şekillendirir?

Ebru Thwaites Diken, çağdaş Türkiye sinemasından altı örnekten yola çıkarak bu soruya yanıt veriyor.

Siyaset, din ve sinema arasındaki ilişkiye, bu üç alanın ortak kökenleri temelinde odaklanan Diken, bu üç alanı da “gösteri” kavramının tam olarak birbirine bağladığını belirtiyor.

‘Siyaset ve Dinin Gösterisi’, hem siyaset ve dinin sinemasal doğasının kendini gösterme şeklini ortaya koyması, hem de bir sanat formu olarak sinemanın siyasi ve dinsel ifadeler, duyumlar, duygulanımlar ve hakikatler yaratma kapasitesini incelemesiyle dikkat çekiyor.

Kitapta incelenen filmler şöyle:

Gnostisizmin kefaretçi, mesihçi ve devrimci yönlerine olumlayıcı yaklaşan bir masal üzerine kurulmuş Ulak,

Din ile ekonomi arasındaki ilişkiyi tartışma fırsatı sunan Takva,

Din görevlisi başkahramanı Selman Bulut’un Karaköy’deki merkez camisinde işlenen bir cinayeti soruşturduğu İtirazım Var!,

Heterodoks İslam ve sosyalist düşünce arasındaki paralellikleri konu edinen İftarlık Gazoz,

İslam’ın modernlikle bağdaşabilirliği meselesini tartışan The İmam,

Ve bir roman uyarlaması olan ve din ile felsefeyi karşı karşıya getiren Gölgesizler.

  • Künye: Ebru Thwaites Diken – Siyaset ve Dinin Gösterisi: Günümüz Türkiye Sinemasından Altı Film Üzerine, çeviren: Ayşecan Ay, Metis Yayınları, sinema, 144 sayfa, 2021

Stephen Frederic Dale – İbn Haldun ve İnsan Bilimi (2015)

İbn Haldun’un sosyal bilimlere ve tarihyazımına en önemli katkısı, ünlü eseri ‘Mukaddime’de tarihsel kanıtları değerlendirmedeki yaklaşımı ve Aristotelesçi kavramlardan yola çıkan bir yöntem geliştirmiş olmasıydı.

Yapısal tarih ve tarihsel sosyolojinin dünyadaki ilk örneğini temsil eden ‘Mukaddime’, Aydınlanma’dan tam dört yüz yıl önce çağdaş tarihyazımı ve sosyal bilimleri öngörmüştü.

İşte bu önemli kitap, döneminin önde gelen entelektüel ve dini otoritelerinden olan İbn Haldun, yaşadığı dönem ve O’nun başyapıtı ‘Mukaddime’ üzerine nitelikli bir inceleme.

Hem iyi bir tarih hem iyi bir biyografi hem de iyi bir felsefe kitabı olarak önerebileceğimiz çalışma, İbn Haldun’un sistemini ve bu sistemin öncü rolünü dönemin düşünsel ortamının iyi bir fotoğrafı eşliğinde ortaya koyarken, ‘Mukkadime’yi daha iyi kavramamız konusunda anahtar işlevi görecek değerlendirmeler sunuyor.

  • Künye: Stephen Frederic Dale – İbn Haldun ve İnsan Bilimi, çeviri: Canan Coşkan ve Ayşecan Ay, Say Yayınları, felsefe, 392 sayfa, 2018