Kolektif – Black Mirror (2021)

Dünya çapında yankı uyandıran Black Mirror dizisi, geleceği konu alırken aslında bugünün endişelerinden besleniyordu.

Bu güzel derleme de, ünlü diziyi farklı açılardan okuyor.

Kitapta, bu diziden hareketle teknolojinin nelere olanak tanıdığı ve nelere engel oluşturduğu, geleceğimizi nasıl etkileyeceği ve dizideki gelecek kurgularının bize neler söyleyebileceği gibi konular irdeleniyor.

Kitaba yazılarıyla katkıda bulunan isimler de şöyle: Birsen Çeken, Emine Kılıçaslan, Emrah Özdemir, Emre Aşılıoğlu, Gonca Küçük, Hande Kozok, İsmail Uğur Aksoy, Kansu Özden, Kübra Çiçekli, Mehmet Işık, Mehmet Kayın, Naci Akdemir, Serhat Madsar, Serkan Yenal, Sezer Ahmet Kına ve Şefik Özcan.

  • Künye: Kolektif – Black Mirror: Aynadan Yansıyanlar, editör: Sezer Ahmet Kına ve Emre Aşılıoğlu, Nika Yayınevi, inceleme, 296 sayfa, 2021

Kolektif – Max Stirner (2021)

Bizde maalesef hak ettiği kadar tanınmamış Max Stirner ve O’nun düşünsel mirası üzerine çok güzel bir derleme.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar, sosyal ve politik kuram, anarşizm, varoluşçuluk ve avangard sanat akımlarını derinden etkilemiş Stirner’in kişisel dünyasını ve düşüncelerini, O’nun içinde yaşadığı tarihsel bağlamı da ihmal etmeden ele alıyor.

Kitapta,

  • Stirner ve Karl Marx arasındaki ilişki,
  • Stirner’in münzevi yaşamının bilinmeyenleri,
  • Felsefi gericilerle savaşı,
  • Gönüllü başkaldırı etiği,
  • Fikirlerinin tarihsel bağlamsallığı,
  • Genç Hegelciler içindeki konumu,
  • Ve radikal politikaya olan katkıları gibi pek çok ilgi çekici konu tartışılıyor.

Kitaba makaleleriyle katkıda bulunan isimler ise şöyle: Saul Newman, David Leopold, Ruth Kinna, Riccardo Baldissone, Kuno Fischer, Paul Thomas, Widuking de Ridder ve Kathy E. Ferguson.

  • Künye: Kolektif – Max Stirner, derleyen: Saul Newman, çeviren: Güney Çeğin ve Seher Özkaya, Nika Yayınevi, felsefe, 264 sayfa, 2021

Bob Jessop – Devlet: Dün, Bugün, Gelecek (2021)

Devletin rolü ve niteliği hakkında tartışmalar modern politikaların merkezinde yer alsa da, devletin kendisini tanımlamak zordur, zira devlet kavramı bir dizi tarihsel yoruma tabidir.

Bob Jessop’ın 5 Mart’ta yeni bir baskıyla raflardaki yerini alacak değerli incelemesi, tam da böylesi bir tarihsel yorum ekseninde devleti anlamaya çalışmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.

Kitapta, devletin soy kütüğü, ulus-devlet, devlet formasyonları, devletlerin dönemleştirilmesi, çağdaş devletler ve mevcut devlet yapılarının geleceği gibi önemli konular irdeleniyor.

Kitabın devamında ise,

  • Devletin en iyi şekilde; zor kullanma kapasiteleri, kurumsal mahiyeti, sınırları, içsel işleyişleri ve uluslararası sistem içerisindeki egemen konumu üzerinden tanımlanıp tanımlanmayacağı,
  • Devletin sosyal ilişki ya da siyasal eylem yönelimine yardımcı olup olmadığı,
  • Ve devlet ve siyaset, devlet ve hukuk, devlet ve sivil toplum, özel ve kamu, devlet iktidarı ve mikro iktidar ilişkileri arasında ne tür bağların olduğu gibi konular tartışılıyor.

Her yerde olan devleti anlamak, bilmek ve bunu daha iyi yorumlamak için, yaşayan en önemli devlet kuramcılarından biri olan Bob Jessop’ın bu incelemesine muhakkak bakılmalı.

