Donna Landry – Asil Hayvanlar (2015)

Erken modern dönem İngiliz kültürünü baştan sona dönüştüren, ülkenin yarış ve atçılık geleneklerinde devrim niteliğinde değişiklikler sağlayan Doğu kökenli cins atlarla ilgili şahane bir çalışma.

Donna Landry bu muazzam eserinde, o dönemde Osmanlı’dan çalmaya dayalı at kaçakçılığı ticaretini, Bloody Shouldered Arabian gibi cins at türlerinin oluşumunu anlatıyor.

  • Künye: Donna Landry – Asil Hayvanlar, çeviren: Sinan Akıllı, E Yayınları

Taner Korkut – Tlos (2015)

Tarihin arka odasında çoktan unutulmuş, Akdağlar’ın batı yakasında konuşlanmış Tlos Antik Kenti’nin hikâyesi.

Bu ilginç Likya kentinin tarihçesi, antik kent merkezi düzeni, yakın çevre, Eşen Vadisi yerleşim alanları ve bölgenin dağlık teritoryumu, bu çalışmada ayrıntılı bir şekilde açıklanan konular.

Pek çok fotoğraf, plan ve rekonstrüksiyon barındırması, kitabın bir diğer artısı.

  • Künye: Taner Korkut – Tlos, E Yayınları

Nükhet Everi – Sarayın Dehlizlerinde (2015)

Pargalı İbrahim Paşa sarayında, bir hayaletle yüz yüze gelen sanat tarihçisi Nihal’in maceraları.

Burada bir turist grubuna anlatım yapan Nihal’in karşısına, üzerinde yeşil kaftanıyla bir adam çıkar.

Genç kadın bir zaman sonra, bu karşılaşmanın Paşa’nın katledildiği tarihle aynı olduğunu öğrenir.

Meğer saray, büyük bir sırra ev sahipliği yapmaktadır.

  • Künye: Nükhet Everi – Sarayın Dehlizlerinde, E Yayınları

Turgay Tuna – Taksim’den Tünel’e Adım Adım Beyoğlu (2015)

Tarihi yarımadanın karşı kıyısı Pera’nın başından sonuna uzanan keyifli bir yolculuk.

Kristal Gazinosu’ndan Dingo’nun Ahırı’na, Emek sinemasından Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi’ne, Abdullah Efendi Lokantası’ndan Afrika Han’a, Naum Paşa Apartmanı’ndan Atlas Sineması’na, kadim semtin tarihinde iz bırakmış mekânlar Turgay Tuna’nın uzun emeklerinin ürünü olan bu kitabın uğrak yerleri.

  • Künye: Turgay Tuna – Taksim’den Tünel’e Adım Adım Beyoğlu, E Yayınları

Lee Goldberg – Bay Monk: İtfaiye Cinayeti (2009)

Lee Goldberg’in ‘Bay Monk’u, iyi polisiye kurgusunun yanı sıra, nev-i şahsına münhasır dedektif karakteriyle dikkat çekiyor.

Obsesif, kompulsif dedektif Bay Monk, takıntılı tavırlarıyla hayatı kendine ve çevresindekilere zindan eder.

Fakat bu takıntı kendisine, eşyaların nerede, nasıl olmaları gerektiğini hiç yanılmadan bilme ve tüm ipuçlarını ustaca birleştirme gibi bir beceri da sağlamıştır.

Dedektif Monk bu ilk macerasında, ölümle sonuçlanan bir yangının sır perdesini aralamaya girişir.

Bay Monk, ipuçlarını birleştirme yeteneğini kullanarak, ardında ölümler ve dev bir çöp yığını bırakan yangının asıl sebebini bulmaya çalışacaktır.

  • Künye: Lee Goldberg – Bay Monk: İtfaiye Cinayeti, çeviren: Zeynep Umuroğlu Çetinol, E Yayınları, roman, 328 sayfa

Ali İhsan Hasırcıoğlu – Teftişten Teftişe Anadolu (2008)

Ali İhsan Hasırcıoğlu, uzun yıllar Anadolu’da müfettişlik yapmış bir isim.

‘Teftişten Teftişe Anadolu’ ise, Hasırcıoğlu’nun 1970’ler Anadolu’sunda ifa ettiği bu mesleğine dair anılarından oluşuyor.

Türkiye’nin tüm bölgelerinde görev yapan Hasırcıoğlu anılarını daha çok, Türkiye’nin sadece coğrafi anlamda değil, kültürel değerleri, zengin yeraltı ve yerüstü kaynakları ile her bakımdan büyük ve önemli bir ülke olduğu fikriyle çerçeveleyerek veriyor.

