Kolektif – Karialılar (2024)

‘Karialılar: Denizcilerden Kent Kuruculara’, Karia Bölgesi’nin prehistorik çağlara ta­rihlenen en erken yerleşimlerinden Geç Osmanlı Dönemi’ne uzanan arkeolojik ve tarihi geçmişi hakkında bugüne dek yapılmış çalışmaların ve güncel araştırmaların bir özetini içeriyor.

Anadolu Yarımadası’nın güneybatı kesiminde yer alan ve Antikçağ ’da Karia olarak bilinen coğrafi bölgenin kuzey sınırını Büyük Menderes Vadisi, doğu sınırını Dalaman Çayı belirler.

MÖ 2. binyıla tarihlenen yazılı kaynaklarda birçok kez adı geçen Karialıların, Hitit istilaları karşısında Anadolu halklarını destekledikleri ancak daha sonra Mısırlılar karşısında Hititlerin yanında yer aldıkları görülür.

Karialıların adı, tüm Akdeniz’de geçtikleri yerleri talan ederek Geç Tunç Çağı’nın güçlü imparatorluklarının çöküşüne katkıda bulunan efsanevi “Deniz Kavimleri” arasında da anılır.

İlerleyen dönemler­de, Homeros Karialıların Yunanlara karşı Troia kentini savunmaya gelen halklar arasında yer aldığından bahsederken “savaşmaya bir kız gibi altınlarla süslü geldi­ler” sözleriyle Karialıların zenginliğini vurgular.

  • Künye: Kolektif – Karialılar: Denizcilerden Kent Kuruculara, çeviren: G. Bike Yazıcıoğlu, İpek Dağlı, Güler Ateş, Yapı Kredi Yayınları, arkeoloji, 512 sayfa, 2024

Kolektif – İonialılar (2022)

Ege’nin Anadolu kıyılarında yaşayan İonialılar kuzeyde Phokaia’dan güneyde Miletos’a kadar uzanan bölgede ve hemen karşısındaki Samos ve Khios adalarında 12 kent kurmuşlardı.

Bugün artık böyle söylemekten imtina etsek de İonialıların uzun zaman literatürde neden “Doğu Yunanlar” olarak adlandırıldıklarını açıklamak mümkün.

Öncelikle İonia antik Yunan kültürel coğrafyasının çekirdeğinde değil de çeperinde sayılmasına karşın bugün Klasik Yunan uygarlığı olarak tanımladığımız kültürü şekillendiren pek çok önemli tarihi olay bu bölgede gerçekleşmiş, çok sayıda önemli tarihi kişilik bu topraklarda doğup yaşamış.

Batı felsefesinin Arkaik temelini oluşturan doğa felsefesi İonialıların yaşadıkları çevreyi nasıl algıladıklarını ve gözlemlediklerini bize gösterir.

Miletoslu Thales ve Anaksimandros, Ephesoslu Herakleitos, Klazomenailı Anaksagoras, Kolophonlu Ksenophanes İonia felsefe okulunun öncüleridir.

Yine Batı edebiyatının temel taşı sayılan ‘İlyada’ ve ‘Odysseia’nın ozanı Homeros Smyrna’da veya Khios’ta doğmuş ve yaşamıştır.

Yasalar karşısında eşitlik yani isonomia ilkesine dayalı olduğu iddia edilen kent planlamacılığına adını veren Hippodamos da Miletosludur.

Batı Anadolu sahilindeki bu küçük bölgenin Batı uygarlığının temel taşı sayılan antik Yunan kültürü üzerindeki yadsınamaz etkisi İonia ve İonialılar hakkında düşünmeyi her daim değerli kılıyor.

  • Künye: Kolektif – İonialılar: Ege Kıyılarının Bilge Sakinleri, hazırlayan: Yaşar Ersoy ve Elif Koparal, çeviren: Yiğit Adam, Hilal Gültekin, Sera Yelözer ve G. Bike Yazıcıoğlu, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 560 sayfa, 2022

Kolektif – Bizans Dönemi’nde Anadolu (2021)

 

Bizans İmparatoru II. Theodoros Laskaris, Anadolu’ya “Kutsal diyar, anam, Anadolu!” demişti.