Kitap, Jessop’ın daha önce yayınlanmış ‘Kapitalist Devletin Geleceği’ ve ‘Devlet Teorisi’ adlı kitaplarıyla başladığı üçlemenin son cildi.

  • Künye: Bob Jessop – Devlet: Dün, Bugün, Gelecek, çeviren: Atilla Güney, Nika Yayınevi, siyaset, 408 sayfa, 2021

Kolektif – Hakikat Sonrası (2021)

Bizim asıl bahtsızlığımız, hakikatin yürürlükten kaldırıldığı bir dönemde yaşıyor olmamız.

Zira tarihin hiçbir döneminde, yalan ve manipülasyon böylesi uzun süreli kendine yer bulamamıştı.

Bu özenli derleme de, hakikat ve “hakikat sonrası”nı siyaset, felsefe, medya ve uluslararası ilişkiler bağlamında tartışmaya açıyor.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar,

  • Hakikat sonrası çağda siyasetin izlediği seyri,
  • Hakikat sonrası çağda felsefede yeni bir etiko-politiğin imkânlarını,
  • Göçmenler ve hakikatin yeniden kuruluşunu,
  • İnsan hakları ve hakikat sonrası çağın bireyini,
  • Siyaseten doğruculuk nedeniyle siyasetin kökten yıkımını,
  • Hakikat sonrası dönemde dinin yaşanışını,
  • Post hakikat çağında yalan haberin önlenemez yükselişini,
  • Popülizme suç ortaklığı yapan medyanın hali pür melalini,
  • Popülist söylem olarak komplo teorilerinin yaygın hale gelişini,
  • Ve bunun gibi dikkat çekici konuları tartışıyor.

Kitap, hakikat ve hakikat sonrasının sağlam bir resmini çekmekle yetinmiyor, aynı zamanda bu karanlık çağdan nasıl çıkabileceğimizi de irdeliyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Filiz Zabcı, Çetin Balanuye, Can Ulusoy, Özgün Bulut, Deniz Gürsoy, Durdu Baran Çiftci, Berk İlke Dündar, Bülent Özçelik, Hüseyin Köse, Merve Özdemir, Nil Çokluk, Esra İlkay Keloğlu İşler, Burak Özçetin, Ayşegül Akaydın Aydın, Sümeyra Demiralp, Koray Kaplıca, Bülent Özçelik, Gülin Çavuş, Umut Yukaruç, Rasim Özgür Dönmez, Hikmet Kuran ve Halil Burak Sakal.

  • Künye: Kolektif – Hakikat Sonrası, derleyen: Bülent Özçelik, Nika Yayınevi, siyaset, 448 sayfa, 2021

Murat Çetin – ‘İç’ten ‘İç’e (2021)

İç mimarlık, mimarlık alanında çoğunlukla küçümsenir.

Peki, bunun nedenleri nedir?

Murat Çetin burada, mimarlıkla iç mimarlığın ayrışma sürecini ele alıyor ve bu ayrışmanın tarihsel kökenlerini ve dayanaklarını gözler önüne seriyor.

Bunu yaparken farklı disiplinlerden yararlanan Çetin, bu ayrışmanın özünde politik ve kapitalizme özgü bir ayrışma olduğunu gösteriyor.

Mimarlıkta bugün söz konusu ayrışmanın hangi boyuta vardığını, medya ve teknolojinin bu kutuplaşmada ne gibi etkileri olduğunu, en önemlisi de bu yarılmanın kamuoyunda kendine nasıl yer bulduğunu irdeleyen yazar, bu bağlamda mimarlık teorisini yönlendiren felsefi akımları, küresel politik gelişmelerin mimar ve iç mimarların gündelik pratiklerine, mesleki örgütlenmelerine, eğitim sistemlerine ve kurumsallaşmasına nasıl yansıdığını ele alıyor.

Çetin bununla da yetinmeyerek, iç mimarlık-dış mimarlık ayrışmasının nasıl aşılabileceği konusunda kimi önerilerde de bulunuyor.

Bilhassa iç mimarların muhakkak okuması gereken bir çalışma.

  • Künye: Murat Çetin – ‘İç’ten ‘İç’e: Mimarlıkta “İç” Meselesinin Ekonomi-Politik Serüveni, Nika Yayınevi, mimari, 552 sayfa, 2021

Kolektif – Karizma ve Lider Kültü (2020)

Dünya karizmatik olduğu kadar otoriter ve faşist tek adamlardan geçilmiyor.

