Stuart Firestein – Cehalet (2014)

Bilimin itici gücü olarak cehalet…

Cehaletimiz arşa yükseliyor. Fakat bu kitabın yazarı Stuart Firestein’a göre bunun tadını çıkarabiliriz. Zira yazara göre cehalet bizi, bilinmeyenin ardındaki gizemi keşfetmek için teşvik etmekte.

Cehalet kışkırtıcı bir kelime, zaten Firestein da bu kavramla bir şey hakkında olgudan, kavrayıştan, içgörüden ya da netlikten mahrum olmayı kastediyor.

Yazar, “Bilgide toplumsal bir boşluk” olarak tanımladığı bu durumun, insanları düzgün sorular sormaya ittiğini belirtiyor.

  • Künye: Stuart Firestein – Cehalet, çeviren: Mehmet Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları

Anca Parvulescu – Gülme: Bir Tutkuyu Dair Notlar (2017)

En insana özgü eylemlerden biri olan gülmeyle, hiçbir iktidar başa çıkamaz.

Gülmek devrimci bir eylemdir.

Anca Parvulescu da bu kitabında, gülmenin psikolojik, kültürel, tarihsel, estetik ve politik yönlerini masaya yatırıyor.

Gülmeyi, bir şeye gösterilen tepkiden ziyade başlı başına bir tutku olarak ele alan Parvulescu, gülmeyi toplumsal duygunun bir belirtisi olarak ele alırken görgü kuralları kitaplarını, edebi metinleri ve görsel kültür ürünlerini adım adım kat ediyor.

Kitap, kimi zaman edepsiz sayılan abartılı, tutkulu ve kendini koy veren gülmenin isyankâr potansiyelinin, baskıcı ciddiyete nasıl güçlü bir yanıt verebileceğini bir kez daha görmek için iyi bir fırsat.

  • Künye: Anca Parvulescu – Gülme: Bir Tutkuyu Dair Notlar, çeviren: Mehmet Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, psikoloji, 305 sayfa

Michael R. Matthews – Fen Öğretimi: Bilim Tarihinin ve Felsefesinin Katkısı (2017)

Fen öğretimini, bilim tarihi ve bilim felsefesiyle paralel anlatmanın neden çok önemli olduğunu irdeleyen ve bu yönüyle alanda çalışan öğretmen ve araştırmacılara perspektifler sunan nitelikli bir çalışma.

Michael R. Matthews, fen öğretmenlerinin ele aldıkları konunun tarihini ve felsefesini bilmelerinin hem eğitimin gelişimine hem de öğrencinin zenginleşmesine teorik ve pratik bakımdan ne gibi büyük katkılarda bulunacağını anlatıyor ve bu anlatımında da zengin bir tarihsel arka plandan besleniyor.

Şimdi insanlığın yarattığı muazzam bir zenginlik olarak bilimsel bilginin tarih içinde nasıl ortaya çıktığını, ana kaynaklarının neler olduğunu ve bilimsel bilginin ortaya çıkışını destekleyecek pedagojik faktörler ile çokkültürlü, sorgulayıcı ve değer öncelikli olmanın bilimsel üretimde neden vazgeçilmez olduğunu zengin örneklerle açıklıyor.

  • Künye: Michael R. Matthews – Fen Öğretimi: Bilim Tarihinin ve Felsefesinin Katkısı, çeviren: Mehmet Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, eğitim, 582 sayfa

Richard Holmes – Merak Çağı (2017)

Romantizm bilime mesafeli mi?

Bu kitabın yazarı Richard Holmes, bu sorunun yanıtının her zaman “Evet” olmadığını düşünenlerden.

En azından Merak Çağı adlı bu kitabın ele aldığı, 18. yüzyıl sonundaki İngiltere’de…

Holmes kitabını, Kaptan James Cook’un gemisiyle dünyanın çevresini ilk kez dolaştığı 1768 tarihli yolculuğu ile Charles Darwin’in bilim dünyasında adeta devrimle sonuçlanacak Beagle ile Galapagos adalarına yaptığı 1831 tarihli yolculuğu arasındaki dönemle çerçeveliyor.

