Noam Chomsky – Doğa ve Dil Üzerine (2010)

‘Doğa ve Dil Üzerine’de Noam Chomsky, dil, zihin ve beyin arasındaki ilişkileri dilbilim açısından irdeliyor.

Kitabın ilk bölümü, dilbilimdeki bazı temel kavramlara ve bilim dalının tarihi açısından temel öğelere giriş niteliğinde.

Kitabın ikinci bölümü, gerek bilimsel nitelikteki günümüz dilbiliminin gerekse modern bilişsel bilimlerin kökenlerini klasik felsefenin temellerine bağlıyor.

Üçüncü bölümde, dil çalışmalarının beyin bilimleriyle ilgisi üzerine odaklanılıyor; dördüncü bölümde ise, Chomsky’nin düşüncelerinin etkisinde şekillenen Yetinmeci Programın tarihsel kökenleri, kavramları ve uzantıları üzerine yapılan bir tartışma yer alıyor.

  • Künye: Noam Chomsky – Doğa ve Dil Üzerine, çeviren: Ayşe Banu Karadağ, Sözcükler Yayınları, dilbilim, 254 sayfa

Mehmet Serdar – Küçük Umutlar (2009)

‘Küçük Umutlar’, Mehmet Serdar’ın yirmiyi aşkın denemesini bir araya getiriyor.

1988 yılından bu yana, denemeleri farklı dergilerde yayımlanan Serdar, bu kitaptaki metinleriyle, okurla bir duyguda buluşmayı, bir düşünceyi paylaşmayı ve ortaklaşa bir duyarlılık ve düşünce düzlemi oluşturmayı amaçlıyor.

“Deneme yaşam bilgeliğine dayanmalı. Bilgiçlik kesinliğinde değil bilgelik esnekliğinde olmalı. En önemlisi okuyucunun katılımına açık bir yapısı olmalı. Deneme yazmak var olanın dışına çıkma girişimidir. Kuralları aşmaya çalışmaktır.” diyen Serdar, birbirinden farklı konuları işleyen metinleriyle, okurunu, iki yönlü bir diyaloga, derinlikli bir sorgulamaya davet ediyor.

  • Künye: Mehmet Serdar – Küçük Umutlar, Sözcükler Yayınları, deneme, 240 sayfa

Kolektif – Yürekteki Ok (2009)

‘Yürekteki Ok’, dünya edebiyatından seçilmiş aşk şiirlerinden oluşan bir seçki. Seçkide, eski çağlardan günümüze, yeryüzünün çeşitli dillerinde yazılmış ve Türkçeye çevrilmiş şiirler yer alıyor.

Seçkide yer alan, Catullus’un ‘Geceden Önce’ şiirinden bir alıntı:

“Yaşayalım Lesbia’m, sevişelim,

Metelik vermeden homurtusuna,

Kıskanç ve suratsız ihtiyarların.

Batan gün her sabah yeniden doğar;

Ama bu bizdeki süreksiz ışık

Bir kere söndü mü ötesi gece;

Hiç bitmeyen bir gece, tek ve sonsuz,

Bin kere öp beni, öp, yüz kere öp;

Bin kere, sonra yüz kere yeniden.

Bin kere, yüz kere, öp, durmadan öp,

Şaşır sayısını, şaşır Lesbia’m,

Şaşır ki sevdamıza göz değmesin.”

  • Künye: Kolektif – Yürekteki Ok, hazırlayan: Cevat Çapan, Sözcükler Yayınları, şiir, 94 sayfa

Hakan Savaş – Sinema ve Varoluşçuluk (2013)

  • SİNEMA VE VAROLUŞÇULUK, Hakan Savaş, Sözcükler Yayınları, sinema, 384 sayfa

SINEMA

Hakan Savaş ‘Sinema ve Varoluşçuluk’ta, çağdaş insanın kendini arayışını felsefe ve sinema arasındaki ilişkiler ekseninde irdeliyor, ayrıca sinema eleştirisine felsefi bir boyut kazandırıyor. Savaş bu bağlamda, sanatta varoluşçuluğu ve varoluşçu izlekleri, varoluşçuluğun çağdaş sinema anlatısının gelişimi üzerindeki belli başlı etkilerini, beyaz perdenin gizemli ve karanlık yönü olan “Film Noir” akımını, Yeni Dalga sinemasında varoluşçuluğun izlerini ve Hollywood varoluşçuluğunu tartışıyor. Çalışma, felsefi bakışın sinema sanatını değerlendirme anlamında sağlayabileceği olanakları irdelemesiyle önemlidir diyebiliriz.

Turgay Fişekçi – Ayrılık Sonu (2013)

  • AYRILIK SONU, Turgay Fişekçi, Sözcükler Yayınları, şiir, 127 sayfa

AYRILIK

‘Ayrılık Sonu’, aynı zamanda ‘Sözcükler’ dergisinin de yayıncılığını yürüten Turgay Fişekçi’nin seçilmiş şiirlerinden oluşuyor. Şairin ‘Sevgi Bağları’ kitabında yer almış ‘Yeni Yıl’ başlıklı şiirinden bir alıntı: “Zamanlardan uzak / Bir elma ağacıyım bu dünyada / Her yıl bir neden bulur çiçeklenirim / Kimi yıl kar sularıyla beslenir köklerim / Kimi erkenden dökülür içimdekiler // Başka ağaçlar olmayı da özlerim / Ilık iklimlerin nemli topraklarında yaşamayı / Melih Cevdet’in yazlık evinde / Masasının üzerinde unuttuğu saatim / Sabahattin Eyüboğlu’nun duvarında bir kilim // İçimde büyüyen hücre / Ülkemin üzüntüsüdür (…)”

Ernst Fischer – Sanatın Gerekliliği (2012)

  • SANATIN GEREKLİLİĞİ, Ernst Fischer, çeviren: Cevat Çapan, Sözcükler Yayınları, sanat, 261 sayfa

 

Ernst Fischer’in, yeni bir baskıyla yayınlanan, alana dair klasikleşmiş yapıtı ‘Sanatın Gerekliliği’, sanatın evrimini başlangıcından günümüze izliyor ve sanat ile sanatçıların gelecekte dünyayı nasıl etkileyebileceği üzerine düşünüyor. Marksist eleştiri yaklaşımıyla, sanatın gelişimini irdeleyen Fischer, sanatın ne gibi görevleri olduğunu, sanatın tarihin hangi döneminde başladığını, sanat ve kapitalizm arasında nasıl bir etkileşim olduğunu, öz ve biçim ayrılığını ve sanatta gerçekliğin yitirilişini anlatıyor. Sanat ve insan ilişkisine dair nitelikli bir eser olan kitap, John Berger’in önsözüyle okurlara sunuluyor.