Kolektif – Çemberin Dışındakiler: Azınlıklar (2024)

Türkiye’de azınlıklar konusunda belli başlı klişeler vardır.

Azınlıkların Rumlar, Ermeniler, Yahudiler olduğuna inanılır; Lozan Antlaşması’nda azınlıklar konusunda mütekabiliyet olduğu iddia edilir.

Azınlıklar dendiğinde hemen arkasından, hoşgörü, tolerans, imtiyaz, gibi kavram ve ifadeler eklenir, “bayramlarda karşılıklı gidip geldiğimiz,” “ne güzel günlerdi” denir.

Oysa Lozan’dan sonra Azınlıkların, ülkeye dönüşlerine izin verilmedi, mülklerine erişemediler.

Meclis’te yeterince temsil edilemediler.

Adeta din özgürlüklerini alıp, siyasi özgürlüklerini verdiler.

Kendini laik olarak tanımlamış bir ülkede din üzerinden tanımlandılar.

Nüfus kayıtlarında numaralandırıldılar.

Okullarında “Türk Müdür Başyardımcısı” tarafından gözlendiler.

Ekonomi Türkleştirilirken işten çıkarıldılar.

Ders kitaplarında hedef gösterildiler.

İşte tam da bu yüzden azınlık Türkiye’de kirlenmiş bir kavramdır.

Hem içi yukarıdaki klişelerle doldurulup söz konusu politikalara yol açmış hem de köhneleşmiştir.

Uluslararası hukukta Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) aracılığı ile azınlık haklarının üçüncü ve hatta yeni azınlıklarla dördüncü kuşağına girilmişken, Türkiye hem “Lozan”a çakılıp kalmış hem de onu yanlış, eksik ve kötü niyetli yorumlamıştır.

Artık Dünya’da farklılık temel bir kategori olarak kabul edilmişken, bizim henüz azınlık meselesinde kalmış olmamız üzücü elbette.

Henüz bu konu çözülememiş, sindirilememişken, milyonlarca göçmen ve göçmen meselesi bir dağ gibi önümüzde durmakta.

Bu kitap, Türkiye’de azınlıkların sadece Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler’den müteşekkil olmadığını, başka grupların da var olduğunu vurguluyor.

Onların yaşadıkları ayrımcılığı gözler önüne seriyor, vatandaş olduklarını hatırlatıyor.

Kitabın yazarları, azınlıkları oluşturanların hem kendi kimlik gruplarına ait olan kişiler hem de özgür, eşit birey ve vatandaş olduklarının altını çiziyor.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: Baskın Oran, Samim Akgönül, Kerem Görkem Arslan, Ohannes Kılıçdağı, F. Işıl Demirci, Emre Can Dağlıoğlu, Rinaldo Marmara, Elçin Macar, Özgür Kaymak, Naim Atabağsoy.

  • Künye: Kolektif – Çemberin Dışındakiler: Azınlıklar, derleyen: Elçin Macar, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, tarih, 230 sayfa, 2024

Rinaldo Marmara ve Bülent Günal – Çanakkale 1915 (2014)

Vatikan belgeleri ışığında, Çanakkale Savaşı’nın insani yönüne ışık tutan bir araştırma.

Kitapta, savaşta öldürülen Frank Coffee’nin mezarına ulaşmak için, ailesinin Papa XV. Benoit aracılığıyla Türkiye’ye başvurması ve Türk kesiminin askerlerin mezarının korunmasına gösterdiği özen anlatılıyor.

  • Künye: Rinaldo Marmara ve Bülent Günal – Çanakkale 1915, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A. Ş. Yayınları

Rinaldo Marmara – İstanbul Latin Cemaati ve Kilisesi (2006)

  • İSTANBUL LATİN CEMAATİ VE KİLİSESİ, Rinaldo Marmara, çeviren: Saadet Özen, Kitap Yayınevi, tarih, 261 sayfa

Rinaldo Marmara’nın ‘İstanbul Latin Cemaati ve Kilisesi’ isimli bu çalışması, adı geçen cemaatin Bizans İmparatorluğu’ndan günümüze kadar olan tarihine odaklanıyor. Bizans döneminde Konstantinopolis’te yaşayan ve büyük çoğunluğu Cenevizli olan Latinler, Galata’nın anahtarını sunarak Fatih’in hakimiyetine boyun eğmişlerdi. Latinler, İmparatorluğun azınlık tebaasından ya da reayadan sayılarak Osmanlı Latin Cemaati’ni oluşturdular. Bunlar, kapitülasyonlara tabi olan yabancı Latinler veya diğer adıyla Levantenlerdi. İstanbul Vatikan Temsilciliği resmi tarihçisi olan Rinaldo Marmara’nın bu çalışması, bir kurum, şehir ve dinler tarihi bireşimi yapmasıyla önemli.