Michel Serres – İnsanlanma (2024)

Silikon vadisinin kurucu merkezlerinden Stanford Üniversitesi’nde on yıllarca bilim tarihi dersleri veren, ayrıca Académie Française’in nadir filozof üyelerinden olan Michel Serres (1930-2021) genç yaşlarından itibaren bir geçiş döneminde yaşadığımızı fark eder ve tüm ömrünü insanlığı bu geçişin sonrasına hazırlamaya vakfeder.

Bugün transhümanizm başlığı altında yapılan tartışmaları kendi yarattığı insanlanma (hominescence) kavramı altında tartıştığı bu kitapta insanın geleceğini bir erginlenme (adolescence) olarak, çocukluktan yetişkinliğe bir geçiş olarak betimler.

İnsanlığın son elli yılda yaşadığı radikal değişimleri değerlendirirken temel dört konuda geri dönüşsüzce yeni bir döneme girdiğimizi söyler: Ölümle ilişki, bedenlerimizle ilişki, yeryüzüyle ilişki ve yeni iletişim ağları nedeniyle başka insanlarla ilişki.

Michel Serres evrimsel düzeyde gerçekleşeceğini öngördüğü bu radikal değişimlerin özellikle zenginler ve yoksullar arasında yaratacağı muazzam eşitsizlik tehlikesine dikkat çeker ve bu sefer adına layık olacak ikinci bir hümanizm çağı için adalet yükümlülüğünün altını çizer.

  • Peki bu gelecek bizi coşturmalı mı yoksa korkutmalı mı?

Michel Serres, ‘İnsanlanma’da iyimser veya kötümser senaryolar üretmektense geleceğin belirsiz ışığını görmemiz için bize rehberlik etmeyi tercih ediyor.

  • Künye: Michel Serres – İnsanlanma, çeviren: İlhan Burak Tüzün, Livera Yayınevi, inceleme, 384 sayfa, 2024

André Laks – Presokratik Felsefeye Giriş (2022)

Erken dönem Yunan felsefesi üzerine kısa fakat harikulade bir inceleme.

André Laks, dönemin önde gelen isimlerinin düşüncelerinin ayrıntılı bir resmini çekiyor.

Antik Yunan Felsefesi’nin önemli uzmanlarından Laks, bu kitabında, felsefe tarihi okumalarında yaygın kabul gören “Presokratik felsefe” dönemlendirmesini önde gelen figürlerinin felsefi yaklaşımları üzerinden tartışmaya açıyor.

“Presokratik felsefe”ye ve bu alanda üretilmiş düşünce birikimine dair ayrıntılı bir resim veren yazar ilgili literatüre dönüştürücü bir katkıda bulunuyor.

Yalnızca Presokratiklerden kalan metinlerden hareketle söz konusu dönem üzerine bir değerlendirmeyle kalmayıp aynı zamanda J. P. Vernant’ın tezlerinin Weberci bir eleştirisini ve Cassirer ile Gadamer’in felsefe tarihi görüşlerinin karşılaştırmalı bir okumasını sunan ‘Presokratik Felsefeye Giriş’ didaktik, kolaylaştırıcı bir giriş kitabının çok ötesinde, ufuk açıcı bir erken dönem Yunan felsefesi okuması.

Kitaptan bir alıntı:

“Presokratikler etrafında dönen tartışmaları anlamak için, genel kabule uyarak fakat (küçük harfle ve tireyle) “pre-sokratikler” denmesini önerdiğim ve böylece şekillenmesine katkıda bulundukları ama kendilerini bütünüyle kapsamayan tarihyazımı kategorisinden ayırt edilebilen, antik presokratiklere kadar gitmek kaçınılmazdır. Antik “pre-sokratikler”in su götürmez benzerlikleri onları modern Presokratiklerimizin doğal selefleri yapmışsa da özellikle birbiri ardına giriştikleri meselelerin doğası göz önüne alındığında, aralarındaki ayrımlar da bir o kadar önemlidir.”

  • Künye: André Laks – Presokratik Felsefeye Giriş, çeviren: İlhan Burak Tüzün, Vakıfbank Kültür Yayınları, felsefe, 144 sayfa, 2022

Luc De Brabandere – Homo İnformatiks (2021)

Matematik, bilişim ve mantık disiplinlerini bir araya getiren ‘Homo İnformatiks’, yeni çağın insan türünü ve onun sınırlarını tartışıyor.

Luc De Brabandere, 12 düşünürün fikirlerinden yola çıkarak teknolojinin yakın gelecekte bizim için neleri mümkün kılabileceğini irdeliyor.

Kitabın ilk bölümü, matematik ve mantığın kökenlerine iniyor; bunların neden ve nasıl doğduklarını, evrimleri sırasında hangi önemli aşamalardan geçtiklerini ve çok doğal görünen birleşimlerinin neden olanaksız olduğunu ele alıyor.

İkinci bölümde, bilişim öncesi (pré-informatique) tarihin çok az bilinen ya da hiç bilinmeyen üç dev düşünürüyle tanışıyoruz: Thomas Bayes, Claude Shannon ve Norbert Wiener.

Yazara göre, bu üç düşünürün kuramları bilişimle ilgili fikirlerin ortaya çıkışında, Alan Touring ve Georges Boole’un kuramları kadar önem taşıyor.

Kitabın üçüncü bölümü ise, bizi gelecek hakkında düşünmeye davet ediyor ve sadece teknolojinin bizim için daha neleri mümkün kılacağını değil, aynı zamanda bütün bir toplum için bağrında ne tür zorlukları taşıdığını tartışıyor.

Kitap, yukarıdaki isimlerin yanı sıra, Aristoteles’ten Hârizmî’ye ve Leibniz’den Bertrand Russell’a pek çok önemli ismi bir araya getiriyor.

‘Homo İnformatiks’, internet ve bilgisayarların hızla değişen yenilikçi dünyalarının matematik, mantık ve felsefeye dayanan temellerini tarihsel gelişim süreci içinde ele alan, güzel bir çalışma.

  • Künye: Luc De Brabandere – Homo İnformatiks, çeviren: İlhan Burak Tüzün, Vakıfbank Kültür Yayınları, inceleme, 112 sayfa, 2021