Bekir Aşba – Üşüyorum (2010)

Ağustos 1992’de Abhazya ile Gürcistan arasında başlayan savaş, özellikle Türkiye’de yaşayan Çerkesler arasında büyük yankı uyandırmıştı.

Savaşın başlamasıyla, Türkiye’den otuz yedi genç, gönüllü olarak Abhazya’ya, Gürcü faşizmine karşı savaşmaya gitmişti.

İşte bu grupta yer alan Bekir Aşba, elimizdeki kitabında o süreçte yaşadıklarını anlatıyor.

Yola çıkış sancıları, Abhazya’da yaşanan sıcak savaş, kurulan dostluklar, buradaki anıların çerçevesini oluşturuyor.

Savaşın dehşetine tanık olan Aşba, bir arkadaşının ölüme yaklaşırken “üşüyorum” diye fısıldayışını, bu dehşetin en büyük göstergesi olarak metninin merkezine yerleştiriyor. Aşba’nın birebir tanıklığıyla kaleme aldığı kitap, yakın tarihe ışık tutacak nitelikte.

  • Künye: Bekir Aşba – Üşüyorum, Chiviyazıları Yayınevi, anı, 223 sayfa

Halil İbrahim Çelimli – Paraşütçü Tipi Emniyet Kemeri (2015)

Bu hikâyenin, patronu veya yöneticisinden ölesiye nefret eden çalışanlara ilaç gibi geleceğini düşünüyoruz.

Halil İbrahim Çelimli’nin polisiye unsurlar da barındıran romanı, ceberrut bir patronun çalışanlarına yönelik sonu gelmez baskı ve mobbing çabalarını; çalışanların buna gösterdiği tepkileri trajikomik bir üslupla hikâye ediyor.

  • Künye: Halil İbrahim Çelimli – Paraşütçü Tipi Emniyet Kemeri, Çiviyazıları Yayınevi

Ayşe Kardeşoğlu – Eyvah 40 (2014)

Hiç kendinizi oturduğunuz mekâna göre biraz yaşı geçmiş hissettiniz mi?

Arkadaşlarınızdan herhangi birinin adı Aleyna, İlayda, Naz Su ve Berkecan ise muhtemelen olmuştur.

Bizi, bu çağımızın tadını çıkarmaya davet eden Kardeşoğlu, gündelik hayatta 40 yaşa uygun mekân, etkinlik ve sosyal aktivitelerin neler olduğunu da anlatıyor.

  • Künye: Ayşe Kardeşoğlu – Eyvah 40, Chiviyazıları Yayınevi

Mehmet Yıldız – Dersim’in Etno-Kültürel Kimliği (2014)

Dersim katliamı için yürütülmüş uzun soluklu bir sözlü tarih çalışması.

Dersim toplumunun etno-kültürel kimliği,

Dersim’in Osmanlı ve Cumhuriyet yönetimleriyle siyasi, idari ilişkileri,

Ve 1937-1938 Dersim Tertelesi’nin muhtelif nedenleri konularına odaklanan bir analiz eşliğinde.

Hiçbir şey unutulmasın diye…

  • Künye: Mehmet Yıldız – Dersim’in Etno-Kültürel Kimliği, Chiviyazıları Yayınevi

T. E. Lawrence – Bilgeliğin Yedi Sütunu (2014)

Osmanlı’ya karşı Arap isyanının bizzat yürütücüsü ve yönlendiricisi Arabistanlı Lawrence’ın ordu günlüğü.

Bu kitapla hayalleri, iyi hafızası ve cesaretiyle öne çıkan ünlü bir ajanın iç dünyasına iniyoruz.

Dönemin nevrotik Batılı bireyinin simgesi olmuş Lawrence’ın günlüğü, Ortadoğu yakın tarihine dair önemli ayrıntılar barındırdığı gibi, edebi tasvirleriyle de dikkat çekiyor.

  • Künye: T. E. Lawrence – Bilgeliğin Yedi Sütunu, çeviren: Bilal Çölgeçen, Chiviyazıları Yayınevi, günlük, 704 sayfa

Ali Rıza Dizdar – Tarlabaşılıyım (2014)

Sulukule’yle aynı kaderi paylaşarak kentsel dönüşümden acımasızca nasibini alan Tarlabaşı, hafıza mekânlarını, çokkültürlü yapısını yitirdi.

68 kuşağından gelen Ali Rıza Dizdar elimizdeki kitabında, çocukluğunun geçtiği Tarlabaşı’na dair anılarını okurlarıyla paylaşıyor.

Dizdar, bu semtte bir araya gelerek muazzam bir kozmopolit zenginlik yaratan halkları, mahalle insanını, esnafını, ağır abilerini, Tarlabaşı’nın gündelik hayatından pek çok ilgi çekici ayrıntıları anlatıyor.

