Sara Ahmed – Şikâyet! (2025)

Sara Ahmed’in bu kitabı, üniversite ortamlarında cinsel taciz, ayrımcılık ve mobbing şikayetlerinin karmaşık dinamiklerini feminist bir bakış açısıyla inceliyor. Ahmed, şikâyet etmenin sadece bireysel bir eylem olmadığını, aynı zamanda kurumsal yapılar, iktidar ilişkileri ve toplumsal normlarla derinden bağlantılı bir pratik olduğunu vurguluyor. Şikâyet edenlerin sıklıkla karşılaştığı zorlukları, engelleri ve ikincil travmaları analiz ediyor. Kitap, şikâyet sürecinin kendisinin mağdurları daha fazla zarar görmeye, izole edilmeye ve susturulmaya itebileceğini savunuyor. Ahmed, şikayetlerin genellikle “yük” olarak görüldüğünü, şikayetçilerin “sorunlu” olarak etiketlendiğini ve bunun şikayetlerin ciddiye alınmasını engellediğini belirtiyor.

Kitap, şikayetlerin kurumsal direnişle nasıl karşılaştığını ve üniversitelerin kendi itibarlarını korumak adına şikayetleri nasıl görmezden gelebildiğini veya manipüle edebildiğini ortaya koyuyor. Bürokratik süreçlerin ve “hassas denge” argümanlarının, aslında sistemi korumak ve değişimi engellemek için nasıl kullanıldığını eleştiriyor. Ahmed, şikâyet etmenin bir duygu ve performans meselesi olduğunu da vurguluyor. Şikâyet edenlerin hissettiği öfke, hayal kırıklığı ve umutsuzluk ile kurumların bu duyguları nasıl yönettiği arasındaki gerilimi inceliyor. Ahmed, şikâyet etmenin aslında bir tür “feminist hayatta kalma pratiği” olduğunu, adaletsizliğe karşı bir duruş sergileme ve değişimi talep etme biçimi olduğunu öne sürüyor.

‘Şikâyet!”, sadece sorunları tespit etmekle kalmıyor, aynı zamanda şikâyet süreçlerinin nasıl daha adil, şeffaf ve destekleyici hale getirilebileceği konusunda da düşünsel zemin hazırlıyor. Ahmed, üniversitelerin ve diğer kurumların, şikayetleri bir fırsat olarak görmesi, öğrenme ve dönüşüm aracı olarak kullanması gerektiğini savunuyor. Kitap, şikâyet etme eyleminin politik bir potansiyeli olduğunu ve bu eylemin, mevcut iktidar yapılarını sorgulamak ve daha kapsayıcı, adil ortamlar yaratmak için nasıl kullanılabileceğini araştırıyor.

  • Künye: Sara Ahmed – Şikâyet!, çeviren: Sinem Sancaktaroğlu Bozkurt, Sel Yayıncılık, feminizm, 416 sayfa, 2025

Sara Ahmed – Oyunbozan Feministin El Kitabı (2024)

Cinsiyetçi, hakaretamiz şakalara gülmeyi ret mi ediyorsunuz?

Köşenizde sessiz bir kabullenişle oturmak yerine ses mi yükseltiyorsunuz?

Otoriteye tepki gösterdiğinizde, karşılık verdiğinizde, cinsiyetçilik, ırkçılık gibi kelimeler kullandığınızda ortam geriliyor mu?

Bu sorulara cevabınız evetse, siz de bir oyunbozan feminist olabilirsiniz.

Ve bu kitap sizin için yazıldı.

Sara Ahmet’in bu ateşli manifestosu feministlerin, sosyal aktivistlerin başucu kitabı olmaya aday.

Kitap, verilen mücadelenin çoğu zaman zorlu da olsa, bir o kadar önemli olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Oyunu bozmak bir dünya yaratma projesidir. Neyi gösterdiğimiz (kültür eleştirmeni olarak oyunbozan feminist), nasıl bildiğimiz (filozof olarak oyunbozan feminist), ne yarattığımız (şair olarak oyunbozan feminist), neyi yıktığımızdır (aktivist olarak oyunbozan feminist).”

