Gaston Bachelard – Uzamın Poetikası (2008)‏

Gaston Bachelard, ‘Uzamın Poetikası’nda, şiirsel söylem, imgeler ve düşlem ile uzam-insan diyalektiğini tartışıyor.

“Düş kuran bilincin”, sahip olduğu yaratıcılık dolayısıyla bir köken, bir başlangıç konumu kazandığı, Bachelard’ın bu kitaptaki temel tezi.

İmgelemi, insan doğasının temel gücü olarak kabul eden Bachelard, şiirselliğin varlık bilimini, ruhbilim ve ruh çözümleme gibi nedenselliğe sahip öğretilerin hiçbir zaman belirleyemeyeceğini savunuyor.

Şiirsel imgenin, sadece ve sadece kendi varlığı içinde ele alınması gerektiğini söyleyen Bachelard, bazı şiir örneklerinden de hareket ederek, bir şiir fenomenolojisi kurmaya çalışıyor.

  • Künye: Gaston Bachelard – Uzamın Poetikası, çeviren: Alp Tümertekin, İthaki Yayınları, felsefe, 343 sayfa

Günther Anders – Kafka’dan Yana Kafka’ya Karşı (2017)

Her ne hikmetse şu ana Türkçeye bir türlü çevrilememiş Günther Anders’in ‘Kafka’dan Yana Kafka’ya Karşı’ adlı yapıtı, nihayet yerli okurun karşısına çıktı!

Bu önemli çalışma, Kafka’nın olağanüstü edebiyatına ve bu edebiyatı mümkün kılan yazarın özgün dünyasına odaklanıyor.

Max Brod ile de arkadaş olan Anders, Kafka’nın dehasını, daha kendisi bilinen bir yazar haline gelmeden önce fark etmişti.

Kitap, Kafka’nın tüm edebiyatıyla ilgilense de, ağırlıklı olarak yazarın tamamlanmamış romanı ‘Şato’yu merkeze alıyor.

Anders, yalnızca bir roman olarak ‘Şato’yu ayrıntılı bir şekilde irdelemekle kalmıyor, aynı zamanda romanın başkahramanı K. üzerinden bizzat Kafka’nın bir yazar olarak portresini de çizmeye koyuluyor.

Son olarak özellikle belirtmekte fayda var: Anders, Kafka’nın dehasını teslim ediyor etmesine, fakat aynı zamanda bir düşünür ciddiyetiyle Kafka’yı eleştiriyor ve onun temel çelişkilerini, kafa karışıklıklarını da gözler önüne seriyor.

  • Künye: Günther Anders – Kafka’dan Yana Kafka’ya Karşı, çeviren: Herdem Belen ve Hüseyin Ertürk, İthaki Yayınları, edebiyat inceleme, 144 sayfa

Emma Thompson – Sihirli Dadı ve Büyük Patlama (2014)

‘Sihirli Dadı ve Büyük Patlama’, Green ailesinin, olağanüstü güçlere sahip dadı Nanny McPhee ile yaşadıkları birbirinden komik maceraları anlatıyor.

Savaş patlak verdikten sonra Isabel Green’in eşi Rory, askere alınmıştır.

Norman, Megsie ve Vincent adlı üç çocuğu olan Isabel, eşinin yokluğunda ne yapacağını şaşırmıştır.

Günün birinde aileye dadı Nanny McPhee katılır ve bu, hiç hesapta olmayan maceraların, sıra dışı olayların başlamasına vesile olacaktır.

  • Künye: Sihirli Dadı ve Büyük Patlama, Emma Thompson, çeviren: Mehmet Barış Albayrak, İthaki Yayınları, roman, 208 sayfa

Jean François Lyotard ve J. L. Thébaud – Hakkıyla (2014)

Jean-François Lyotard, Türkçede daha çok ‘Postmodern Durum’ isimli kitabıyla biliniyor.

Bu kitapla birlikte, yoğun bir şekilde yürütülen postmodernizm tartışmaları Lyotard adıyla bütünleşmiş oldu.

Oysa Lyotard’ın zengin düşünce alanı göz önüne alındığında, bu tartışmalar çoğu zaman yüzeysel kalır.

Örneğin düşünürün provokatif üslupla kaleme aldığı ‘Libidinal Ekonomi’, Freud ve Marx düşüncesini özgün bir tarzda yeniden yorumlamıştı.

‘Hakkıyla’ ise, Lyotard ile J. L. Thébaud arasında ‘Libidinal Ekonomi’nin merkeze alındığı bir tartışma.

Kitap, Lyotard’ın bakış açısı ve felsefesini serimlemesiyle önemli bir rol üstlenmekte.

  • Künye: Hakkıyla, Jean François Lyotard ve J. L. Thébaud, çeviren: Emine Sarıkartal, İthaki Yayınları, felsefe, 185 sayfa

Gareth Roberts – Doctor Who: Shada (Douglas Adams’ın Kayıp Macerası) (2014)

Douglas Adams’ın ‘Doctor Who’ dizisi için ‘The Pirate Planet’, ‘City of Death’ ve ‘The Meaning of Liff’ gibi ilgiyle karşılanan senaryolar yazdığı biliniyor.

Aynı zamanda, Adams’ın bu dizi için kaleme aldığı, fakat yayınlanmamış senaryoları da bulunuyor.

Gareth Roberts da, bu senaryoları romanlaştırmış.

Hikâye, dünyanın kaderini değiştirecek bilgilerle dolu bir kitabı ele geçirmek için yaşanan acımasız kovalamacayı anlatıyor.