Bu enfes derleme ise, karizmatik lider ile kitleler arasında kurulan ilişkiler üzerine okuruna pek çok ilgi çekici değerlendirme sunuyor.

Kitap, “Kitleler otoriter rejimlere ve tek adamlığa neden ve nasıl destek oluyor?” sorusunun yanıtını arıyor.

Kitapta,

  • Yalanın siyasal potansiyeli,
  • Günümüz siyasal hareketlerinde liderlik kültü,
  • AKP’nin iktidar ve tahakküm yapısının Lacancı analizi,
  • Tayyip Erdoğan örneğinde karizmatik liderlik ve kitle ilişkisi,
  • Sosyal medya ve kimlik-liderlik yaklaşımı,
  • Popülist sağ-ideolojinin milliyetçilik, kalkınmacılık ve erkeklik hassasiyetlerinin dinamikleri,
  • ‘Ahlat Ağacı’ filmi bağlamında erkeklik,
  • ‘Sineklerin Tanrısı’ filmi bağlamında sosyal psikolojinin bize söyleyebilecekleri,
  • Ve bunun gibi ilgi çekici konular irdeleniyor.

Kitaba makaleleriyle katılan isimler şöyle: Cem Kaptanoğlu, Serhat Celal Birdal, Yakup Atamer Aykaç, Sezgin Çiftçi, Hacı Çevik, Mete Sefa Uysal, Polat S. Alpman, Çağdaş Yalçın, Yeşim Akın Yalçın, Cemal Dindar ve Aksu Bora.

  • Künye: Kolektif – Karizma ve Lider Kültü, derleyen: Hacı Çevik ve Hatice Yeşildal, Nika Yayınevi, siyaset, 180 sayfa, 2020

Kolektif – Sosyal Hizmet Etiği (2020)

Sosyal hizmet, sosyal adaleti ve toplumsal barışı sağlamayı hedefleyen bir bilim dalı ve meslektir.

Huzurevleri, sevgi evleri, bakım merkezleri, sosyal hizmet merkezleri, kreşler, aile danışma merkezleri gibi birçok kurumda doğrudan müracaatçılara hizmet sunan sosyal hizmet uzmanlarının yetkinliği, bu nedenle hayati derecede önemlidir.

İşte bu derleme de, sosyal hizmet uzmanlarının mesleğini icra ederken, daha doğrusu kişilerin yaşamını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyebilecek kararları alırken hangi mesleki değer ve etik ilkelerle hareket etmeleri gerektiğini farklı yönleriyle irdeliyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Bekir Güzel, Kaan Sevim, Yunus Bayram, Durdu Baran Çiftci, Taner Artan, Aylin Arıcı, Aydın Olcay Özkan, Melek Zubaroğlu Yanardağ, Hatice Nuhoğlu, Umut Yanardağ, Zeki Karataş, Merve Kaya, Yavuz Aslan, Kıvanç Uzun, Zeynep Mutlu, Sayra Lotfi, Ergün Hasgül, Derya Bayrı Mengilli, Fatih Cebeci, Osman Akay, Yunus Bayram, Taner Artan, Aydın Olcay Özkan, Merve Karaman, Ozan Selçuk, Zafer Danış, Taner Artan, Beyza Erkoç.

  • Künye: Kolektif – Sosyal Hizmet Etiği, editör: Taner Artan ve Melek Zubaroğlu Yanardağ, Nika Yayınevi, inceleme, 382 sayfa, 2020

Kolektif – Yurttaşlık ve Demokrasi (2020)

Demokrasinin ön koşulu, yurttaşları eşitlikçi bir düzlemde bir araya getirmektir.

Fakat bu iki kavram arasında düşündüğümüzden çok daha çetrefilli bir ilişki vardır.

Özellikle bugün karşı karşıya kaldığımız toplumsal, ekonomik ve siyasi sorunlara demokrasi içerisinde bir yanıt bulunmadığı gibi, yurttaşlık kavramı da önemini yitirerek gündelik yaşamın tikel bir sosyalliğe dönüşüyor ve neticede de etnik gerilimler yeniden artıyor.

