Tobias Heinzelmann – Cihaddan Vatan Savunmasına (2009)

Dolayısıyla çalışma, ordudaki reformların ideolojik temellerinin analizini yapması,

Tobias Heinzelmann ‘Cihaddan Vatan Savunmasına’da, Osmanlı İmparatorluğu’nda 1826 yılında Yeniçeri ocağının ortadan kaldırılmasından, 1856’da Islahat Fermanı’nın ilan edilmesine kadarki süreçte, imparatorluktaki genel askerlik yükümlülüğünü inceliyor.

Ordudaki reformların, Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyıldaki reform politikasının gelişiminde ne denli önemli yeri olduğu bilinir.

Dolayısıyla çalışma, ordudaki reformların ideolojik temellerinin analizini yapması, ayrıca Osmanlı’nın 19. yüzyıldaki düşünsel oluşumu hakkında açıklamalar getirmesiyle dikkat çekiyor.

Kitap, Osmanlı devletinde söz konusu tarihler arasında askerlik görevinin genel bir yükümlülük haline getirilmesi konusundaki tartışmaları gözler önüne seriyor; merkezi yönetimin bakış açısından, yönetim stratejileri ve ideolojik gelişmeler arasındaki bağlantıları analiz ediyor.

  • Künye: Tobias Heinzelmann – Cihaddan Vatan Savunmasına, çeviren: Türkis Noyan, Kitap Yayınevi, tarih, 375 sayfa

Mehmet Başaran, Aysun Sarıbey Haykıran ve Ali Özçelik – Atçalı Kel Mehmed Efe (2018)

Zeybekler, daha çok Milli Mücadele sürecinde iyi savaşçı olmalarıyla bilinir.

Fakat bu bilgi, kısmen eksiktir.

Zira zeybeklik, maharetli savaşçılık potansiyeli bir yana, yapısal ve folklorik öğeler de barındıran bir müessesedir.

Mehmet Başaran, Aysun Sarıbey Haykıran ve Ali Özçelik’in bu özenli çalışması da, Atçalı Kel Mehmed Efe’nin yaşamı ve mücadelesi üzerinden zeybeklik kurumunu kapsamlı bir bakışla izliyor.

Kitapta kronolojik bir yaklaşımla,

  • “Zeybek” adı verilen silahlı grubun, Osmanlı zamanlarından başlayarak Batı Anadolu’daki gelişimi,
  • yüzyıl başlarından 19. yüzyılın son çeyreğine kadar “azap,” “levend,” “korsan,” “sekban” ve son olarak da “zeybek” olarak adlandırılmış Batı Anadolu gençlerinin silahşorluktan eşkıyalığa uzanan tarihsel serüvenleri,
  • Umur Gazi geleneğinin mirasçıları,
  • Saruhanoğulları’nın meşhur süvarileri,
  • Ege korsanları,
  • Ve Celali bölükleri gibi birçok önemli konu ele alınıyor.

Çalışmanın omurgasını ise, 1829’da başlayıp çok geniş bir alanı etkileyen ve 1830’da kanlı biçimde bastırılan Büyük Zeybek İsyanının lideri Atçalı Kel Mehmet Efe’nin yaşamı ve faaliyetleri oluşturuyor.

Zengin arşiv kaynaklarına dayanan kitap, Batı Anadolu eşkıyalarının, halk kahramanı zeybeklerinin yüzlerce yıllık tarihini ortaya koymasıyla önemli.

  • Künye: Mehmet Başaran, Aysun Sarıbey Haykıran ve Ali Özçelik – Atçalı Kel Mehmed Efe: Batı Anadolu’da Eşkıyalık ve Zeybeklik, Kitap Yayınevi, tarih, 325 sayfa, 2018

Bahattin Yaman – Sarayın Terzileri (2018)

Osmanlı padişah kıyafetlerine bakıldığında, klasikleşmiş bir tarzla karşılaşırız:

Başta sorgucuyla sarık, üstte kaftan, altta şalvar ve ayakta çizme.

Peki, sarayın giyimi nasıl standartlaştı?

Bahattin Yaman bu ilgi çekici çalışmasında, II. Mahmud’tan sonra bu klasik çizginin terkedilmesine kadar, Osmanlı’da küçük değişikliklerle tam üç asır sürdürülmüş bir giyim tarzının tarihsel gelişimini inceliyor.

