Maurice Halbwachs – Kolektif Bellek (2018)

Hafıza çalışmalarının modern öncülerinden biri olarak kabul edilen, Fransız sosyolog Maurice Halbwachs’ın bu kitabı, arkasında bıraktığı el yazmalarından yola çıkarak hazırlanmış.

Bellek ve toplum arasındaki ilişki konusunda çok önemli bir çalışma olan ‘Kolektif Bellek’te Halbwachs, klasik pozitivizmin aksine yorumsamacılık ile determinizmi bir araya getiriyor.

Kişisel anılarımızın ne kadar bize ait olduğu, örneğin tanık olduğumuz bir toplumsal olayın bizim belleğimizi nasıl dönüştürdüğü, Halbwachs’ın burada asıl ilgilendiği konu.

Kitap, belleğin ve hatırlamanın zaman ve mekân ile ve hatta müzik ile ne gibi bir ilişkisi olduğunu irdelemesiyle dikkat çekiyor.

  • Künye: Maurice Halbwachs – Kolektif Bellek, çeviren: Zuhal Karagöz, Pinhan Yayıncılık, sosyoloji, 232 sayfa, 2018

 

Karl Jaspers – Felsefe Konuşmaları (2018)

Karl Jaspers’ın 1950-1951 arasında yaptığı on iki radyo konuşmasını bir araya getiren ‘Felsefe Konuşmaları’, düşünürün, felsefenin genel konularına dair fikirlerini sunuyor.

Jaspers’ın genel olarak zor anlaşılabilir üslubu düşünüldüğünde, biraz da radyo dinleyicisi gözetilerek yapılmış bu konuşmaların, her seviyeden okura hitap ettiğini özellikle vurgulamalıyız.

Çalışmayı, yetkin bir felsefeye giriş kitabı olarak öneriyoruz.

Kitaptan bir alıntı:

Felsefe yapmak, yaşamın doğal gereksinimlerine bağlılıktan bir tür uyanıştır. Bu uyanış eşyaya, göğe, dünyaya belirli bir amaca yönelik olmayan bakışta gerçekleşir. Var olan bunca şey nedir? Bütün bu şeyler neredendir? gibi belirli bir yarara yönelik olmayan, ancak kendi tatminimiz için sorulan bu sorularla uyanış ortaya çıkar… Ölüm, tesadüf, suç ve dünyanın güvenilmezliği gibi sınır durumlar bana yenilgiyi gösterir. Dürüstçe tasarımladığımda anlamaktan kaçamayacağım bu toptan yenilgi karşısında ne yaparım?

  • Künye: Karl Jaspers – Felsefe Konuşmaları: Felsefeye Giriş, çeviren: Abdurrahman Aliy, Pinhan Yayıncılık, felsefe, 128 sayfa, 2018

Hippokrates – Hippokrates Külliyatı (2018)

Koslu Hippokrates, bilindiği gibi Yunanistan’da tıp sanatının gerçek bir bilim haline gelişini sağlayan kişiydi.

Bu nedenle kendisi, yerinde bir tanımla “tıbbın babası” olarak adlandırılmıştır.

İşte elimizdeki ‘Hippokrates Külliyatı’ da, kendisinin 5. ve 6. yüzyıllar arasındaki tıbbi metinlerini bir araya getirmesiyle altın değerinde bir kaynak.

Batı tıp literatürünün ana kaynaklarını oluşturmuş buradaki metinler Hippokrates’in tıpla ilgili fikirlerini ilk elden bize sunmalarıyla çok önemli.

Hippokrates ayrıntılı hastalık tanımları yapıyor, bu hastalıkların tedavileri hakkında önerilerini sunuyor, hekimlik ve hekimlik felsefesiyle ilgili fikirlerini anlatıyor.

Kitap, Jacques Jouanna ve Caroline Magdelaine’in kapsamlı sunuşları eşliğinde yayınlanmış.

Her hekimin ve sağlıkla konusuyla ilgilenen her okurun mutlaka, ama mutlaka okuması gereken bir çalışma.

  • Künye: Hippokrates – Hippokrates Külliyatı, çeviren: Nur Nirven, Pinhan Yayıncılık, tıp felsefesi, 408 sayfa, 2018

David Hume – Denemeler (2018)

Yakın zaman önce siyasi denemeleri yayınlanan David Hume, şimdi de üzerinde fikir yürüttüğü alanların zenginliğini gözler önüne seren denemeleriyle karşımızda.

Aydınlanma felsefesinin önde gelen isimlerinden Hume burada, metafiziğin yanı sıra, edebiyat, kültür, tarih ve estetik gibi pek çok konudaki değerlendirmelerini bizimle paylaşıyor.

Kitap bunun yanı sıra hem Hume’un zorlu felsefesinin daha iyi kavramak için kimi ipuçları sunuyor hem de kendisinin yaşadığı çağın düşünsel atmosferi hakkında bizi aydınlatıyor.

Hume, “Hiçbir şey insanın hayal gücü kadar özgür değildir.” diyor.

  • Künye: David Hume – Denemeler, çeviren: Banu Karakaş, Pinhan Yayıncılık, felsefe, 224 sayfa, 2018

Ernst Cassirer – Dil ve Mit (2018)

Ortaya çıkışlarının ardındaki gizemler henüz tam aydınlatılamamış dil ve mit hakkında sağlam bir tartışma.

Önce dil mi ortaya çıktı, yoksa mit mi?

Dil ve mit ayrı ayrı değil de aslında ortak bir kökten mi türedi?