Konusunda uzman yerli ve yabancı Bizantologların yazdığı 32 makale barındıran bu harika çalışma da, hem Bizans kültürünün hem daha özelinde Bizans Anadolusu’nun kapsamlı bir sunumunu yapıyor.

İmparator I. Theodosius’un 395 yılında ölümünden sonra, Manş Denizi kıyılarından İran sınırına kadar uzanan geniş Roma toprakları batı ve doğu olarak ikiye ayrılır.

Her ne kadar imparatorluğun batı parçası 5. yüzyılın ikinci yarısında tarihe karışsa da, Roma İmparatorluğu varlığını doğudaki topraklarında 1453 yılına kadar sürdürür.

Başkenti Roma’dan Byzantion kentine (yeni adıyla Konstantinopolis’e) taşınan, zaman içerisinde Hıristiyanlaşan bu imparatorluk için “Bizans” adı, ilk kez 16. yüzyılda Alman hümanist ve filolog Hieronymus Wolf tarafından kullanılmış, 19. yüzyıl ve sonrasında bu terim yaygınlaşmıştı.

Ancak, bu kitapta bahsedilen insanlar kendilerini hep “Romalı”, devletlerini de “Roma İmparatorluğu” olarak adlandırmış; komşuları da onları “Romalılar” olarak bilmişti.

Yaklaşık 11 yüzyıl boyunca varlığını sürdüren Bizans İmparatorluğu, Anadolu’da en uzun süre hüküm süren devletlerden biri oldu.

Ağırlıklı olarak Yunanca konuşulan ve Hıristiyan olan Bizans dünyasının coğrafi, beşerî ve ekonomik beşiği Anadolu’dur.

On dördüncü yüzyıl itibarıyla Anadolu’nun kaybedilmesi, kısa sürede imparatorluğun sonunu getirmiştir.

On üçüncü yüzyılın ortasında İmparator II. Theodoros Laskaris’in, mektuplarından birinde Anadolu’ya “Kutsal diyar, anam, Anadolu!” diye seslenmesi, bu toprakların imparatorluk için ne denli yaşamsal olduğunu gösteriyor.

Türkçe ve İngilizce yayımlanan bu kitap, konusunda uzman yerli ve yabancı Bizantologların yazdığı 32 makale aracılığıyla hem Bizans kültürünün hem daha özelinde Bizans Anadolusu’nun bir sunumunu yapıyor.

Siyasi, bürokratik, askeri, iktisadi ve dini hayat hakkındaki makaleler, devlet aygıtı ve toplumsal yapı üzerine eğilirken; edebiyat, sağlık, sanat ve maddi izler temalı makaleler, gündelik hayatla ilgili değerli bilgiler sunuyor.

Kitabın son bölümünde okuyucu, Bizans Anadolusu’nun farklı bölgelerine odaklanan makaleler üzerinden tarihsel bir yolculuğa davet ediliyor.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: John F. Haldon, Johannes Koder, Peter Schreiner, Nikos D. Kontogiannis, Michael Featherstone, Siren Çelik, Cécile Morrisson, Oğuz Tekin, Luca Zavagno, Michael R. Jones, Alice-Mary Talbot, Ayça Tiryaki Türkmenoğlu, Andreas Külzer, Philipp Niewohner, Ingela Nilsson, Stephanos Efthymiadis, Buket Kitapçı Bayrı, Brigitte Pitarakis, Suna Çağaptay, Özgü Çömezoğlu Uzbek, Meryem Acara Eser, Neslihan Asutay Effenberger, Şebnem Dönbekçi, Mustafa Sayar, Klaus Belke, France-Mary Auzépy, James Crow, Yelda Olcay Uçkan, Seçkin Evcim, Tolga B. Uyar, Mustafa Sayar, Koray Durak ve Emilio Bonfiglio.