İşte farklı yazarların katkıda bulunduğu bu derleme de, yurttaşlık ve demokrasi arasındaki zorlu ilişkiyi çok yönlü bir bakışla tartışıyor.

Çalışma, hem bugünün neoliberal demokratik toplumlarını daha iyi kavramak hem de geleceğe dönük normatif bir bakış açısı edinmek açısından çok iyi fırsat.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Armağan Öztürk, Doğancan Özsel, Elif Gazioğlu Terzi, A. Özgür Gürsoy, Efe Baştürk, Bartosz Płotka, İsmet Parlak, Mehmet M. Basmacı, Kemal Bakır, Zafer Yılmaz, C. Cengiz Çevik ve Thomas Aquinas.

  • Künye: Kolektif – Yurttaşlık ve Demokrasi, derleyen: Armağan Öztürk ve Doğancan Özsel, Nika Yayınevi, siyaset, 344 sayfa, 2020

Kolektif – Otoriter Neoliberalizmin Gölgesinde (2020)

Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda muazzam dönüşüm geçiren iktidarı artık neoliberal kelimesiyle tanımlamak kifayetsiz.

Bu iktidar, yaşam alanlarını sömürgeleştirmekte her geçen gün daha bir pervasız hale geliyor, üstüne üstlük bunu yaparken, oldukları haliyle bile ihtiyaca yanıt veremeyen mevcut yasaları da ihlal etmekten çekinmiyor.

İşte bu derlemede bir araya gelen yazarlar, en hafif tabirle otoriter neoliberalizm olarak tanımlayabileceğimiz bugünkü iktidarın müştereklerimizde nasıl büyük yıkımlara neden olduğunu Türkiye özelinde ortaya koyuyor.

Otoriter neoliberalizmi, adeta en yıkıcı örneklerine tanık olduğumuz kent politikalarını merkeze alarak ve ayrıca birçok örnek üzerinden izleyen çalışma, kentsel toplumsal-mekânsal ilişkilerde piyasalaşmanın yanı sıra, derin kültürel/ideolojik dönüşümleri de amaçlayan bu yeni ekonomi-politiğin kent siyasalarını, farklı alanlar ve ölçekler arasında dolaşarak tartışıyor.

Zengin saha araştırmalarından da yararlanan kitap, sermaye birikim süreçleriyle siyasetin, mekânın, toplumsallığın ve öznelliğin ne denli iç içe geçtiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyan, muhakkak okunması gereken bir çalışma.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Deniz Ay, Ulaş Bayraktar, Ayşe Çavdar, Didem Danış, Neslihan Demirtaş-Milz, Şerife Geniş, Esra Kaya Erdoğan, Tuna Kuyucu, Faranak Miraftab, Mehmet Penpecioğlu, Tuna Taşan-Kok ve Candan Türkkan.

  • Künye: Kolektif – Otoriter Neoliberalizmin Gölgesinde: Kent, Mekân, İnsan, Nika Yayınevi, siyaset, 400 sayfa, 2020

Giorgio Agamben – Yeminin Arkeolojisi (2020)

Yemin ile kutsal arasındaki bağ nedir?

Ve bu bağlamda egemenlik, yasa, dil ve din arasında nasıl bir ilişki vardır?

Giorgio Agamben, ‘Yeminin Arkeolojisi’nde, bu girift ilişkiyi çarpıcı değerlendirmelerle izliyor.

“Yeminin vuku bulabilmesi için aslında, her şeyden önce, yaşamı ve dili, eylemleri ve sözleri bir şekilde ayırt edebilmek ve bir araya getirebilmek şarttır.” diyen Agamben, yemini, dil ile siyasal iktidarın ara kesitine yerleştirerek biyopolitika, egemenlik, yasa, din ve dil arasındaki çoklu ilişkiye özgün bir ışık tutuyor.

Düşünür ayrıca, Foucault’nun insanı “yaşayan varlık olarak, siyasetinde kendi varoluşunu, mesele eden hayvan.” şeklindeki tanımlamasını, “İnsan, dilinde kendi yaşamını mesele eden yaşayan varlıktır.” tanımlamasıyla başka bir boyuta taşıyor.

  • Künye: Giorgio Agamben – Yeminin Arkeolojisi: Dilin Kutsal Ayini, çeviren: Önder Özden, Nika Yayınevi, felsefe, 2020