Kadri Yıldırım – Feyli Kürtler (2024)

Kürtlerin bir kolu olan Feyliler Irak’ta Dicle Nehri boyunca kuzeyde Xaneqîn ile güneyde Basra’ya kadar olan geniş alanda yaşıyorlar.

Feylilerde siyasi bilinç hicri III. yüzyıl gibi erken bir süreçte kendini gösterdi ve İran’ın batısında güçlü emirlik ve hükümetler kurdular.

Ayrıca Erbil’de Muzafferî ile Süleymaniye’de Baban emirlikleri Feyliler tarafından kuruldu.

İran Kürtleri Farslardan ve Irak Kürtleri Araplardan bağımsız hükümet ve emirlikler kurarken Kürt mıntıkalarından uzakta yaşayan ve daha çok Araplarla irtibat içinde olan Feyli Kürtlerde bu siyasi ve kavmi bilinç fazla gelişemedi.

Buna rağmen tarihi süreç içerisinde gerek Irak gerekse de İran’da zengin bir kültür ve siyaset literatürü oluşturmayı başardılar.

Günümüzde birçok Feyli Kürdü söz konusu ülkelerin sivil toplum çalışmaları ve siyasi faaliyetlerinde aktif rol oynamaya devam ediyor.

Kadri Yıldırım’ın vefatından önce kaleme aldığı ve sonrasında oğlu Abdurrahman Yıldırım tarafından yayına hazırlanan bu kitap, Feyli Kürtler hakkında yapılan ender akademik çalışmalardan biri.

Eseri benzerlerinden ayıran en önemli özellik, Feylilerin köken, dil, tarih, coğrafya, siyaset, kültür, edebiyat ve mevcut durumları hakkında kapsamlı ve doyurucu içeriğe sahip olması.

  • Künye: Kadri Yıldırım – Feyli Kürtler: Her Yönüyle Feyli Kürtler ve Feylice, Avesta Yayınları, inceleme, 160 sayfa,2024

Kolektif – İslami Feminizm (2019)

Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabilmiş İslami feminizme, hem muhafazakârlar hem de seküler kesim şüpheyle yaklaşır.

İki kesimin bu şüphesinin merkezinde ise, onlara göre İslami feminizmin tezatlık içeren bir yaklaşım oluşudur.

Kadri Yıldırım’ın derlediği bu nitelikli çalışma da, Batılı seküler feminist akımlar nezdinde yeterince “yeterince feminist” bulunmayan, gelenekçi Müslümanlar nezdinde de “yeterince İslami” bulunmayan İslami feminizmin dinamiklerine ve güncel durumuna ışık tutmasıyla önemli.

Kitapta yer alan metinler, feminizmin, bugün Müslüman toplumlarda kadının pratik sahada sosyal ve insani açıdan maruz kaldığı baskılara karşı, başka bir deyişle Müslüman kadını kuşatan kadın karşıtı eril zihniyete eleştirel bir tepki olarak ortaya çıktığı tespitinden hareket ediyor.

Çeşitli ülkelerden, görüşleriyle ılımlı ya da radikal olarak sıfatlanabilecek, kırka yakın öncü sayılan İslami feministin çalışma ve araştırmalarının derlenmesinden oluşan kitap, ağırlıklı olarak Arapça veya Arapçaya çevrilmiş, az bir kısmı da Farsça ve İngilizce metinler barındırıyor.

Kadının itibarını sarsan tefsir, fıkhi uygulamalar ve hurafe hadislere odaklanan ve bu alanlarda bolca örnek içeren eser; özellikle gelenekçi Müslümanlar ile sekülerler arasındaki tartışmaların merkezini oluşturan “çokeşlilik”, “cariyelik”, “erkeğin kadın üzerindeki egemenliği”, “şahitlik”, “boşanma hakkı”, “miras” gibi sosyal hayatın ve hukukun konusu olan kavramları Kur’an ve Sahih Sünnet ışığında irdeliyor, bunun sonucu olarak da yanlış yorum ve uygulamaları eleştiriyor.