Bu dönemi, bilimde romantik bir ufuk açan bir süreç olarak tanımlayıp ele alan Holmes, söz konusu zaman aralığındaki romantik bilimsel girişimlerin kapsamlı bir analizini yapmakta.

Balon yolculuğundan keşiflere ve hayalet avcılığına kadar pek çok ilginç olayın, bu analizde karşımıza çıktığını belirtelim.

Oylumlu oluşuyla da dikkat çeken çalışma, merakın bilime nasıl bir ivme kazandırdığını ve bir zamanlar bilimin sadece uzmanların değil, bizzat toplumun gündemini ne denli meşgul ettiğini görmek için iyi bir fırsat.

  • Künye: Richard Holmes – Merak Çağı, çeviren: Mehmet Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, bilim, 697 sayfa

Kolektif – Açık Bilim (2014)

Seed isimli bilim dergisinde beş senedir düzenlenen sohbetlerin ürünü olan ‘Açık Bilim’, ahlakın temelleri, hakikatin doğası ve bilginin sınırlarını kapsayan makalelerden oluşuyor.

Kitaba katılan alanında uzman pek çok yazar, evrim kuramı, bilinç sorunları, zaman, tasarım, nesnellik ve imge, iklim politikaları, savaş ve hile, rüyalar, kurmacanın hakikati, müzik, biçim, yaratım, fraktal mimari, ahlak, özgür irade, evrim, yaratıcılık, gelecekte yaşam, geleceğin şehirleri, insan ve medeniyet, toplumsal ağlar, sonsuzluğun fiziği ve akıllı altyapı sistemleri gibi, bilimin hem güncel hem de klasik konularını tartışıyor.

  • Künye: Kolektif – Açık Bilim, hazırlayan: Adam Bly, çeviren: Mehmet Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, bilim, 311 sayfa

Alan Barnard – Simgesel Düşüncenin Doğuşu (2014)

Alan Barnard, kısa bir süre önce Türkçeye çevrilen ‘Sosyal Antoropoloji ve İnsanın Kökeni’nde, atalarımızın kültürel ve sosyal yaşamına dair soruların yanıtlarını aramıştı.

Yazar elimizdeki çalışmasında da, insanların simgelerle düşünmeye başladığı tahminen son 130 bin yılın bir tarihçesini sunuyor.

Simgesel düşüncenin doğuşuna fon olabilecek kimi felsefi, dilbilimsel ve antropolojik meseleleri irdeleyerek çalışmasına başlayan Barnard, devamında da sosyal antropoloji başta olmak üzere, arkeolojinin ve genetiğin kimi yeni bulgularına dayanarak dilsel karmaşıklık ve kültürel karmaşıklık ile simgesel düşünmenin kökenlerini araştırıyor.

  • Künye: Alan Barnard – Simgesel Düşüncenin Doğuşu, çeviren: Mehmet Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, antropoloji, 200 sayfa

Ian Watt – Modern Bireyciliğin Mitleri (2014)

Ian Watt edebiyatın klasik karakterleri Faust, Don Quijote, Don Juan ve Robinson Crusoe’ya odaklanarak, modern dönemin bireycilik sorunlarını irdeliyor.

Yazar, Faust, Don Quijote ve Don Juan’ın, içlerinde Rönenans’ın ilerici ve bireyci dürtülerini taşımalarının, ayırt edici özellikleri olduğunu belirtiyor.

Watt Robinson Crusoe’yu da, Karşı-Reform döneminin ardından ortaya çıkan yeni iktisadi, dini ve toplumsal tutumları diline dolamış hünerli bir hatip olarak tanımlıyor.

Çalışma, bu karakterlerin yalnızlık, narsisizm, benlik ve toplum çatışması gibi modern dönemin bireycilik sorunlarını nasıl temsil ettiklerini araştırıyor.

  • Künye: Modern Bireyciliğin Mitleri, Ian Watt, çeviren: Mehmet Doğan, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, inceleme, 366 sayfa