Jonah Lehrer – Proust Bir Sinirbilimciydi (2020)

‘Proust Bir Sinirbilimciydi’, sanatçıların olağanüstü sezgilerine methiye niteliğinde bir eser.

Jonah Lehrer, yeni bir baskıyla yayımlanan çalışmasında, sanat tarihine damga vurmuş sekiz isim üzerinden, sanatçıların bilim alanında kanıtlanmış olguları bilimcilerden önce sezgileriyle öngörmelerini ve bunun sanatçının kendine has yaratıcı gücüyle nasıl ilişkili olduğunu anlatıyor.

Yazar, Marcel Proust’tan Paul Cézanne’a, Auguste Escoffier’den İgor Stravinski’ye, Virginia Woolf’tan Gertrude Stein’a sekiz yazar ve sanatçının insan deneyimlerine nasıl baktığını ve bunları nasıl yorumladıklarını irdeliyor.

Lehrer’e göre Proust’un romanları belleğimizin, Cézanne’ın resimleri görme duyumuzun, Stravinski’nin müziği işitsel algımızın, Stein’ın şiirsel arayışları dil yetimizin, Woolf’un bilinçakışı metinleri de zihnimizin çalışma ilkelerini doğru bir şekilde önceden ortaya koymuşlardır.

Lehrer, bunu yaparken de sanatla bilim arasındaki katı işbölümüne de karşı çıkıyor ve bunu aşmanın bir yolu olarak da “dördüncü kültür” yaklaşımını öneriyor.

Lehrer’e göre, sahip olduğumuz iki kültürün alışkanlıklarını değiştirmemiz gerekiyor ve daha da önemlisi beşeri bilimler pozitif bilimlerle bağ kurmalıdır.

  • Künye: Jonah Lehrer – Proust Bir Sinirbilimciydi, çeviren: Ferit Burak Aydar, Ayrıntı Yayınları, bilim, 240 sayfa, 2020

Gertrude Stein – Alice B. Toklas’ın Özyaşamöyküsü (2018)

Yirminci yüzyıl modernist edebiyatın öncülerinden Gertrude Stein, uzun yıllarını birlikte geçirdiği Alice B. Toklas’ın gözünden Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasının zengin bir fotoğrafını çekiyor.

Yirminci yüzyılın başındaki Paris’te bir araya gelen ve o zaman adları pek bilinmeyen bir dizi genç sanatçı ve edebiyatçının yaşadıkları çevre hakkında aydınlatıcı ve keyifli bir metin olarak okunabilecek kitap, Picasso, Matisse, Gris, Braque, Apollinaire, Ernest Hemingway ve Sherwood Anderson gibi isimleri karşımıza çıkarıyor.

Kitap, büyük bir yıkımının Avrupa’yı kasıp kavurduğu bu dönemde, kendi edebi ve sanatsal eserlerinin ilk nüvelerini yaratmaya koyulan, her şeye rağmen ümidini kaybetmeyen yenilikçi bir kuşağın dünyasından ayrıntılar sunmasıyla önemli.

Bu yönüyle döneme dair bilgilendirici bir kültür tarihi kitabı okunabilecek kitap, ustaca betimlenen bir yaratıcılık atmosferi içinde, 20. yüzyıl başlarının pek çok ünlü adayı canlı portre çizimleri ve eğlendirici anekdotlarla arzı endam ediyor.

Dönemin kültür olayları, sanatçıların bir Bohem yaşantısı içinde sürdürdükleri yaratma savaşımları, I. Dünya Savaşı’nın getirdiği değişimler, yazarın kendi yaşamı ve yaratıcılık süreciyle iç içe anlatılıyor.

Gertrude Stein, kendine has edebiyat denemeleriyle bilinir.

Bu kitabı da, yazarın bu sıra dışı tarzından tam olarak bağımsız düşünmek mümkün değil.

Stein, ayrıksı birtakım dil kullanımlarıyla, incelikli ve soyut anlatım biçimini burada da görüyoruz.

Bizdeki ilk baskısı 1992’de yapılan kitap, uzun zamandır temin edilemiyordu.

Bu yeni baskının Stein hayranlarını sevindireceğini söylemeliyiz.

  • Künye: Gertrude Stein – Alice B. Toklas’ın Özyaşamöyküsü, çeviren: Nesrin Kasap, Metis Yayınları, anlatı, 280 sayfa, 2018

 

Monique Truong – Tuzun Kitabı (2015)

Monique Truong’tan, sıra dışı bir aşk deneyimi ile mutfak sanatlarının iç içe geçtiği bir hikâye.

Roman, Fransız sömürgesi Vietnam’ın Genel Vali’sinin mutfağında çalışan Thin Binh’in buradan Paris’e ve Paris’te Gertrude Stein’ın mutfağına uzanan, aşklarla, lezzetli yemeklerle ve yemek pişirme sırlarıyla bezeli maceralarına dayanıyor.

  • Künye: Monique Truong – Tuzun Kitabı, çeviren: Nuray Önoğlu, Ruhun Gıdası Kitaplar

Gertrude Stein – Picasso (2007)

  • PICASSO, Gertrude Stein, çeviren: Kaya Özsezgin, Dünya Kitapları, biyografi, 84 sayfa

Gertrude Stein, “Picasso, kendi görkemini yaratmıştır” diyor. Modernist edebiyatın önemli isimlerinden Stein elimizdeki kitapta, Picasso’yla olan yakın arkadaşlığının verdiği deneyimden de yararlanarak, yirminci yüzyılın en önemli ressamlarından birinin sanatının hikâyesini ele alıyor. Picasso’nun sanatının yıllar geçtikçe nasıl evrildiğine tanıklık etmiş olan Stein’ın kitabı, Picasso’nun sanatındaki evrimi çok iyi gözlemlemiş olması yönüyle dikkate değer diyebiliriz. Kitap, bir edebiyatçı olarak Stein’ın, ressam Picasso üzerinden, resim ve edebiyat arasında kurduğu koşutluklarla da ilgiye değer. Kitabın sonunda, Picasso’nun eserlerinden seçilmiş bir albüm de bulunuyor.