Tarih sahnesine 20. yüzyılın sonlarında çıkan İslami Feminizm, henüz Türkiye’de yeni sayılsa da, kuramın düşünsel ve toplumsal kökenleri hakkında aydınlanmak için çok iyi bir kaynak.

Kitap, İslami feminizmin ortaya çıkışı, İslami feminizmin getirdiği yeni yaklaşımlar ve İslami feminizmin belli başlı reform taleplerini açıklamasıyla önemli.

  • Künye: Kolektif – Kabul ile Red Arasında İslami Feminizm, derleyen: Kadri Yıldırım, Avesta Yayınları, feminizm, 392 sayfa, 2019

Kadri Yıldırım – Zerdüşti ve İslami Kaynaklara Göre Zerdüşt Avesta ve Temel Öğretileri (2019)

Zerdüştilik, cahiller ve peşin hükümlülerin en kolay saldırdığı dinlerdendir.

Bunlardan kimileri Zerdüşt ve Zerdüştiliğe hakaret etmekte, kimileri bu dini “ateşperestlik” olarak küçümsemekte, işi daha da abartan kimileri de Zerdüştiliği din olarak dahi görmemekte.

Daha önce yaptığı önemli çalışmalarla bildiğimiz Kadri Yıldırım ise, orijinal Zerdüşti ve İslami kaynaklara dayanarak Zerdüşt, Avesta ve Zerdüşti doktrin hakkında aydınlatıcı bir rehber kitaba imza atmış.

Yıldırım, kitabının girişinde, Zerdüştî ve İslami kaynakları kapsamlı bir şekilde tanıtıyor, birinci bölümde Zerdüştî kaynaklara göre, ikinci bölümde de İslami kaynaklara göre Zerdüşt, Avesta ve temel öğretileri inceliyor.

Kitabın en önemli katkılarından biri, İslam tarihinden Zerdüştiliğin nasıl ele alındığını ve bunun daha sonra İslam’daki Zerdüştilik algısını nasıl biçimlendirdiğini ortaya koyması.

Konu hakkında bilgilere dayalı ve sağlıklı bir kaynak isteyenlerin muhakkak edinmesi gereken bir çalışma.

  • Künye: Kadri Yıldırım – Zerdüşti ve İslami Kaynaklara Göre Zerdüşt Avesta ve Temel Öğretileri, Avesta Yayınları, tarih, 424 sayfa, 2019

Kadri Yıldırım – Kürt Medreseleri ve Âlimleri (2018)

Kürt medreseleri, Kürt halkının dini ve milli kültürünün şekillendiği ve geliştiği kurumlar olarak bilinir.

Eğitimin Kürtçe yapıldığı bu medreselerden şu ana kadar Selahaddîn Eyyûbî, Seydayê Xanî, Mevlana Halid, Şeyh Ubeydullah Nehrî, Şeyh Said ve Said Nursî gibi pek çok tarihi aktör yetişti.

Kadri Yıldırım’ın uzun yıllar süren çalışmalarının ürünü olan ve toplamda üç cildi bulan bu eser de, Kürt medreseleri ve âlimleri konusunda şu ana kadar yapılmış en kapsamlı çalışma.

Yıldırım kitabında, Kürt medreselerinde teori ve müfredattan beylik medreselerine ve tekkelere bağlı medreselerden hücrelere en az bin yıldır varlık gösteren bu kurumlara dair pek çok bilinmeyeni aydınlatıyor.

Kitabın ilk cildinde medreselerdeki eğitim teori ve müfredat yönleriyle irdeleniyor ve Kürt beyleri tarafından kurulmuş beylik medreselerinin nitelikleri anlatılıyor.

İkinci cilt, tekkelere bağlı medreselere, üçüncü cilt ise, Kürt bölgelerinde çokça bulunan cami ve hücrelere ayrılmış.

Yıldırım bunu yaparken, yalnızca Türkiye’yi değil, İran, Irak ve Suriye coğrafyalarını da kat ediyor, ayrıca Eyyûbiler dönemini de Kürt medrese geleneği içindeki özgün yeri bağlamında irdeliyor.

