Premesh Lalu – Apartheid’ı Ortadan Kaldırmak (2023)

Premesh Lalu’nun ‘Apartheid’ı Ortadan Kaldırmak’ kitabı, Güney Afrika’nın karmaşık tarihine derinlemesine bir bakış sunan bir entelektüel çalışma olarak öne çıkıyor.

Lalu, kitabında ırkçılığın tarihini ve etkilerini detaylı bir şekilde incelerken, bu olguların estetik, duyusal ve algısal boyutlarını da ele alıyor.

Kitap, apartheid dönemi ve sonrası Güney Afrika’nın zorlu geçiş sürecini anlamamıza yardımcı olacak özgün bir bakış açısı sunuyor.

Lalu, “küçük apartheid”ın insan duyularını nasıl etkilediğini ve manipüle ettiğini sistematik bir şekilde açıklar.

Lalu, ırk hakkındaki modern düşüncenin izini sürmek ve ırkçılığın sonuçlarına dair derinlemesine bir anlayış geliştirmek için önemli kaynaklar olan William Kentridge, Jane Taylor ve Handspring Puppet Company gibi sanatçıların teatral eserlerini analiz ederek, apartheid sonrası dönemin sanatsal ifadesinin ırkçılıkla nasıl ilişkilendirildiğini gözler önüne serer.

‘Apartheid’ı Ortadan Kaldırmak’, bir öğrenmeyi unutma ve öğrenmeyi öğrenme süreci olarak estetik eğitimin, apartheid sonrası uzlaşmayı yeniden canlandırmak için gerekli olan duyu ve algı ilişkilerinin yeniden kurulmasında ve böylelikle apartheid’ın izlerini silmedeki potansiyelini aydınlatan bir eser.

  • Künye: Premesh Lalu – Apartheid’ı Ortadan Kaldırmak, çeviren: Akın Emre Pilgir, Afrika Vakfı Yayınları, siyaset, 266 sayfa, 2023

Steve Biko – Siyah Bilinci (2014)

Güney Afrika’daki ırkçı apartheid rejimine karşı yürütülen direnişin Mandela’dan sonraki en etkili ismi: Biko.

Bu değerli kitap, 31 yaşında işkenceyle öldürülmesine rağmen siyah bilincinin oluşumuna hem teorisyen hem de aktivist olarak büyük katkılar sunmuş Biko’nun etkili ve öncü metinlerini sunuyor.

  • Künye: Steve Biko – Siyah Bilinci, derleyen: Barış Ünlü, çeviren: Onur Eylül Kara, Dipnot Yayınları, siyaset, 134 sayfa

Caryl Férey – Zulu (2012)

 

  • ZULU, Caryl Férey, çeviren: Pınar Ercan, İthaki Yayınları, roman, 396 sayfa

Caryl Férey’in Güney Afrika’da geçen ‘Zulu’su, kara büyü, uyuşturucu, siyaset ve ırkçılık arasında gidip gelen bir hikâye anlatıyor. Romanın başkahramanı, Cape Town’daki ağır suçlar departmanında görevli Ali Neuman’dır. Küçüklüğünden itibaren Afrika’ya özgü şiddet ve AIDS gerçeğiyle tanışmış olan Neuman, şimdiyse hayatının en korkutucu deneyimini yaşamaktadır. Beyaz bir genç kızın cesedi bulunmuştur ve işin vahim yanı, kadının bedeni yeni tür, çok tehlikeli bir uyuşturucunun etkisi altındadır. Neuman, bu cinayeti çözmeye çalışırken, ülkesini cehenneme çeviren Apartheid döneminin kalıntılarıyla da boğuşacaktır.