  • Künye: Sara Ahmed – Oyunbozan Feministin El Kitabı: Hayatta Kalmak ve Dünyayı Dönüştürmek İçin, çeviren: Beyza Sumer Aydaş, Minotor Kitap, feminizm, 320 sayfa, 2024

Kolektif – Feminist Eleştiri (2022)

Türkiye’de feminist eleştiri ne tür bir iş yapar?

Kendini nasıl eleştirir?

Derlemeyi hazırlarken bu sorulardan yola çıktıklarını söyleyen Demet Gülçiçek ve Emine Erdoğan, niyetlerinin bir reçete sunmak olmadığını, amaçlarının feminist eleştirinin ortaya koydukları üzerine feminist özenle konuşmayı teşvik etmek olduğunu belirtiyorlar.

‘Feminist Eleştiri’, Donna Haraway’in sözünü, “feminist nesnellik, basitçe, konumlu bilgiler demektir”i merkezine alarak bilginin konumluluğuna ilişkin farklı düzeylerde ama ortak bir tartışma yürütüyor.

Derlemelerde pek sık rastlamadığımız bir nitelik: Her yazı başka bir yerden, başka bir hikâye anlatıyor ama bütün yazılar aynı gövdeye bağlanıyor: Feminist bilgi, konumlu bilgidir.

“Eleştiri” kelimesinin düşündürdüğü negatif etkinlikten çok, kitaptaki yazılar eleştiriyi üretken bir faaliyet olarak kuruyorlar.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: Aksu Bora, Atilla Barutçu, Clare Hemmings, Deniz Gündoğan İbrişim, Ezgi Burgan, Feyza Akınerdem, Gülhan Erkaya Balsoy, Kimberlé W. Cranshaw, Leslie McCall, Özlem Güçlü, Sara Ahmed ve Sumi Cho.

  • Künye: Kolektif – Feminist Eleştiri: Arayışlar ve Müzakereler, hazırlayan: Demet Gülçiçek ve Emine Erdoğan, Metis Yayınları, feminizm, 312 sayfa, 2022

Sara Ahmed – Duyguların Kültürel Politikası (2015)

Bir kültürel olgu olarak duygular, iktidar ilişkilerini yeniden üretmede nasıl bir işlev üstleniyor?

Korku, iğrenme, utanç ve sevgi gibi duyguların, “ötekilere” karşı farklı yönelimler olarak işlediğini savunan Sara Ahmed’e göre nefret de, mültecilik ve göçmenlik söylemlerinde bir tehdide dönüşerek dolaşıma girmekte.

Duyguların kültüre dahi etki edebilecek denli güçlü olduğunu yakından görmek isteyenler bu kitabı kaçırmasın.

  • Künye: Sara Ahmed – Duyguların Kültürel Politikası, çeviren: Sultan Komut, Sel Yayıncılık

Sara Ahmed – Feminist Bir Yaşam Sürmek (2018)

Sara Ahmed’ten, feminizmi bizzat yaşamın içinde konumlandırma, bu yönüyle yaşam ile düşünce arasındaki çatışmayı feminist bir yaşamı öne çıkararak aşma girişimi.

Feminizm birbirimizi nasıl bulduğumuzdur.” diyen Ahmed, feminist bir yaşam sürdürmenin biricik yolunun, en başta her şeyi, ama her şeyi sorgulamakla başlayacağını belirtiyor.

Ahmed burada,

  • Ne adil ne de eşit olan bir dünyada, başka bir deyişle feminist olmayan ve feminizme karşı bir dünyada, nasıl daha iyi yaşanabileceği,
  • Diğerleriyle nasıl daha eşit ilişkiler yaratılabileceği,
  • Ve toplumsal sistemler tarafından desteklenmeyenleri veya daha az desteklenenleri desteklemenin yollarının nasıl bulunacağı gibi konularda etik sorular soruyor.

Yazar, zengin bir teorik çerçeve içinde ve bizzat kendi feminist olma deneyiminden edindiklerinden de hareketle, bu sorulara yanıt arıyor.

Savunduğu değerleri yalnızca zihninde yaşamakla yetinmeyip, bunları hayatına da yedirebilmek isteyen her feministin muhakkak okumak isteyeceği bir kitap.

  • Künye: Sara Ahmed – Feminist Bir Yaşam Sürmek, çeviren: Beyza Sumer Aydaş, Sel Yayıncılık, feminizm, 394 sayfa, 2018