Yazarın teftiş gibi zorlu bir mesleği icra ederken tanık oldukları, genç kuşaklar için Türkiye’nin yakın tarihine dair öğretici ayrıntılar sunuyor ve ülkenin belli bir dönemin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını aydınlatıyor.

  • Künye: Ali İhsan Hasırcıoğlu – Teftişten Teftişe Anadolu, E Yayınları, anı, 208 sayfa

Murat Çulcu – Derin Suçun Küresel Otoritesi (2008)

Murat Çulcu’nun ‘Türkiye’de MAFİA’laşmanın Kökenleri’ dizisinin beşinci kitabı.

Çulcu’nun, kapsamlı çalışmasında Venedik Oligarkları, ordular, bürokratlar, devlet adamları, generaller, diplomatlar, finans ve ticaret manipülatörleri, Masonlar, Tapınak Şövalyeleri, Conversolar, Mitracılar, İsmailiye, Haşhaşiye, Haçlılar, 1821 Mora İsyanı ve 1820 Sicilya-Napoli ayaklanmaları gibi, çok sayıda konuyla karşılaşıyoruz.

Tüm Gladioların anasının Carbonarizm olduğunu söyleyen Çulcu, Rum ihtilal örgütü olan Eteria’nın zemininde de Carbonaria-Mafia yapılanması olduğunu savunuyor.

Söz konusu örgütlerin dinsel, siyasal hesaplaşmalarını ve bunların belirlediği günümüz dünyasını anlatan bir çalışma.

  • Künye: Derin Suçun Küresel Otoritesi, Murat Çulcu, E Yayınları, siyaset, 764 sayfa

Hasan Tin – Köy Enstitüleri ve Oryantalizm (2017)

  • KÖY ENSTİTÜLERİ VE ORYANTALİZM, Hasan Tin, E Yayınları, inceleme

koy-enstituleri-ve-oryantalizm

Çağdaşlaşma ve oryantalizm bağlamında Köy Enstitülerini tartışan bir çalışma. Tin, Türkiye’de çağdaşlaşma süreci ve bu süreçle oryantalizmin ilişkisi, Doğu-Batı çatışmasında oryantalizmin rolü, Türkiye’nin Batılılaşma girişiminin önemli bir durağı olarak Köy Enstitülerinin kuruluşu, enstitüler öncesinde eğitimin durumu ve buna benzer birçok konuyu irdeliyor.

Murat Çulcu – “Gelecek Yıl Kudüs’te” (2012)

  • “GELECEK YIL KUDÜS’TE”, Murat Çulcu, E Yayınları, tarih, 278 sayfa

 GELECEK

Murat Çulcu, adını bir Musevi ilahisinden alan elimizdeki kitabında, Siyonizm’in 1895-1922 yıllarını kapsayan ilk dönemine odaklanıyor. Çulcu kitabına, Theodore Herzl, Yehuda Alkalay, Kalischer Hirsch, Moses Hess ve Leon Pinsker gibi Siyonizm’in öncülerini ve çalışmalarını anlatarak başlıyor. Çalışmanın devamında da Uluslararası Siyonist Tekilatı, Kaiser Wilhelm ve Theodore Herzl’in Filistin’e yaptığı ziyaretler, Filistin’e Yahudi göçleri, Balfour deklarasyonunun ilanı, Filistin’de savaş sürecinin başlaması, Filistin’de İngilizlerin koruması altındaki manda yönetimi ve Siyonist-Arap işbirliği gibi konular ele alınıyor.

Melda Kaptana – Ben Bir Bizans Bahçesinde Büyüdüm (2012)

  • BEN BİR BİZANS BAHÇESİNDE BÜYÜDÜM, Melda Kaptana, E Yayınları, anı, 335 sayfa

 

Yeni bir baskıyla sunulan ‘Ben Bir Bizans Bahçesinde Büyüdüm’, Melda Kaptana’nın İstanbul’da başlayıp Paris’e, New York’a ve Stockholm’e uzanan hayatından kesitler sunuyor. İstanbul’da gerçek bir Bizans bahçesinde dünyaya gelen Kaptana, genç bir Cumhuriyet aydını olarak Paris’te eğitim almış, New York’ta uzun bir süre bulunmuş, geçimini sağlamak için neredeyse sayısız işte çalışmış ve yaşadığı sıkıntılara rağmen hayattan keyif almayı da unutmamış isimlerden. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk sanat galericilerden biri olan Kaptana’nın anıları, Doğu ile Batı kültürünün iyi bir bireşimini sunmasıyla da okunmayı hak ediyor.