Florian Riedler – Osmanlı İmparatorluğu’nda Muhalefet ve Meşruiyet (2012)

  • OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA MUHALLEFET VE MUŞRUİYET, Florian Riedler, çeviren: Azize F. Çakır, Picus Yayınları, tarih, 192 sayfa

 

Florian Riedler elimizdeki çalışmasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki çatışma ve muhalefet konularını ve bu doğrultuda Tanzimat döneminde, 19. yüzyılın ikinci yarısında vuku bulmuş birtakım komploları yakından inceliyor. Riedler, Fedailer Cemiyeti ve Kuleli vakası, Abdülaziz’e karşı yapılan başarılı darbe, Ali Suavi ve Çırağan baskını gibi komploları, bunları geri kalmış oluşumlar gibi ele alan daha önceki çalışmaların aksine, bu komploları meydana çıktıkları özel tarihsel bağlam içinde inceliyor ve bunların, süregelen Osmanlı siyasal kültüründeki muhalefet olgusuyla nasıl bir ilişkileri olduğunu irdeliyor.

Sean McMeekin – Berlin-Bağdat Demiryolu (2012)

 

 

Sean McMeekin ‘Berlin-Bağdat Demiryolu’nda, 1898-1918 zaman aralığında, dünya hakimiyeti mücadelesini yürüten Almanya ile Osmanlı İmparatorluğu ilişkisini, 1. Dünya Savaşı’nın en önemli duraklarından biri olan Berlin-Bağdat Demiryolu üzerinden izliyor.

Çalışma en çok, Alman İmparatorluğu ile Osmanlı’nın, İngilizlere karşı İstanbul’dan Bağdat’a uzanan mücadelelerinin kapsamlı bir hikâyesini ortaya koymasıyla dikkat çekiyor.

Bilindiği gibi bu kapışmanın merkez üssü, petrol yataklarıyla iştah kabartan Orta Doğu’ydu.

McMeekin, günümüz Türkiye ve Orta Doğu’sunun kaderini değiştiren tarihi dönüm noktalarını saptıyor.

  • Künye: Sean McMeekin – Berlin-Bağdat Demiryolu, çeviren: Azize F. Çakır, Picus Yayınları, tarih, 550 sayfa, 2012

Ehsan Masood – İslam ve Bilim (2010)

  • İSLAM VE BİLİM, Ehsan Masood, çeviren: Şafak Timur, Picus Yayınları, tarih, 192 sayfa

Bilim politikaları alanında dersler veren Ehsan Masood ‘İslam ve Bilim’de, 8. ve 16.yüzyıllar arasında, İslam imparatorlukları devrinde gerçekleşmiş bilimsel devrimleri anlatıyor. Söz konusu dönemlerde, bilim ve İslamın birbirine çok daha yakın olduğunu söyleyen Masood, İslam biliminin gelişimini, dönemin siyasî ve dini koşullarının, bu şartlarda ortaya çıkmış bilim adamlarının, mühendislerin ve hâmilerinin öyküleriyle de harmanlayarak veriyor. Hz. Muhammed’in sözlerinin rasyonel sorgulamayı teşvik edici olduğunu savunan Masood, kitabında ağırlıklı olarak İslam’ın özünde bilime karşı olduğu savının yanlış olduğunu kanıtlamaya koyuluyor.