Solomon Volkov – Tanıklık Tutanağı (2023)

Yirminci yüzyılın en başarılı bestecilerinden Dmitri Şostakoviç’in eserleri her geçen gün dünya çapında daha fazla icra ediliyor.

Bu ilgi artışının nedenlerinden biri de bestecinin, Rus müzikolog Solomon Volkov’a aktardığı anılarından oluşan ‘Tanıklık Tutanağı’.

Kitap 1979 yılında ilk kez yayımlandığında çoksatanlar arasına girerken The Times tarafından yılın kitabı ve The Guardian tarafından “20. yüzyılın en etkili müzik kitabı” seçildi.

Tanıklık Tutanağı, tarihin en çok övülen müzik dehalarından birinin hayatı ve eserleriyle bir hesaplaşma şansı sunuyor.

“Ben başarılı bir formül bulmuştum. Bu da Şostakoviç’in yakın dostlarıyla bile konuştuğundan daha özgür bir biçimde konuşmasına yarıyordu. ‘Kendinizle’ ilgili şeyleri anımsamayı bırakın, başkalarından söz edin. Kuşkusuz Şostakoviç, kendisiyle ilgili şeyleri de anımsıyordu, ama başkalarından söz ederken kendisine ulaşıyor, kendi yansımasını buluyordu onlarda…”

  • Künye: Solomon Volkov – Tanıklık Tutanağı: Şostakoviç’in Anıları, çeviren: M. Halim Spatar, Say Yayınları, müzik, 464 sayfa, 2023

Stephen Johnson – Şostakoviç Zihnimi Nasıl Değiştirdi? (2021)

Şostakoviç’in müziği, asıl gücünü mütevazılığından, gösterişsizliğinden alır.

Kendisine ciddi bipolar depresyon teşhisi konan Stephen Johnson, Şostakoviç’in müziğinin depresyonun yıkıcı etkilerini azaltmada kendisine nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.

BBC Radio 3, 4 ve World Service için müzik programları ve belgeseller hazırlayıp sunan Stephen Johnson’a ciddi bipolar depresyon teşhisi kondu.

Ölümcül olabilecek bu depresyon girdabında, onun hayatta kalmasına yardımcı olduğunu söylediği şey ise Şostakoviç’in müziğiydi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman kuşatması altında yazdığı 7. Senfoni (Leningrad Senfonisi) ile işgale karşı başlatılan büyük ulusal direnişin en güçlü sembollerinden biri olan Dmitri Şostakoviç 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden biri olarak kabul edilir.

Dünya devrim tarihine besteleriyle adını yazdıran bu büyük müzisyen aynı zamanda şimdiye kadar yazılmış en karanlık, en umutsuz müziklerden bazılarının bestecisidir.

Bu müziğin Stephen’a ve onun gibi diğer insanlara söyleyecek bir şeyi nasıl olabilir?

‘Şostakoviç Zihnimi Nasıl Değiştirdi?’, bestecinin müziğini ve kısmen hayatını ele almanın çok ötesine geçiyor ve müziği nasıl algıladığımızı, depresyonun yıkıcı etkilerini ve müzik sayesinde duygular ve insanlıkla nasıl yeniden bağ kurabildiğimizi yazarın kişisel deneyimlerinin tanıklığında ortaya koyuyor.

Nöroloji bilimi beynin müziği nasıl işlediğini ve daha derin bir entelektüel ve duygusal seviyede müziği nasıl anlamlandırdığını anlama noktasında büyük adımlar attı ve atmaya devam ediyor.

Bu kitap yüzyıllar önce akıl hastalıklarının tedavisinde kullanılan müziğin bu yönüne bir tanıklık niteliği taşıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Hepimiz kendi hikâyelerimizi bu müziğe taşırız. Ne var ki Şostakoviç’in müziğinde bir şeyler bize bu nihai bireysellik ânında bile yalnız olmadığımızı hissettirir. Leningrad Filarmoni Büyük Salonu’nda Şostakoviç’in Leningrad Senfonisi’ni çalan ve dinleyen kuşatma altındaki insanlara bu şekilde hissettirmişti; çok daha fazla mütevazı, çok daha az gösterişli bir şekliyle, aynısını bana da yaptı.”

  • Künye: Stephen Johnson – Şostakoviç Zihnimi Nasıl Değiştirdi?: Ruhumu Sağaltan Müzik, çeviren: Harun İri, Paloma Yayınevi, müzik, 136 sayfa, 2021

Yılmaz Onay, Tonguç Ok, Aynur Toraman vd. (haz.) – Müzik Üzerine Tartışmalar (2006)

  • MÜZİK ÜZERİNE TARTIŞMALAR, Kolektif, hazırlayan: Yılmaz Onay, Tonguç Ok, Aynur Toraman, Zübeyde Aydemir, Mehmet Erdal, Olcay  Geridönmez ve Taylan Şahbaz, Evrensel Basım-Yayın, müzik, 224 sayfa

‘Müzik Üzerine Tartışmalar’ın barındırdığı metinler 1940’lı yılların müziğine odaklanan makaleler ya da söyleşilerden oluşuyor. Kitapta bu anlamda yer almış isimler, Romain Rolland, Hanns Eisler, Bertolt Brecht, Walter Felsenstein, Ruthland Boughton, Antonin Sychra, Norman Cazden, Dmitri Kabalevski, Dmitri Şostakoviç ve Viktor Gorodinski. Derleme, ‘Müzik Üzerine Tartışmalar’ ve ‘Taraflı Müzik Eleştirisi’ başlıklı iki bölümden oluşuyor. Derlemedeki makale ve söyleşilere bakıldığında, bu metinlerin, sadece müzik disiplinine ait olmadığı, genel olarak sanat anlayışına da dahil olabilecekleri görülür. Zira metinler, sanatın postmodern duruma varan seyrinde, bu seyrin tarihi dönüşümlerine, sanatın 1940’lı yıllardan bugüne geçirdiği evrelere dair bir fikir de veriyor.