Hassa kıyafet birimlerinin arşiv belgelerinden yola çıkan Yaman çalışmasında,

  • Osmanlı devlet geleneğinde giysinin önemini,
  • Osmanlı’da ölen sultanların giysilerini bohçalayarak saklama geleneğini,
  • Sarayın giyim standartlarındaki karakteristik özellikleri ve saray giyiminin gelişimini,
  • Hassa kıyafet üretim biriminin imparatorluk yöneticilerinin giyimindeki rolünü,
  • yüzyılda II. Mahmud dönemindeki Batılılaşma serüveninin saray giyimine etkilerini,
  • Ve bunun gibi birçok ilgi çekici konuyu irdeliyor.

Künye: Bahattin Yaman – Sarayın Terzileri: 16-18. Yüzyıl Osmanlı Hassa Kıyafet Birimleri, Kitap Yayınevi, tarih, 79 sayfa, 2018

Peter Williams – Çanakkale Savaşı, Kanlısırt Muharebesi (2009)

Charles Darwin Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Peter Williams bu çalışmasında, 25 Nisan 1915 tarihinde başlamış, Avusturalya ve Yeni Zelanda Kolordusu ile Üçüncü Osmanlı Kolordusu arasında yapılmış ve sonuçları itibariyle çok önemli olan Kanlısırt muharebesini kapsamlı bir şekilde anlatıyor.

Gelibolu ile ilgili diğer çalışmalar düşünüldüğünde, Williams’ın eseri, Çanakkale Savaşlarının dar bir alanına odaklanmasıyla farklı bir nitelik kazanıyor.

Ayrıca Williams’ın, olayları art arda sıralamaktan çok, onları analiz etmesi ve zamanla kalıplaşmış bazı mitlerle hesaplaşmasıyla, ilgi çekici bir çalışmaya imza attığını söyleyebiliriz.

  • Künye: Peter Williams – Çanakkale Savaşı, Kanlısırt Muharebesi, çeviren: Zuhal Bilgin, Kitap Yayınevi, tarih, 279 sayfa

Stewart Gordon – On Altı Batıkta Dünya Tarihi (2018)

Stewart Gordon bu özgün çalışmasında, gemilerin batıklarından yola çıkarak onları yaratan toplumların gelişimi ve dönüşümünü izliyor.

Gordon burada, binlerce yıl önce Nil’in sularında gezen ilk teknelerden 2012’de Akdeniz’de karaya oturan Costa Concordia’ya kadar tamı tamına on altı örneği ele alırken, ayna zamanda gemi yapımı teknolojilerinin gelişmesinin coğrafi keşifler kadar bilim dünyasındaki keşiflere de nasıl olanak tanıdığını gözler önüne seriyor.

Gordon’ın burada ele aldığı her bir gemi batığını, hem geminin veya teknenin teknolojik donanımı ve tasarımı bağlamında hem de geminin yapıldığı zamanın ekonomisi, toplumu, fikir hareketleri, siyasi rekabetleri ve savaşları bağlamında inceliyor.

Kitap, dünya tarihine çok özgün bir pencereden baktığı gibi, genel olarak eski küçük ve yerel denizcilik dünyasının zamanla günümüzün birleşik ve küreselleşmiş denizcilik dünyasına nasıl dönüştüğünü de adım adım izliyor.

  • Künye: Stewart Gordon – On Altı Batıkta Dünya Tarihi, çeviren: Zülal Kılıç, Kitap Yayınevi, tarih, 302 sayfa, 2018

Mehmed Reşad – Fenn-i Tabâhat (2018)

Kurban kavurmasından düğün paçasına, ciğer sarmasından imaret çorbasına, yoğurtlu kirde kebabından baba tatlısına,  Osmanlı mutfağından yüzlerce yemek tarifi, bu muhteşem kitapta.

1921-1923 arasında dört cilt halinde yayınlanan ‘Fenn-i Tabâhat’, Osmanlı döneminin yayınlanan son yemek kitabı olarak Osmanlı dönemi mutfağı hakkında altın değerinde bir kaynak.

Kız mekteplerinde okutulmak amacıyla hazırlanan kitap, barındırdığı zengin tariflerin yanı sıra, yemek malzemeleri, pişirme teknikleri ve mutfak alet edevatıyla ilgili zengin bilgiler de sunuyor.

