Jeremy Bretcher – İklim Direnişi (2020)

Dünyayı yöneten hükümetler, ortak mirasımız olan dünyanın sahibi olduklarını da zannediyor.

Jeremy Bretcher, lacivert takım elbiseli adamlarını ve döpiyes giymiş kadınlarını, çantalarında kalın dosyalarla Birleşmiş Milletler iklim konferanslarına göndererek taahhütlerden muaf tutulmayı dilenen devletlerin pisliklerini ve dalaverelerini bir bir ortaya döküyor.

Bretcher bütün bunların karşısına da, yaşam savunucularının okyanus ortasındaki ada devletlerinden Avrupa’nın küçük şehirlerine, Amerika kıtasının dört bir yanından Asya bozkırlarına ve güneşin doğduğu ülke Japonya’ya kadar uzanan görkemli direnişlerinden örnekleri koyuyor.

‘İklim Direnişi’ni, bu dünyanın gerçek sahiplerini; insanı, ağaçları ve bütün yaşayan canlıları ile hepsini, bir tekini bile dışarıda bırakmayan yaşam savunucusu herkesin muhakkak okuması gerekiyor.

  • Künye: Jeremy Bretcher – İklim Direnişi: Bir Hayatta Kalma Stratejisi, çeviren: Dilara Kılıç, Yeni İnsan Yayınevi, ekoloji, 168 sayfa, 2020

Otto von Busch – Moda Praksisi (2017)

Bu kitap her şeyden önce, Hannah Arendt’in siyaset, iktidar, şiddet, yargı ve sorumluluk üzerine fikirlerini modanın politik gerçekliğine uygulamasıyla dikkat çekiyor.

Arendt’e göre, fikirlerle meşgul olma kapasitemiz, bizi insan yapan yönümüzdür. O halde praksis, işbirliği, katılım ve toplumsal refahın sağlanması idealini de beraberinde getiren bir çeşit “toplumsal birliktelik” şeklidir.

Arendt, katılımcı demokrasinin, kapsayıcı katılım mekanizmalarıyla, modern çağın büyük bir kısmına yayılmış olan ve moda sistemlerinde de sıklıkla gördüğümüz elitist ve bürokratik politik formların aksine hareket ettiğini belirtir.

Bu kitap da, modanın çoksesli bir toplumsal birliktelik biçimi olduğundan hareketle, modayı Arendt’in “praksis” kavramıyla paralel olarak inceliyor.

Kitap, insanın ortak katılımcı gerçekliklerini vurgulayan, kapitalizmin ve toplumun akışına yön veren moda endüstrisinin yönettiği rekabetçi, dışlayıcı ve elitist moda anlayışını dengeleyen araçlar sunmayı amaçlıyor.

Kitabın asıl üzerinde durduğu nokta da, küreselleşme ve emek meseleleri gibi modanın daha yaygın siyasi yönleri değil, sevgi ve insan ilişkileri gibi, modanın daha temel unsurları ve bu unsurların siyasi içerikleri.

Kitap,

  • Günümüzde modanın neden bu kadar güçlü olduğu,
  • Modayı kimin yaptığı,
  • Modanın nerelerde yapıldığı,
  • Modayı politikleştiren unsurların neler olduğu,
  • Modanın gücünün kişisel deneyimlenmesinin nasıl gerçekleştiği,
  • Ve modanın neler yapabildiği hakkında kapsamlı bir kaynak.

Künye: Otto von Busch – Moda Praksisi, çeviren: Dilara Kılıç, Yeni İnsan Yayınevi, moda, 144 sayfa