Georg Bossong – Sefaradlar (2024)

İspanyol Yahudilerinin tarihi ve kültürü, antik çağların derinliklerine uzanan ve sayısız katmanla örülü bir hikayedir.

Georg Bossong’un bu eseri, Sefarad Yahudilerinin renkli ve zengin geçmişini kapsamlı ve akademik bir anlatımla ele almaktadır.

Bossong, İber Yarımadası’ndaki Yahudi varlığının başlangıcından İslam egemenliği altındaki parlak dönemlere ve 1492 yılında yaşanan trajik sürgüne kadar olan süreci ayrıntılı bir şekilde analiz ediyor.

İspanya’dan sürgün edildikten sonra Selanik’te yeni bir yuva bulan Sefarad Yahudileri, bu şehri “Balkanlar’ın Kudüsü” olarak tanımlayacak kadar önemli bir kültürel merkez haline getirmiştir.

Bossong, bu yeniden diriliş ve kültürel zenginleşme sürecini titizlikle incelemekte ve bu topluluğun kültürel ve sosyal dinamiklerini detaylı bir biçimde okuyucuya sunmaktadır.

Tarihin inişli çıkışlı yollarında, savaşlar, sürgünler ve yeniden doğuşlarla dolu bu öykü, her bir sayfasında okuru daha derin bir düşünceye sevk etmektedir.  Sanatlarından mimari yapılarına, edebiyatlarından müziklerine kadar, Sefarad Yahudilerinin kültürel mirası, her döneminde kendine has ve anlamlı bir hikâye sunuyor.

Bossong’un akademik titizlikle kaleme aldığı bu eser, yalnızca tarihi bir doküman değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir inceleme.

Her sayfasında, tarihsel belgeler ve arkeolojik bulgularla desteklenen analizler, geçmişin izlerinin bugüne nasıl taşındığını daha yakından gözler önüne seriyor.

  • Künye: Georg Bossong – Sefaradlar: İspanyol Yahudilerinin Tarihi ve Kültürü, çeviren: Emre Karatekeli, Runik Kitap, tarih, 128 sayfa, 2024

Kolektif – Sefarad Güzergâhları (2021)

Bu derleme, hem Yahudi Sefarad tarihi hem de Osmanlı Sefarad kültürü üzerine benzersiz bir çalışma.

Kitaba Osmanlı tarihi ve Yahudi tarihi alanında çalışan pek çok araştırmacı katkıda bulunmuş.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar, aile yadigârlarının, belgelerinin ve hatıra nesnelerinin 19. yüzyılın sonlarındaki ve 20. yüzyılın başlarındaki Osmanlı’dan Amerika’ya göç sürecini kavramsallaştırmamıza nasıl yardımcı olduğunu tartışıyor.

Bu tartışmanın merkezinde ise, Washington Üniversitesi’ndeki Sefarad Araştırmaları Dijital Koleksiyonu ve bu koleksiyonun oluşum süreci bulunuyor.

Bu koleksiyon, Akdeniz havzasındaki Sefarad Yahudileriyle ilişkili arşiv belgeleri ve kayıtların tutulduğu ilk büyük dijital veri havuzu niteliğinde.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar da, bu arşivden yola çıkarak Sefarad geçmişine dair çalışmalarda özel koleksiyonların rolü üzerine düşünüyor, ayrıca Sefarad müziği ve edebiyatının yanı sıra yeni medya, dijitalleşme, araştırmacı podcast yayıncılığı ve aile yadigârlarının Osmanlı Sefarad kültürünü korumadaki rolü gibi konularda örnek çalışmalar sunuyorlar.

  • Künye: Kolektif – Sefarad Güzergâhları: Arşivler, Nesneler ve ABD’de Osmanlı Yahudilerinin Tarihi, derleyen: Kerem Tınaz ve Oscar Aguirre-Mandujano, çeviren: Zeynep Nur Ayanoğlu, Koç Üniversitesi Yayınları, tarih, 264 sayfa, 2021

Marianna D. Birnbaum – Gracia Mendes: Bir Sefaradın Uzun Yolculuğu (2007)

 

Gracia Mendes, Yahudi kökenli bir Portekizli’ydi ve İspanyol engizisyonu başlamadan önce İstanbul’a göç edip, burada ticaretle iştigal etmiş bir kadın.

Mendes İstanbul’a göç etmeden önce de, 16. yüzyılın Avrupa’sında ticaret hayatının önemli mevkilerine geçmeyi başarmıştı.

Akrabalarıyla beraber göç ettikten sonra, Pera’daki gösterişli evinde imtiyazlı bir hayat sürmüştü.

Mendes’in Osmanlı İmparatorluğu’na ulaşmasını sağlayan da Kanuni Sultan Süleyman’ın hekimi Moşe Hamon olmuştu.

Birnbaum’un çalışması, 1568 yılında İstanbul’da ölen Mendes’in hayat hikâyesi dışında, o dönemin Osmanlı İmparatorluğu’na dair iyi bir kaynak niteliğinde.

  • Künye: Marianna D. Birnbaum – Gracia Mendes: Bir Sefaradın Uzun Yolculuğu, çeviren: Mercan Uluengin, Kitap Yayınevi, biyografi, 176 sayfa