  • Künye: Kadri Yıldırım – Kürt Medreseleri ve Âlimleri, Avesta Yayınları, tarih, 3 Cilt, 1368 sayfa, 2018

Kadri Yıldırım – Temel Alıştırma ve Metinlerle Kürtçe Dilbilgisi (2013)

  • TEMEL ALIŞTIRMA VE METİNLERLE KÜRTÇE DİLBİLGİSİ, Kadri Yıldırım, Avesta Yayınları, eğitim, 448 sayfa

TEMEL

Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesindeki Yaşayan Diller Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Kadri Yıldırım’ın rehber çalışması, derslerde ve kurslarda Kürtçe öğrenmeye katkıda bulunmayı amaçlıyor. Yıldırım, Kürtçenin standartlaşması yolunda bir çaba olarak değerlendirilebilecek kitabında, Latin Kürt alfabesini tanıtıyor, dil, lehçe ve ağız terimlerini kapsamlı bir bakışla ele alıyor. Yıldırım devamında, Kürtçede eril dişil ayrımı, mastar ve filler, fiil kökleri, şahıs zamirleri, sıfatlar, edatlar ve bağlaçlar gibi konuları anlatıyor. Kürtçenin Kurmancî lehçesinden örnek metinler barındıran kitabın anlatım dili ise Türkçe.

Kadri Yıldırım – Baba Tahirê Uryan (2013)

  • BABA TAHIRÊ URYAN, Kadri Yıldırım, Avesta Yayınları, divan, 292 sayfa

BABA

Kadri Yıldırım eldeki nitelikli çalışmasında, yaklaşık bin yıl önce yaşamış İranlı Kürt şair Baba Tahirê Uryan’ın hayatı, şiirleri ve görüşlerini açıklıyor, kendisine ait meşhur “Dîwan”ının kapsamlı bir çevirisini sunuyor. Uryan, şiirlerini Kürtçenin Lorî lehçesi ile söyleyip yazardı. Yıldırım’ın çalışmasında, klasik Kürt edebiyatının güçlü eserlerinden olan Uryan’a ait “Dîwan”ın Lorî, Hewramî ve Kurmancî çevirileriyle birlikte Türkçe çevirisi de yer alıyor. Kitabın ilk bölümünde, Uryan’ın hayatı ile ilgili bilgiler verildikten sonra, şiirlerinde kullanılan dil, lehçe, vezin özellikleri ve şiirlerinin içeriği analiz ediliyor. Kitabın ikinci bölümü ise, Dîwan’ın çevirisinden oluşuyor.

Kadri Yıldırım – Kültür Bakanlığı’nın Mem û Zîn Çevirisine Eleştirel Bir Yaklaşım (2011)

Ardımızda bıraktığımız 2010’un en dikkat çeken kültür-sanat olaylarından biri, Kültür Bakanlığı’nın, 1650-1707 arasında yaşamış Ehmedê Xanî’ye ait ‘Mem û Zîn’i Türkçeye kazandırmasıydı.

Devletin bir bakanlığının klasik Kürt edebiyatının başyapıtlarından olan bir eseri çevirmesi, kuşkusuz önemli bir gelişmeydi.

Fakat Namık Açıkgöz’e yaptırılan çeviri, eksikleri nedeniyle eleştirilere maruz kaldı.

İşte Kadri Yıldırım elimizdeki çalışmasında, söz konusu çeviriyi eleştirel bir bakışla yorumluyor; Açıkgöz’ün çevirisindeki hataları beyit sırasına göre ortaya koyuyor.

Yıldırım, Açıkgöz’ün hatalarının daha çok iki nedenden kaynaklandığını söylüyor.

Birincisi, çevirmenin bu eseri tercüme edecek kadar Kürtçe bilmemesi, ikincisi de, Mehmet Emin Bozarslan’ın ilk baskısı 1968 yılında yapılan Türkçe çevirisini taklit etmesi.

  • Künye: Kadri Yıldırım – Kültür Bakanlığı’nın Mem û Zîn Çevirisine Eleştirel Bir Yaklaşım, Avesta Yayınları, inceleme, 204 sayfa