Cambridge Üniversitesi’nden Chronotis, yanında bulunan söz konusu kitabı, bir öğrencisine ödünç verir. İşin tatsız tarafı, kötü niyetli Skagra’nın da, dünyadaki en tehlikeli kitaplardan biri olan bu eserin peşine düşmüş olmasıdır.

  • Künye: Doctor Who, Shada: Douglas Adams’ın Kayıp Macerası, Gareth Roberts, çeviren: Ülke Uyanık, İthaki Yayınları, roman, 440 sayfa

Georg Simmel – Paranın Felsefesi (2014)

  • PARANIN FELSEFESİ, Georg Simmel, çeviren: Yavuz Alogan ve Öykü Didem Aydın, İthaki Yayınları, felsefe, 518 sayfa

Hayat filozofu Georg Simmel ‘Paranın Felsefesi’nde, her insanın yaşamında önemli bir problem olagelmiş paranın sosyal aktörlerin iç dünyası üzerindeki etkisini ve nesnel kültürün geniş yelpazesindeki rolünü irdeliyor. Düşünür, değer ve para ilişkisini, bir töz olarak paranın değerini, amaçlar sıralamasında parayı, değer yaratma sürecinde paranın şeyleşmiş bir dünya yaratmasını, para ekonomisinin bütün negatifliklerine rağmen özgürleştirici etkilerinin olup olmadığını, paranın sosyal dünyanın daha da rasyonelleşmesine katkısını, kişisel değerlerin parasal eşdeğerini ve paranın hayat tarzımıza sirayet etme biçimlerini tartışıyor.

Brian McClellan – Kan Yemini (2017)

  • KAN YEMİNİ, Brian McClellan, çeviren: Cihan Karamancı, İthaki Yayınları, roman

kan-yemini

Epik fantazi türünün iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen Barut Büyücüsü üçlemesinin ilk kitabı. Feldmareşal Tamas, kral yanlılarının, Kilise’nin, işçi sendikaları ve paralı askerlerin güç savaşına tutuştuğu bir dönemde, barut büyücülerinden yardım ister. Tamas’ın tehlikeli maceralarına silahlar, kılıçlar ve büyücüler eşlik edecektir.

Ahmet Oktay – Kaç Kişiyiz Kendimizde (2007)

  • KAÇ KİŞİYİZ KENDİMİZDE, Ahmet Oktay, İthaki Yayınları, şiir, 529 sayfa

kac-kisiyiz-kendimizde

‘Kaç Kişiyiz Kendimizde’, Ahmet Oktay’ın bütün şiirlerini bir araya getiriyor. Kitapta, Oktay’ın 1963-2007 zaman aralığında yayınladığı on üç şiir kitabı yer alıyor. Bu bütünde, kendisinin daha önce ödül almış dört kitabı da bulunuyor. Çalışma, Türkiye yazın dünyasını hem eleştirmen hem de şair kimlikleriyle etkilemiş bu ismin külliyatına önemli bir katkı. Oktay’ın ‘Gözüm Seğirdi Vakitten’ isimli kitabındaki ‘Kiraz Mevsimi’ şiirinden bir alıntı: “Güzel defterler almalıyım / kalan zamanlar için; / ne çok şey var kaydedilecek: / karşı komşu üç gündür yaz temizliğinde, / yan bahçede / domatesleri suluyor bahçıvan; / bir esrar esrimesinin görüntüleri / apartmanlar arasında son düşler. (…)”

Heinrich Mann – Mavi Melek (2007)

  • MAVİ MELEK, Heinrich Mann, çeviren: İlknur Özdemir, İthaki Yayınları, roman, 241 sayfa

mavi-melek

Bir adı da ‘Profesör Unrat’ olan ‘Mavi Melek’, beyaz perdeye uyarlamasında Marlene Dietrich’e uluslararası ün getirmişti. Romanın iki başkahramanı var. Bunlardan biri, otoriter, ezik, sosyal ilişkilerinde beceriksiz bir öğretmen olan Profesör Unrat; diğeri de, Rosa Frohlich adlı genç bir dansçıdır. Mann’in hikâyesi, Unrat’ın Rosa’ya âşık olması ve beraberinde gelişen olaylardır. Fakat romanın olağanüstülüğü, tam da bu aşkın, Unrat’ın dünyasında yaratacağı değişimleri, yıkımları anlatması. Çünkü Rosa’ya âşık olan Profesör, toplumdaki itibarını ve işini kaybetmesi bir yana, peşinden savrulduğu bu aşkın kendisini taşıyacağı bilinmezlere doğru da yol alacaktır. Bu yol alışta, toplumsal tahammülsüzlüklere karşı cephe alan Unrat, kendisiyle de hesaplaşmak zorunda kalacaktır. Mann’in bu eşsiz trajik kurgusunda, aslında kazanan ne toplum ne de birey olacaktır.

 

Zafer Doğan – Orhan Pamuk Edebiyatında Tarih ve Kimlik Söylemi (2014)

  • ORHAN PAMUK EDEBİYATINDA TARİH VE KİMLİK SÖYLEMİ, Zafer Doğan, İthaki Yayınları

orhan-pamuk-edebiyatinda-tarih

Modernleşme bağlamında Türkiye’deki tarihsel mirasın ve kimlik meselelerinin Orhan Pamuk romanlarında hangi söylem biçimleriyle ifade edildiğini tahlil eden nitelikli bir çalışma. Disiplinlerarası bir yaklaşımla yola çıkan Doğan, Pamuk özelinde edebiyat geleneğimizin Batı edebiyatı ile ilişkisini de irdeliyor.