  • Künye: Ali Rıza Dizdar – Tarlabaşılıyım, Chivizayıları Yayınevi, anı, 200 sayfa

Jules Baillods – Courbet Yaşıyor (2008)

Julles Baillods, ‘Courbet Yaşıyor’da, bir zamanlar Paris Komünü Sanat Birliği başkanlığı görevini de yürütmüş muhalif ressam Jean-Désiré Gustave Courbet’nin hayatını ve sanatını anlatıyor.

Courbet en çok, vajinayı tasvir ettiği “L’Origine du monde” isimli tablosuyla bilinse de, kendisi aynı zamanda resimde gerçekçilik akımının öncülerindendir.

Baillods’un çalışması, İmparatora kafa tutmuş ve hayatı mücadeleyle geçmiş Courbet’nin sanat anlayışını ve mücadelesini ayrıntılı bir bakışla serimliyor.

Politik ve sanatsal tavrıyla öncü olmuş Courbet’ye dair Türkçedeki kaynak kıtlığı göz önünde bulundurulduğunda, bu çalışma özel bir önem taşıyor.

  • Künye: Jules Baillods – Courbet Yaşıyor, çeviren: Yalçın Karayağız, Chiviyazıları Yayınevi, biyografi, 112 sayfa

Kadir Natho – Çerkesya’dan Amerika’ya (2014)

Çerkesya’nın Sapsığ-Nathuac bölgesinde doğan Kadir Natho, on beş-on altı yaşlarında kendini, dünyayı kasıp kavuran İkinci Dünya Savaşı’nın alevleri içinde buldu.

İlerleyen yıllarda Amerika’ya göç etmek zorunda kalan Natho, Çerkes kimliğini koruyarak Çerkes diasporasının önemli aktörlerinden biri oldu.

New Jersey’de Çerkes Yardımlaşma Derneği’nde uzun yıllar başkanlık yapan Natho elimizdeki anılarında, çocukluğundan Amerika’ya uzanan maceralı hayatına dair anılarını paylaşıyor.

Yazar, Çerkesya’nın Nazi Almanyası’nca işgalini, ülkesinden tehcir edilmesinden sonraki zor yılları ve Amerika’ya göç ettikten sonraki faaliyetlerini anlatıyor.

  • Künye: Kadir Natho – Çerkesya’dan Amerika’ya, çeviren: Nur Nirven, Chiviyazıları Yayınevi, anı, 701 sayfa

Rıdvan Akar – Beşiktaş’ın Dervişi: Süleyman Seba (2014)

Rıdvan Akar, Beşiktaş futbol takımının büyük başarılara imza atmasını sağlamış efsanevi başkanı Süleyman Seba’nın hayatını anlatıyor.

Kitabı için Seba’yla sekiz saatlik röportaj gerçekleştiren Akar, çalışması için Beşiktaş ve Türkiye spor tarihini konu edinen birçok kaynaktan yararlandığı gibi, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Hikmet Çetin, Rahmi Koç, MİT kökenliler, kulüp başkanları ve futbolcularla da söyleşiler gerçekleştirmiş.

Kitabın ilgi çekici yanlarında biri de, Seba’nın titizlikle koruduğu özel hayatına ve kırk yıl hizmet ettiği Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki (MİT) görevine dair bilinmeyenleri ortaya koyması.

  • Künye: Rıdvan Akar – Beşiktaş’ın Dervişi: Süleyman Seba, Chiviyazıları Yayınevi, biyografi, 360 sayfa

Taner Artvinli – Artvin Yer Adları Sözlüğü (2013)

  • ARTVİN YER ADLARI SÖZLÜĞÜ, Taner Artvinli, Chivizayıları Yayınevi, sözlük, 310 sayfa

ARTVIN

Taner Artvinli’nin uzun soluklu çalışmalarının ürünü olan sözlük, Artvin yer adlarını Gürcüce, Lazca, Hemşince, Ermenice ve Türkçe açıklıyor. Sözlük, Osmanlı belgeleri ve 1928 harf devrimi öncesi basılı kaynaklarda geçen veya haritalarda yer alan eski yer adlarının doğru biçimlerini vermesi; bugünkü konumunu, yeni adını bir düzen içerisinde göstermesi ve bunun yanı sıra, uydurulmuş, gerçek adıyla hiçbir bağlantısı olmayan yerlerin doğru isimlerini aydınlatmasıyla önemli. Dört bini aşkın yer adını barındıran sözlük, arşiv belgeleri üzerinde çalışanlar, tarihçiler ve yerel araştırmacılar için nitelikli bir başvuru kaynağı.