Ernst Cassirer, bu sorulara yanıt verirken, kültürün ortaya çıkışı, dinsel tasavvurlar; dilin, medeniyetin ve mecazın gelişimi gibi konularda uzun soluklu, sorgulayıcı ve aydınlatıcı bir yolculuğa çıkıyor.

Kitaptan iki alıntı:

“Sözün, ideal bir araç, zihnin bir organonu ve tinsel gerçekliğin inşası ile gelişiminde asli bir işlev olarak anlaşılabilmesi için ilkin mitsel düşünce tarzında tözsel bir varlık ve güç olarak kavranması gerekir.”

“Tıpkı Homeros’un zamanında olduğu gibi bugün de mitoloji vardır, sadece onu algılayamıyoruz, çünkü bizzat kendimiz onun gölgesinin tam da içinde yaşamaktayız ve hepimiz hakikatin öğle ışığından çekiniyoruz.”

  • Künye: Ernst Cassirer – Dil ve Mit, çeviren: Onur Kuzgun, Pinhan Yayıncılık, felsefe, 120 sayfa, 2018

Kolektif – Çağdaş Fransız Felsefesi ve Fenomenoloji Hareketi (2017)

Fransız fenomenoloji ekolü, hem üretken tartışmalar ortaya koymaları hem de klasik fenomenolojiye getirdikleri sağlam eleştirilerle alanda önemli bir role sahip.

Bu kitapta bir araya getirilen makaleler ise, Fransız fenomenologlarının katkılarının derli toplu bir dökümünü sunmaları, aynı zamanda onlar tarafından yürütülen güncel tartışmaları bir araya getirmeleriyle dikkat çekiyor.

Çalışma, Fransız fenomenologların Husserl ve Heidegger’in eserlerine getirdikleri eleştirel perspektifin boyutlarına, buradan hareketle fenomenolojiye nasıl bir kimlik kazandırdıklarına ve en önemlisi de, bu durumun çağdaş Fransız felsefesindeki yerine daha yakından bakmak için iyi fırsat.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Jean-Luc Marion, Jean-Claude Monod, Christian Sommer ve Jean-François Courtine.

  • Künye: Kolektif – Çağdaş Fransız Felsefesi ve Fenomenoloji Hareketi, çeviren: Emre Şan, Pinhan Yayıncılık, felsefe, 104 sayfa, 2017

James George Frazer – Psişik İşler (2017)

Batıl inançlar, hem insanın hem de onun yarattığı kurumların gelişimini nasıl etkiledi?

George James Frazer elimizdeki çalışmasında, bu sorunun yanıtını ararken, insan gelişiminin arka planındaki psişik karmaşanın perdesini aralıyor.

Frazer, insanoğlunun ortaya koyduğu kurumlarının çürük temelini; akıldışı ahmakça ve saçma olanın insanın, uygarlığın ve modern kurumların oluşumundaki rolünü zengin ayrıntılar eşliğinde tartışıyor.

Yazar, insanın canlıların en rasyoneli olduğunu, fakat bunun yanı sıra, akıl sır erdirilemez şekilde saçma bir psikolojik yapıya sahip olduğunu belirtiyor.

Fakat Frazer, insanın ilk başta olumsuz gibi görünen bu yönü sayesinde, yani bizzat irrasyonel ve saçma karakteri sayesinde, var olageldiği zamandan bugüne ilerleme kaybedebildiğini savunuyor.

Bu kitap, ahmaklıktan bilgeliğe sapan bu tuhaf yolları daha görünür kılıyor.

  • Künye: James George Frazer – Psişik İşler, çeviren: İsmail Hakkı Yılmaz, Pinhan Yayıncılık, psikoloji, 104 sayfa

Donald Woods Winnicott – Çocuk, Aile ve Dış Dünya (2014)

Yetkin bir psikanalistten, annelerle bebekler, ebeveynlerle çocuklar, okuldaki ve dış dünyadaki çocuklar hakkında analizler.

Bebeğin gelişiminde anneliğe özel bir rol biçen Winnicot, bebeğin adım adım toplumsallaşma sürecini izlerken, bebekte saldırganlık ve bağımlılık konularını da irdeliyor.

  • Künye: Donald Woods Winnicott – Çocuk, Aile ve Dış Dünya, çeviren: Nur Nirven ve Nüket Diner, Pinhan Yayıncılık

Donald Woods Winnicott – Bebekler ve Anneleri (2014)

Bebeğin karmaşık gelişiminde, anneliğin, annelik önsezisinin yeri nedir?

Winnicott, bebeğin doğumundan itibaren annesi tarafından emzirilmesinden yavaş yavaş özerkliğini kazanmasına değin bu süreci adım adım izliyor.

Anne ile bebek arasındaki derin ve güçlü bağın ayrıntılarını görmek isteyenlere.

  • Künye: Donald Woods Winnicott – Bebekler ve Anneleri, çeviren: Nüket Diner ve Eylül Durukan, Pinhan Yayınları

Søren Kierkegaard – Tekerrür (2014)

Soren Kierkegaard da, aşk acısı çektiği zaman kendini yazmaya verenlerdendi.

Bu kitap, filozofun tam da böyle bir dönemine denk geliyor ve evliliğin etik taleplerini karşılamaktan ölesiye korkan bir şairin karmaşalarını sunuyor.

Hikâyemizde, kişilik ve kimlik tartışmasına, dine dair bir sorgulama da eşlik ediyor.

  • Künye: Soren Kierkegaard – Tekerrür, çeviren: Zeynep Talay, Pinhan Yayıncılık