  • Künye: Kolektif – Bizans Dönemi’nde Anadolu, hazırlayan: Engin Akyürek ve Koray Durak, çeviren: Yiğit Adam, Deniz Sever Georgousakis ve G. Bike Yazıcıoğlu, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 496 sayfa, 2021

Kolektif – Karialılar (2020)

Efsanevi deniz kavimlerinden olan Karialılar üzerine konuyla ilgilenen herkesin kitaplığında bulunması gereken devasa bir çalışma.

Kitap, Karia Bölgesi’nin prehistorik çağlara tarihlenen en erken yerleşimlerinden Geç Osmanlı Dönemi’ne uzanan arkeolojik ve tarihi geçmişi hakkında bugüne dek yapılmış çalışmaları ve güncel araştırmaları sunuyor.

Türkçe ve İngilizce yayımlanan kitap, Karia’nın farklı dönemlerini, o döneme damgasını vurmuş değişimleri ana hatlarıyla ortaya koyuyor.

Tek bir yerleşimi, kutsal alanı veya belirli bir maddi kültür unsurunu derinlemesine inceleyen bölümler ise bölgenin kültürel çeşitliliğine pencere açıyor.

Karia’nın bugün halen ilgi çekici bir turizm cenneti olmasının sebebi mavi koyları, uzun kumsalları ve temiz su kaynakları kadar, kadim geçmişinden gelen maddi kültür kalıntılarının zenginliği ve çeşitliliğidir.

İşte bu çalışma da, bizi, bölgenin arkeolojik ve doğal servetinin paha biçilemez değeri üzerinde düşünmeye davet ediyor.

  • Künye: Kolektif – Karialılar: Denizlerden Kent Kuruculara, hazırlayan: Olivier C. Henry ve Ayşe Belgin-Henry, çeviren: İpek Dağlı Dinçer ve G. Bike Yazıcıoğlu, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 544 sayfa, 2020

Kolektif – Assurlular (2018)

Assur kenti ve adını bu kentten alan krallık, MÖ 2. binyılın başlarında Kuzey Irak’ta, Dicle Nehri kıyısında kurulmuş ve MÖ 7. yüzyılın sonlarına kadar yaklaşık 1400 yıl neredeyse kesintisiz biçimde varlığını sürdürmüştü.

Türkçe ve İngilizce basılan bu kapsamlı kitap da, MÖ 2. binyılda ilk uluslararası organize ticareti başlatan ve bütün günlük ve ticari faaliyetlerini tabletlere yazdıran tüccarlar ile sonraki binyılda sarp yamaçlara kabartmalarını yaptıran Assurlu kralların, başta Anadolu olmak üzere Yakındoğu coğrafyasında bıraktıkları izleri takip ediyor.

Araştırmacıların uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda elde ettikleri Assur Dönemi Anadolu kültür tarihine dair veriler, her biri alanında uzman bilim insanları tarafından kaleme alınmış.

Kitapta, Assur tarihini ana hatlarıyla tanımlayan girişin ardından, sırasıyla Eski, Orta ve Yeni Assur dönemlerine ilişkin bölümler geliyor.

Burada, Eski Assur Dönemi’nde ticaret ve ticaret merkezleri, Orta Assur Dönemi’nde göçler ve Güneydoğu Anadolu’daki siyasi egemenlik süreci tartışılıyor.

Kitabın büyük bölümünü oluşturan Yeni Assur Dönemi, Anadolu’yla ilişkili sefer kayıtları, Güneydoğu Anadolu’daki steller, kabartmalar ve çiviyazılı arşivler; Assur-Urartu, Assur-Geç Hitit, Assur-Orta Anadolu ve Assur-Arami ilişkileri gibi konuları irdeliyor.

Son iki bölümde ise, Assurluların doğrudan inşa ettiği veya kültürel etkilerinin taşındığı Anadolu’daki merkezler, garnizonlar/eyalet merkezleri ve köyler/kırsal yerleşmeler ele alınıyor.

  • Künye: Kolektif – Assurlular: Dicle’den Toroslar’a Tanrı Assur’un Krallığı, hazırlayan: Kemalettin Köroğlu ve Selim Ferruh Adalı, çeviren: Azer Keskin, B. Nilgün Öz ve G. Bike Yazıcıoğlu, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 480 sayfa, 2018