Kitap, Osmanlı mutfağından 524 tarifin yanı sıra, dönemin beğenilen lezzetlerinden olan Fransız mutfağından da 266 tarif barındırıyor.

Çalışma, 1980’lerden beri Türkiye’nin mutfak tarihine yönelik araştırmalarıyla bildiğimiz Priscilla Mary Işın.

  • Künye: Mehmed Reşad – Fenn-i Tabâhat, 1340-1341 (Aşçılık Bilimi, 1921-1923), hazırlayan: Priscilla Mary Işın, Kitap Yayınevi, yemek, 371 sayfa, 2018

Adelheid Mayer ve Elmar Samsinger – Mayer Mağazaları (2018)

1830’lara, Bratislava’da bir Yahudi gettosuna dayanan ve küçük bir kumaş dükkânı olarak başlayan Mayer firmasının temelleri seyyar satıcı Salomon Mayer tarafından atılmıştı.

Asıl büyük gelişimini Mısır’da faaliyet gösterdiği yıllarda sağlayan firma, 1882 yılında İstanbul’da Mısır Çarşısının yanında ilk dükkânlarını açmış. Bunun peşi sıra Beyoğlu ve Karaköy mağazaları açılmış.

Mayer firmasının Türkiye’deki macerası, 100 yıla yakın, ailenin üçüncü kuşağından Georg Mayer’in yönetimi altında 1971 yılına kadar sürüyor.

Böylece firma, II. Abdülhamit’ten başlayarak Sultan Mehmed Reşad ve Sultan Mehmed Vahideddin gibi Osmanlı padişahları ile Cumhuriyet yönetimi altında Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel ve Cevdet Sunay dönemlerini de görmüş oldu.

İşte elimizdeki nitelikli kitap da, zamanında İstanbul’un üst ve orta sınıfı arasında moda haline gelmiş bu mağazaların macerasını, ülke tarihinden gelişmelerle harmanlayarak anlatmasıyla önemli bir kaynak.

Kitaba, otuz beş yılını İstanbul’da geçirmiş, tam bir İstanbul tutkunu olan Georg Mayer’in tanıklıkları ve yine İstanbul’a dair hatıralarına dayanan 28 kısa öyküsü de eşlik ediyor.

  • Künye: Adelheid Mayer ve Elmar Samsinger – Mayer Mağazaları: İstanbul’un Gözde Hazır Giyim Mekânları 1882-1971, çeviren: S. Türkis Noyan, Kitap Yayınevi, tarih, 272 sayfa, 2018

Halil Berktay – Yaşadığımız Şu Korkunç Otuz Yıl (2008)

‘Yaşadığımız Şu Korkunç Otuz Yıl’, tarihçi Halil Berktay’ın, 1978-2008 zaman aralığındaki Türkiye’nin karanlık yakın tarihine odaklanan metinlerinden oluşuyor.

Berktay’ın rehber niteliğindeki kitabına bakıldığında, gerçekte Türkiye’nin bu otuz yılda ne denli kötü dönemler geçirdiği de görülüyor.

Ülkeyi barut fıçısına döndüren sağ-sol çatışmaları, yakın tarihin en ağır askeri rejimi 12 Eylül, YÖK’le beraber eğitim hayatındaki yıkım, aşılamayan 1982 Anayasası, Özal dönemindeki vahşi ekonomik determinizm ve kapitalist gelişme, Kürt sorununun büyümesi, 28 Şubat süreci, AKP’nin iktidara gelişi, Hrant Dink’in katledilişi ve Ergenekon örgütü, kitapta irdelenen konulardan birkaçı.

  • Künye: Halil Berktay – Yaşadığımız Şu Korkunç Otuz Yıl, Kitap Yayınevi, siyaset, 71 sayfa

İsimsiz – Karamanlı Rum Ortodoks Bir Askerin Seferberlik Hatıraları (2017)

Bu isimsiz günlük, 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda görev almış Karamanlı bir Rum askere ait.

Günlük, bu askerin 9 Mart 1915’ten 16 Mart 1919’a kadarki dört yıllık dönemde Çanakkale Cephesi’nde yaşadıklarını kapsamasıyla önemli bir tarihi belge niteliğinde.

Asker, bu süreçte Arıburnu, 3. Kirte ve Kanlısırt gibi Çanakkale Cephesi’nde tarihe yön vermiş muharebelere katılmış.

Ayrıca askerin mensup olduğu tümen, Çanakkale Cephesi’nden geniş Kafkas Cephesi’ndeki Doğu Anadolu ve İran cephelerine kadar taşınmış ve böylece Rum asker savaşın üç farklı cephesinde ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çok farklı bölgelerinde bulunmuş oluyor.

Günlük,

  • Seferberliğin Osmanlı toplumunda yiyecek kıtlığı, yetersiz giyim-kuşam ve kötü sağlık koşulları gibi etkileri,
  • Osmanlı’nın coğrafi, etnik ve sosyal özellikleri,
  • Savaş yıllarında askeri ve siyasi gelişmeler,
  • Devletin savaş döneminde yürüttüğü iç siyasetin yansımaları,
  • Savaşın cephe gerisinde neden olduğu siyasi ve sosyal gelişmeler,
  • Ve 1. Dünya Dünya Savaşı’nın rütbesiz askerlerin yaşantısına etkileri gibi konularda çok iyi bir kaynak.

Künye: İsimsiz – Karamanlı Rum Ortodoks Bir Askerin Seferberlik Hatıraları, yayına hazırlayan: Evangelina Balta, çeviriyazı: Thanasis Nikolaidis, Kitap Yayınevi, tarih, 180 sayfa, 2017

Kolektif – Osmanlı Devleti ve Kürtler (2017)

Osmanlı ile Kürtler arasındaki ilişkiler, daha önce pek çok incelemeye konu oldu.

Alanında uzman isimlerin katkıda bulunduğu bu kitap ise, Osmanlılar ile Kürtler arasındaki ilişkiyi yeni yaklaşım ve metodoloji aracılığıyla irdeleyen makaleleri bir araya getirmesiyle alan için özgün veriler barındırıyor.

Kitapta,

  • On dokuzuncu yüzyılda Osmanlı Kürt ilişkilerinin mahiyeti,
  • Kürt emirliklerinin iç yapısı ve Osmanlı-Kürt ilişkilerinin erken tarihi,
  • Süveydi ve Hoy Zaza/Dumbeli emirliklerinin kökeni ve 16. yüzyıldaki tarihleri,
  • Osmanlı-İran sınır boyunda sadakat sağlama, başka bir deyişle bağlılıkları garantiye alma biçimi olarak rehine siyaseti,
  • Erdelan Kürt Beyliği’nin Osmanlı ve Safevi devletleriyle ilişkileri,
  • Erken 19. yüzyılda Kürt mirlerinin Babıâli ile olan ilişkilerinin, imparatorluğun diğer yerel güçleri bağlamında okuması,
  • Bir Hamidiye Aşiret Alayı örneği olarak, II. Abdülhamid devrinde Heyderan aşireti lideri Hüseyin Paşa’nın aşiret alayları bağlamındaki rolü,
  • Şeyh Abdüsselam Barzani ile İttihat ve Terakki arasındaki çatışma,
  • Sultan I. Selim dönemi Selimnâmelerinde Kürtlerin nasıl değerlendirildiği,
  • Osmanlı-Kürt ilişkileri bağlamında Kürt medrese ve tekkelerinde gerçekleştirilen ilmi faaliyetler,
  • Kaçar-Osmanlı savaşlarında Guran Kürtlerinin rolü,
  • Ve Mela Mehmûdê Bazıdî’nin ‘Adât û Rüsûmâtnâme-yi Ekrâdiye’ adlı çalışmasında dil, teknik, üslup ve muhteva gibi, ilgi çekici konular ele alınıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: İbrahim Özcoşar, Shahab Vali, Mustafa Dehqan, Vural Genç, Ercan Çağlayan, Keyhan Muşir Penahi, Fasih Dinç, Uğur Bahadır Bayraktar, Erdal Çiftçi, Yaşar Kaplan, Nezahat Başçı, M. Nesim Doru ve Mustafa Öztürk.

  • Künye: Kolektif – Osmanlı Devleti ve Kürtler, editör: İbrahim Özcoşar ve Shahab Vali, Kitap Yayınevi, tarih, 340 sayfa, 2017